Meaning of "ağız aramak" in the Turkish dictionary

PRONUNCIATION OF AĞIZ ARAMAK IN TURKISH

ağız aramak

WHAT DOES AĞIZ ARAMAK MEAN IN TURKISH?

Definition of ağız aramak in the Turkish dictionary

To use the language on the way to say what you want to learn.

ağız aramak Öğrenmek istenilen şeyi söyletecek yolda dil kullanmak.

TRANSLATION OF AĞIZ ARAMAK

Find out the translation of ağız aramak to 25 languages with our Turkish multilingual translator.

The translations of ağız aramak from Turkish to other languages presented in this section have been obtained through automatic statistical translation; where the essential translation unit is the word «ağız aramak» in Turkish.

• Translator Turkish - Chinese: 放风筝
• Translator Turkish - Spanish: volar una cometa
• Translator Turkish - English: fly a kite
• Translator Turkish - Hindi: एक पतंग उड़ाना
• Translator Turkish - Arabic: يطير طائرة ورقية
• Translator Turkish - Russian: запускать змея
• Translator Turkish - Portuguese: empinar pipa
• Translator Turkish - Bengali: একটি ঘুড়ি উড়ে
• Translator Turkish - French: voler un cerf-volant
• Translator Turkish - Malay: terbang layang-layang
• Translator Turkish - German: Drachen steigen lassen
• Translator Turkish - Japanese: たこを揚げます
• Translator Turkish - Korean: 연을 비행
• Translator Turkish - Javanese: fly Kite
• Translator Turkish - Vietnamese: thả diều
• Translator Turkish - Tamil: ஒரு காத்தாடி பறக்க
• Translator Turkish - Marathi: उडवणे
• Turkish: ağız aramak
• Translator Turkish - Italian: volare un aquilone
• Translator Turkish - Polish: puszczać latawce
• Translator Turkish - Ukrainian: запускати змія
• Translator Turkish - Romanian: înălța un zmeu
• Translator Turkish - Greek: πετάξει ένα χαρταετό
• Translator Turkish - Afrikaans: vlieg ´n vlieër
• Translator Turkish - Swedish: flyga drake
• Translator Turkish - Norwegian: fly en kite

10 TURKISH BOOKS RELATING TO «AĞIZ ARAMAK»

Discover the use of ağız aramak in the following bibliographical selection. Books relating to ağız aramak and brief extracts from same to provide context of its use in Turkish literature.

Yabancı Ses: - Sayfa 123

İlk defa teyzesinin aramasına üzüldü. Beklediği o değildi. Hal hatır sorup havadan sudan konuştular. Eylül geçen gece olanlardan hiç bahsetmeden telefonu kapattı. Hemen arkasından Pelin'i aradı birazcık ağız aramak için. Pelin'in, “Dışarı ...

Seda Küçük, 2011

Açıklamalı Deyimler Sözlüğü:

İsteksiz görünmek. ağız aramak (yoklamak) Öğrenilmek istenen birbilgiyi doğrudansormadan, dolaylıyollarla karşıdakine söyletmeyeçalışmak ya da bir şey bilip bilmediğini öğrenmeye çalışmak. ağız birliği (söz birliği) etmek Birden fazla ...

Rahime Sönmez, 2013

Kainatın Efendisi: (Türkçe) - Sayfa 92

Onunla evlenme fikri kendisinde hasıl olunca, Nefise adlı bir azadlıyı ağız aramak üzere Kâinatın Efendisi'ne gönderdi. Kâinatın Efendisi'nin de bu işe rıza göstermesi üzerine, tekrardan “beni istesin!” diye haber gönderdi. Kâinatın Efendisi ...

Murat Balıbey, 2014

Esir şehrin mahpusu - Sayfa 261

Bunlarınki aptal aptal ağız aramak! İttihatçılıklarından açacaklar, Kuvayı Milliyeci görünmeye çalışacaklar. Sinirlenmeyeceksiniz. Millici Abi! "Osmanlının yasağı üç gün," lafı boş değildir. Uzun sürmez, bu da tavsar. — Kolay sinirlenmem!

Kemal Tahir, 2007

Dili, deyimleri, mahallı̂ oyunları, manzum bilmeceleri, ve ... - Sayfa 55

AĞIZ ARAMAK: Karşısındaki birinin bildiği bir şeyi söyletebilmek için sezdirmeden sondaj yapmaya «Ağız Aramak» denir. AĞIZ YAPMAK: Bir gerçeği olduğundan başka türlü göstermek ve asıl amacı kamufle etmek için dil dökenlere : «Boşuna ...

Yunus Emre Özulu, 1973

Memleketin Develi - Sayfa 143

AĞIZ ARAMAK : Karşısındaki bir kişinin belirli bir konuda bildiklerini öğrenmek için sezdirmeden sondaj etmiye, «ağız aramak» denir. AĞIZ YAPMAK : Bir gerçeği gizliyerek, aslından başkaymış gibi göstermeğe çalışan, gizliyenlere ; «boşuna ...

Ahmet Gürlek, 1975

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 34

ağız (II) 34 duşuna konu olmak, ağzına sıçmak 1) (birini) çok kötü bir duruma sokmak, ör. ... Onca şeye karşı hiç ağzını açmadı, ağzını aramak » ağız aramak, ağzını bıçak açmamak çok ağızdan üzüntülü olmak, üzüntüsünden söz söyleyemez ...

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Türk anonim edebiyatı - Sayfa 336

... «Ağız aramak» «Gerçi naziklik ile — ağız arar — engüştün, Dimez amma dehenin sırrını gizler hâtem» Baki «Ağır başlı» deyimi kendinden önce ve kendinden sonra bir araya getirilerek şekillendirilen mısralarla, belirtilmek istenen maksadı ...

Ali Öztürk, 1985

Ahmet Vefik Paşa - Sayfa 80

Ağız tadı: fe- rağ-ı bâl ezza'iş (?) ağız tanburası n3. ağızı gevşek: boşboğaz, tağuk ayağı yemiş. Ağzını poyraza açmış: hülyacı. Ağız açmak, açdırmak, açmamak, açdırmamak n. Ağız aramak. Ağıza bakmak: ittiba'; ağızı bıçak açmak.

Sevim Güray, 1966

Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 21

Ağız açmamak: Hiçbir şey söylemeden durmak. Konuşmamak. Ağız açtırmamak: Kendisi konuşup başkasını konuşturmamak, hep kendisi konuşmak. Ağız ağıza vermek: Baş başa gizlice konuşmak. Ağız aramak: Birini konuşturup belli ...

Asım Bezirci, 1990