তুর্কীএর অভিধানে "ağır satmak" এর মানে

তুর্কী এ AĞIR SATMAK এর উচ্চারণ

ağır satmak

তুর্কীএ AĞIR SATMAK এর মানে কি?

তুর্কীএর অভিধানে ağır satmak এর সংজ্ঞা

অসাধারণভাবে নাজমাকে বিক্রয় করতে, অনিচ্ছাকৃতভাবে কাজ করতে

ağır satmak Nazlanmak, gönülsüz davranmak.

AĞIR SATMAK এর অনুবাদ

আমাদের তুর্কী বহুভাষিক অনুবাদক ağır satmak এর অনুবাদ 25টি ভাষায় পান।

এই বিভাগে উপস্থাপিত তুর্কী থেকে অন্যান্য ভাষার ağır satmak এর অনুবাদ অটোমেটিক স্ট্যাস্টিক্যাল ট্রান্সলেশনের মাধ্যমে সংগ্রহ করা হয়েছে; যেখানে অপরিহার্য অনুবাদ হলো তুর্কী এর «ağır satmak» শব্দ।

• তুর্কী এর অনুবাদক - চীনা: 重销售
• তুর্কী এর অনুবাদক - স্পেনীয়: venta pesada
• তুর্কী এর অনুবাদক - ইংরেজী: heavy sell
• তুর্কী এর অনুবাদক - হিন্দি: भारी बिकवाली
• তুর্কী এর অনুবাদক - আরবী: بيع الثقيل
• তুর্কী এর অনুবাদক - রুশ: тяжелый продать
• তুর্কী এর অনুবাদক - পর্তুগীজ: sell pesado
• তুর্কী এর অনুবাদক - বাংলা: ভারী বিক্রি
• তুর্কী এর অনুবাদক - ফরাসি: vente lourde
• তুর্কী এর অনুবাদক - মালে: Menjual banyak
• তুর্কী এর অনুবাদক - জার্মান: schwer verkaufen
• তুর্কী এর অনুবাদক - জাপানি: 重い販売
• তুর্কী এর অনুবাদক - কোরিয়ান: 무거운 판매
• তুর্কী এর অনুবাদক - জাভানি: sell abot
• তুর্কী এর অনুবাদক - ভিয়েতনামিয়: bán nặng
• তুর্কী এর অনুবাদক - তামিল: கனரக விற்க
• তুর্কী এর অনুবাদক - মারাঠি: जड विक्री
• তুর্কী: ağır satmak
• তুর্কী এর অনুবাদক - ইতালীয়: pesante sell
• তুর্কী এর অনুবাদক - পোলীশ: ciężkie sprzedaż
• তুর্কী এর অনুবাদক - ইউক্রেনীয়: важкий продати
• তুর্কী এর অনুবাদক - রোমানীয়: Vindem grele
• তুর্কী এর অনুবাদক - গ্রীক্‌: βαρύ πωλούν
• তুর্কী এর অনুবাদক - আফ্রিকান: swaar sell
• তুর্কী এর অনুবাদক - সুইডিশ: tung sälja
• তুর্কী এর অনুবাদক - নরওয়েজীয়: tunge selge

«AĞIR SATMAK» এর সঙ্গে সম্পর্কিত তুর্কী বই

নিম্নলিখিত গ্রন্থপঞ্জী নির্বাচনে ağır satmak শব্দটির ব্যবহার খুঁজুন। তুর্কী সাহিত্যে ağır satmak শব্দের ব্যবহারের প্রসঙ্গ সম্পর্কিত বই এবং তার থেকে সংক্ষিপ্তসার।

Deyimler, atasözleri, beyitler ve anlamdaş kelimeler - Sayfa 155

... yanm ağızla, bize de buyurun, dedi) • Kendini naza çekmek (ağır satmak) • Başından atmak [İsteksizlik] (Bu işi kendi arzusu ile kabul etti; şimdi başından atmak istiyor) • Ağır ezgi, fıstıki makam [İsteksizce, acele etmeden] (Bu iş ağır ezgi, fıstıki ...

Nejat Muallimoğlu, 1983

Paris'te bir Türk - Sayfa 458

Şu kadar var ki bu karı pek hovarda-meşreptir. Bazı kere olur ki erkek tarafından ilân-ı aşkı beklemeksizin kendisi izhar-ı mâfi-l-bâl eder. O hâlde eğer gayet ağır davranır isen kârlı çıkarsın. Yok sana kendisini ağır satmak ister ise o hâlde ...

Ahmed Dâi, ‎Mehmet Özmen, 2001

1968 Mizah yıllığı

Ay lardan beri İsrar edip duruyordu, bir öğle yemeği için. Fakat s arşın sekreter kendini ağıra satıyor, yok nişanlım kızar, yok sözlüm duyar, yok flörtüm görür. Biliyordu hepsi boş şeylerdi, o da bitiyordu kendisine, fakat ağır satmak istiyordu bu ...

Orhan Ural, 1968

Sanat ve siyaset hatıralarım - Sayfa 60

Kendimi biraz ağır satmak için, onları Matin gazetesine vereceğimi söyledim. Merak edip görmek istedi. Açtım gösterdim. - Çok iyi düşünmüşsünüz. Fakat bu güzel resmi onlar iyi basamazlar, yazık olur. Bunları biz basmalıyız, dedi. Benim de ...

Celâl Esad Arseven, ‎Ekrem Işın, 1993

Son sadrâzamlar ve başvekiller - 5. cilt - Sayfa 116

Tezkire ile mukabele etdi. Bunun üzerine yine Arif Bey geldi. Arif Beyle Said Paşa arasında geçen bu defaki konuşma tarzı sadrâzamın istifadan ziyade, mutadı yechile, kendini padişaha ağır satmak ve âmelinin o arada seraskeri de atlatmak ...

Mehmet Zeki Pakalın, 1948

Osmanli Rasputini Cinci Hoca - Sayfa 108

Zeki molla, kendini ağır satmak ve deli adamı yalvartmak istediğinden o tacirin kim olduğunu ilk ağızda söylemedi, ödağaçları yakarak cin dostlarmı çağırdı, uzun muhavereler yaptı ve elinin birini bırakıp öbürünü öpen hünkârı bir iyi üzdükten ...

M Turhan Tan, 1938

Hayatan sayfalar: Roman - Sayfa 72

Manavın, Hürmüz'le evlenmesi susamışlığını anlayınca Hacer, şimdi kendini biraz ağır satmak için sustu. Başka gün geleceğini vaat ederek gitmeye kalktı. Veli, karıyı salıvermiyor, bir sürü sualler soruyordu. Yarın kaynanası olacak kadının ...

Hüseyin Rahmi Gürpınar, 1970

Yüzen bahçe - Sayfa 140

Hem kendini azıcık ağır satmak lâzım, kadın şımarıklığa gelmez, yavrum! — Londra'da kaçamak buluşacağız, öyle kararlaştırdık. Bunu ne pahasına olursa olsun kaçırmak istemem. — Allah akıl versin. — Sana da... Hiç değilse benimki kadar!

Refik Halit Karay, 1981

Yerini seven fidan: roman - Sayfa 161

Vallahi bizim semtlerin kadınları kendilerini beğenmiş, daha ağır satmak istiyorlar, daha cakalı yaratıklar. Bu, başka hamurdan özlü doğrusu! Pek de tatlı. Ama cinsî zevkine düşkünmüş; fukarasında, orta hallisinde, her seviyedekinde öylesi yok ...

Refik Halit Karay, 1977

Cünah gönüllüleri - Sayfa 9

İhtiyar, malını ağır satmak istiyen pişkin bir bezirgân edasile cevap verdi: — Daha «peki» demedi. Bu cevap, bu eda, berikinde istenilen endişeyi yaratmıştı. Telâşla doğruldu : — Demek gelmiyecek ? İhtiyar, muhatabının gözlerinin içine, kendi ...

Naci Sadullah, 1937