Significado de "cesaretlenme" en el diccionario de turco

PRONUNCIACIÓN DE CESARETLENME EN TURCO

cesaretlenme

QUÉ SIGNIFICA CESARETLENME EN TURCO

definición de cesaretlenme en el diccionario turco

aliento Ser un trabajo valiente, desgarrador, guisado.

cesaretlenme Cesaretlenmek işi, yüreklenme, yiğitlenme.

TRADUCCIÓN DE CESARETLENME

Conoce la traducción de cesaretlenme a 25 idiomas con nuestro traductor multilingüe.

Las traducciones de cesaretlenme presentadas en esta sección han sido obtenidas mediante traducción automática estadística a partir del idioma turco.

• Traductor turco - chino: 鼓励向上
• Traductor turco - español: Alentado Hasta
• Traductor turco - inglés: encouraged Up
• Traductor turco - hindi: ऊपर प्रोत्साहित किया
• Traductor turco - árabe: شجع أعلى
• Traductor turco - ruso: Воодушевленные до
• Traductor turco - portugués: encorajados Up
• Traductor turco - bengalí: আপ উৎসাহিত
• Traductor turco - francés: encouragé Up
• Traductor turco - malayo: digalakkan Up
• Traductor turco - alemán: ermutigt Up
• Traductor turco - japonés: アップ励まさ
• Traductor turco - coreano: 위로 격려
• Traductor turco - javanés: diwanti-wanti Up
• Traductor turco - vietnamita: khuyến khích Up
• Traductor turco - tamil: அப் ஊக்கம்
• Traductor turco - maratí: अप प्रोत्साहन
• turco: cesaretlenme
• Traductor turco - italiano: incoraggiato Up
• Traductor turco - polaco: Zachęcony górę
• Traductor turco - ucraniano: натхнені До
• Traductor turco - rumano: încurajat Up
• Traductor turco - griego: Ενθαρρυμένος Up
• Traductor turco - afrikáans: aangemoedig Up
• Traductor turco - sueco: uppmuntrade Upp
• Traductor turco - noruego: oppmuntret Up

10 LIBROS DEL TURCO RELACIONADOS CON «CESARETLENME»

Descubre el uso de cesaretlenme en la siguiente selección bibliográfica. Libros relacionados con cesaretlenme y pequeños extractos de los mismos para contextualizar su uso en la literatura.

Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 175

Cüret. cesaret etmek Cesaretlenmek, yüreklenmek, cüret etmek, korkmamak, cesaret etmemek Korkmak, çekinmek, cesaret vermek Cesaretlendirmek, yüreklendirmek, cü redendi rmek. cesareti çatmamag Korkmak, cüret etmemek 2 ...

Seyfettin Altaylı, 1994

Türkiye Türkcesindeki Türkc̦e sözcüklerin köken bilgisi ... - Sayfa 1146

Tuncer Gülensoy. erkek+çe, gü zel+ce, kadin+ca ... vb.] yigitleme 'Koçaklama' -» yigit/+fe-m<?] yigitlen-[ 'Yüreklenmek, yigitlik et- mek, cesaret etmek' -> yigit[+fe-/i-| yigitlendir-[ 'Yüreklendirmek, cesa- retini arttirmak, cesaretlendir- mek' ...

Tuncer Gülensoy, 2007

İnsanımsılıktan Kurtuluş: Kafamızdaki kalıpların kölesi, ... - Sayfa 314

Bu ise onun cesaretlenme gücünü arttırır. Kişi, cesaretlendikçe, korkularının üstüne çıkar ve güçlenir. Böylece kişi, düşünsel gelişime ulaşır ve yücelir. Yücelme, onun olgunlaşmasının yoludur ya da olgunlaşma, yücelmesinin temelidir.

Ergun Zoga, 2013

Yedi Tepe Bir Ölüm:

Ben de cesaretlenme umuduyla bağırıyorum. Titreyen boğazım bunu engellese de en azından bir tıkırtı üretmeye çalışıyorum ve parkın içinde Gizem'in kokusunu arıyorum. “Tanklar geliyor!” diyor bir çocuk, parmağıyla Tarlabaşı tarafını ...

İli Piskale, 2015

Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 146

Cesaretlenme ) m.] Cesa- Cesaretlenmek / ret almak, cür'et peyda etme, etmek; korkusu zail olma, olmak. [ Oser. ] Ceset [a. s.J İnsan ve hayvan bedeni ; gövde, ten . [ CorpS t Corps humain inanime- ] Cesim [a-f-J Vücutlu, gövdeli, iri; büyük, ...

Ali Seydi, ‎Mihran, 1929

Mayınlı Arazide Yürümenin Adı: Suriye'de Değişimi Zorlamak: - Sayfa 66

Mübarek'in yargılanmasının tartışılması hatta idamının gündeme gelmesi Esed rejimi için yanlış sinyaller vermektedir. Kaddafi'nin tutumuna bakarak cesaretlenen Esed, Mübarek'in başına gelmesi muhtemel sonuçlarla daha da bilenecektir.

Osman Bahadır Dinçer, ‎Gamze Çoşkun, 2011

Suç ve Ceza (Türk ve Dünya Edebiyatından Seçmeler-13):

Olup bitenden pek bir şey anlamayan ama yine de cesaretlenen Raskolnikov, – Galiba bunu beklemiyordunuz, dedi. – Evet, ama... iki gözüm, siz de beklemiyordunuz. Bakın, eliniz nasıl titriyor, hahhahha! – Siz de titriyorsunuz, Porfiri Petroviç.

F. Mihayloviç DOSTOYEVSKI, 2015

İstanbul şehreminleri - Sayfa 589

İctisâr: Cesaretlenme. İfâte: Kaybetme. lfnâ': Yok etme, tüketme; malı yersiz sarfetme. İfrâğ: Kalıba dökme, şekillendirme, bir şekle sokma. İğbirar: Kırılma, gücenme. İğfal: Gaflete düşürüp, yanıltıp yanlış bir iş yaptırma; aldatma, aldatılma.

Osman Nuri Ergin, ‎Ahmed Nezih Galitekin, 1996

Yirminci yüzyıl başlarında Trabzon'da yaşam - Sayfa 249

Çünkü bazı kadınlar namusşikenane (namussuzca) harekata ictisar (cesaretlenme) ediyorlarmış. Bir mağazacı mağazasına bir kadın alamıyacak niçin? Çünkü bazıları menafi-i edeb-i halate cüret ediyorlarmış. Polis idaresi bunlara vakıf ise ...

Mesut Çapa, ‎Rahmi Çiçek, 2004

Resmi yazışma kuralları, noktalama işaretleri ve yazım ... - Sayfa 134

cephele§mek cepken cepkitabi,-ni cer,-rri cerahat,-ti cerahatlenmek cerahatli cereme ceren cereyan cereyanli cerh etmek ceride ceriha Cermen Cermence cerrah cerrahi cerrahlik cesaret,-ti cesaretlendir- mek cesaretlenmek cesaretli ceset ...

Hülya Pilancı, 2001

NOTICIAS EN LAS QUE SE INCLUYE EL TÉRMINO «CESARETLENME»

Conoce de qué se habla en los medios de comunicación nacionales e internacionales y cómo se emplea el término cesaretlenme en el contexto de las siguientes noticias.

Çocuksuz, Kocasız, Sevgilisiz, Kentsiz, Ülkesiz: Troyalı Kadınlar

Bir kaçış, bir korku, bir cesaret ve cesaretlenme… Bombalananlar, ölenler, “şehitler ölmezler”, tabut başlarında dövünenler, televizyonların haber programları ... «Tiyatro Dünyası, Oct 10»