Significado de "şafak atmak" en el diccionario de turco

PRONUNCIACIÓN DE ŞAFAK ATMAK EN TURCO

şafak atmak

QUÉ SIGNIFICA ŞAFAK ATMAK EN TURCO

definición de şafak atmak en el diccionario turco

al amanecer de repente se da cuenta de que se enfrenta a una situación importante.

şafak atmak Birden önemli bir durumla karşı karşıya olduğunu anlamak.

TRADUCCIÓN DE ŞAFAK ATMAK

Conoce la traducción de şafak atmak a 25 idiomas con nuestro traductor multilingüe.

Las traducciones de şafak atmak presentadas en esta sección han sido obtenidas mediante traducción automática estadística a partir del idioma turco.

• Traductor turco - chino: 投掷黎明
• Traductor turco - español: amanecer Throw
• Traductor turco - inglés: throw dawn
• Traductor turco - hindi: थ्रो भोर
• Traductor turco - árabe: فجر رمي
• Traductor turco - ruso: Бросок рассвет
• Traductor turco - portugués: amanhecer lance
• Traductor turco - bengalí: থ্রো ভোর
• Traductor turco - francés: aube Throw
• Traductor turco - malayo: Dawn
• Traductor turco - alemán: Wurf Morgengrauen
• Traductor turco - japonés: 夜明けを投げます
• Traductor turco - coreano: 던져 새벽
• Traductor turco - javanés: uncalan dawn
• Traductor turco - vietnamita: bình minh ném
• Traductor turco - tamil: வீசுதல் விடியல்
• Traductor turco - maratí: थ्रो पहाट
• turco: şafak atmak
• Traductor turco - italiano: alba tiro
• Traductor turco - polaco: rzut świt
• Traductor turco - ucraniano: кидок світанок
• Traductor turco - rumano: zori aruncare
• Traductor turco - griego: Πέτα την αυγή
• Traductor turco - afrikáans: gooi dagbreek
• Traductor turco - sueco: kasta dawn
• Traductor turco - noruego: Throw dawn

10 LIBROS DEL TURCO RELACIONADOS CON «ŞAFAK ATMAK»

Descubre el uso de şafak atmak en la siguiente selección bibliográfica. Libros relacionados con şafak atmak y pequeños extractos de los mismos para contextualizar su uso en la literatura.

Örnekleriyle türkçemizin açıklamalı büyük deyimler sözlüǧü ...

S- ŞAFAK ATMAK : Sabah olmak. «İşte gün doğacak. Tanyeri ağardı, şafak atıyor, güneş bile doğuyor.» A. Vefik Paşa. ŞAFAK ATMAK : (birinde) Aşırı heyecan duymak, aklı başma gelerek korkmağa başlamak. «Bütün meşrutiyet o azîm yükü ...

Hamidoğlu Fethi Gözler, 1975

Açıklamalı Deyimler Sözlüğü:

şafak atmak 1. Birden önemli bir durumla karşı karşı olduğunu anlamak. 2. Sinirlenmek. şafak sökmek Güneşin doğuşu ile beraber gökyüzünün kızıl bir ışıkla aydınlanması. “O gün şafak sökerken uyanmış, yola çıkmak üzere hazırlanmıştı.

Rahime Sönmez, 2013

Küçük Oda Dokuz Pencere

Bunun dışında öğrendiğim garip kelimeler: yardırmak, şafak atmak, şafak almak, şafak sıkıştırması, dede, torun, mazot, mezar taşı, boru... Bunlar sadece hatırladıklarım, daha neler vardı...” Doktor güldü. “Gerçekten ilginç... Peki anlamadığım bir ...

Alp Şentürk, ‎Aslı Kurtsoy, 2013

Sunguroğlu Kara Şövalye:

Ateşi söndürüp atlarını çalıların arasına gizlediler. Kafile hızla önlerinden geçti. “Kara herif yanlarında” ... “Bak yiğidim, atlardan iniyorlar.” “Evet, meşaleleri de söndürdüler. ... Sunguroğlu, “Şafak atmak üzere. Adamların keyfini beklersek sabah ...

Yavuz Bahadıroğlu, 2001

Üç Kaçak Yolcu:

Şafak atmak üzereydi. Adil: Zeki, dedi. Şutorbadakiler ağırlık yapıyor mu sana? Zeki cevap verdi: Yapıyortabii. Ey, şunlarıaramızda bölüşüp taşısak nedersin? İyi olur derim. İki arkadaşını kollarından çekerek bir çay bahçesinin hendeğine ...

Yavuz Bahadıroğlu, 2002

Kur'an-ı Kerim Tefsiri: Hak Dini Kur-an Dili

... şafak atmak deyimiyle ifade olunur. Bu mânâca felak karşılığında karanlık demek olan gasak zikrolunur. 3 İki tepe arasındaki alçak, oturaklı, düz yere denir ve çoğulunda fülkan gelir. 4 Zindanda suçluların ayaklarına vurulan ve miktara da ...

Elmalılı Hamdi Yazır, 2015

Matarama Kan Doldu:

Resim bittiğinde şafak atmak üzereydi. Sabah namazında Karaköy'de olacakve lastiklerin yüklenmesine nezaret edecekti. Uykusuzluktan gözleri acıyordu, yatağa girdi. Eşine sarılarak dinlenecek ve gözlerini kandıracaktı. Annesine tembih ...

Ali Erkan Kavaklı, 2012

Kimlik: - Sayfa 68

Osman yine çocuk oldu, kelimesi kelimesine tekrar etti, "Ağalar ola ki ölürsem beni, köyümde iki mahallenin arasındaki iki dedemin yattığı mezarlıkta, söğüdün altına, çeşmenin yanına gömsünler." Şafak atmak üzereydi, istihbarat alınmıştı, ...

Veysel Kul, 2015

Büyük lûgat ve ansiklopedi: ek - Sayfa 839

Rengi atmak, solmak. |j Sokağa atmak, evsiz bırakmak: Kocası olacak herif, bizi daha o günden sokağa altı (Y.K. Karaosmanoğlu). II Şafak atmak, korkmak, jj Taş atmak, bir şeyi ima etmek: Acaba bu kaba herif benim parasızlığımı yüzüme ...

Safa Kılıçlıoğlu, 1985

Çakıcı'nın ilk kurşunu: tereke : öyküler, şiirler, ... - Sayfa 64

Hacı: — Şafak atmak üzere... diye ihtarda bulunmamış olsaydı, onları bağrında günlerce sıkacak, günlerce onları bu yanık göğsü üzerinde tutacaktı. Ne yapsın ki şafak atmak üzere idi. Yavrularını bir defa daha öptükten sonra istemeye ...

Sabahattin Ali, 2002