তুর্কীএর অভিধানে "hafif gelmek" এর মানে

তুর্কী এ HAFIF GELMEK এর উচ্চারণ

hafif gelmek

তুর্কীএ HAFIF GELMEK এর মানে কি?

তুর্কীএর অভিধানে hafif gelmek এর সংজ্ঞা

খুব বেশী হতে না হালকা ওজন হতে। এটা তুচ্ছ দেখতে, মূল্যবান না করা।

hafif gelmek Ağırlığı fazla olmamak. / Önemsiz görmek, değer verilmemek.

HAFIF GELMEK এর অনুবাদ

আমাদের তুর্কী বহুভাষিক অনুবাদক hafif gelmek এর অনুবাদ 25টি ভাষায় পান।

এই বিভাগে উপস্থাপিত তুর্কী থেকে অন্যান্য ভাষার hafif gelmek এর অনুবাদ অটোমেটিক স্ট্যাস্টিক্যাল ট্রান্সলেশনের মাধ্যমে সংগ্রহ করা হয়েছে; যেখানে অপরিহার্য অনুবাদ হলো তুর্কী এর «hafif gelmek» শব্দ।

• তুর্কী এর অনুবাদক - চীনা: 大白于天下
• তুর্কী এর অনুবাদক - স্পেনীয়: salir a la luz
• তুর্কী এর অনুবাদক - ইংরেজী: come to light
• তুর্কী এর অনুবাদক - হিন্দি: पता लगना
• তুর্কী এর অনুবাদক - আরবী: إفتضح أمره
• তুর্কী এর অনুবাদক - রুশ: выявляться
• তুর্কী এর অনুবাদক - পর্তুগীজ: veio à luz
• তুর্কী এর অনুবাদক - বাংলা: আলোকে পড়া
• তুর্কী এর অনুবাদক - ফরাসি: venir à la lumière
• তুর্কী এর অনুবাদক - মালে: datang kepada cahaya
• তুর্কী এর অনুবাদক - জার্মান: zutage treten
• তুর্কী এর অনুবাদক - জাপানি: 明るみに出ます
• তুর্কী এর অনুবাদক - কোরিয়ান: 빛 에 와서
• তুর্কী এর অনুবাদক - জাভানি: teka kanggo cahya
• তুর্কী এর অনুবাদক - ভিয়েতনামিয়: đưa ra ánh sáng
• তুর্কী এর অনুবাদক - তামিল: வெளிச்சத்திற்கு வந்து
• তুর্কী এর অনুবাদক - মারাঠি: उजेडात आले
• তুর্কী: hafif gelmek
• তুর্কী এর অনুবাদক - ইতালীয়: venire alla luce
• তুর্কী এর অনুবাদক - পোলীশ: wyszły na jaw
• তুর্কী এর অনুবাদক - ইউক্রেনীয়: виявлятися
• তুর্কী এর অনুবাদক - রোমানীয়: ieși la lumină
• তুর্কী এর অনুবাদক - গ্রীক্‌: έρχονται στο φως
• তুর্কী এর অনুবাদক - আফ্রিকান: aan die lig gekom
• তুর্কী এর অনুবাদক - সুইডিশ: uppdagas
• তুর্কী এর অনুবাদক - নরওয়েজীয়: kommet frem i lyset

«HAFIF GELMEK» এর সঙ্গে সম্পর্কিত তুর্কী বই

নিম্নলিখিত গ্রন্থপঞ্জী নির্বাচনে hafif gelmek শব্দটির ব্যবহার খুঁজুন। তুর্কী সাহিত্যে hafif gelmek শব্দের ব্যবহারের প্রসঙ্গ সম্পর্কিত বই এবং তার থেকে সংক্ষিপ্তসার।

Sözcükbilime giriş - Sayfa 197

Ağırbaşlı olmayan, ahlaken zayıf: Hafif kadın, 9 (mü.) 32 zamanlı 25 darplı büyük usul, 10 (ar.). Parasız, züğürt. (D. Mehmet Doğan, (1992) Büyük Türkçe Sözlük, 9. baskı, Ankara: Rehber Yayınları, s. 429) Hafif: 1 . Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni ...

V. Doğan Günay, 2007

kitap. İstanbul: - Sayfa 47

Anlar dahi Eski Saräy dähilinde olan 'uyün-i sem'ün'i cümleden hafif ve mu'tedil serï'u'1-hazm bir äb-i hayät buldilar. ... <лш kurudup cümle pembeyi vezn idüp bu 'ayn-i §em'ûnda îslanan pembe cümle pembelerden hafif gelmek ile kavl-i ...

Evliya Çelebi, ‎Orhan Şaik Gökyay, ‎Seyit Ali Kahraman, 1996

Ceza Hukuku: I 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu II 5252 Sayılı ...

Bu fiillerin işlenmesiyle bir zarar neticesinin meydana gelmesi hâlinde, meydana gelen zarar neticesi açısından örneğin ... aşağı olmamak üzere hafif cezayı nakdiye mahküm olur ve buna meslek ve sanatın tatili cezası da ilave olunabilir.

Erdal Noyan, 2005

Çividen Mürekkebe: Hep Daha Fazlasını İstediler - Sayfa 200

Belli zamanlarda depreşen anne, baba algısı bugün itibariyle fazlasıyla artmış ve rüyasının konusu haline gelmişti. Aklında ... Önce hafif ve uzaktan gelen ses giderek baskın hale geldi görüntülere olan ilgisini yerle bir edecek kadar. Gözlerini ...

Fuat Cenk Onat, 2013

Dipten Gelen Dalga-2

Bir yanında, bu yakınlarda yapılmış ve varlıklıların oturduğu beyaz, lüks bir ev, öte yanında ise yalnız memurların, yoksul öğrencilerin ve hafif meşrep kızların kaldığı eski, pis bir otel yükseliyordu. Dokuz numaralı ev bir zamanlar sağlam, kunt ...

İlya Ehrenburg, 2014

Gelin tașı: Roman - Sayfa 152

Askerliğini yaptı geldi... Bir motor a-amadı. ... Etsizdi, hafifti motor. iki kişi, rahat kaldırıp koydular tekneye. «Nasıl?» dedi Nizam. «Ne makina! Hem de hafif... Yanlış iş yapar mı hiç, Nizam Ağan...» Yelkeni de aldılar kayığa. Direği dikip, bastılar ...

Yaman Koray, 1963

TERÖR KENTİN GÜZELİ: bir Ermeni-Türk ilişkisi - Sayfa 208

O araç oraya uçarak mı gelmiş. Aykan beni çıldırtmayın, komutanınızın hayatı tehlike de ... O sabah Serhat'ın gözlerini hafif araladığında yanında olan Ali sevinçle evin içinde çığlıklar atmaya başladı. Kapı önünde tavuklara yem vermekte olan ...

SEDAT DEMİR, 2014

Koku:

Koydan hafif, balıksı bir rüzgâr geliyordu. Köpekler uyuyordu. Grenouille harman ... Sonunda bezin artan ucuyla saçsız kafayı örttü, üst üste gelen yerlerini, parmağıyla hafif hafif bastırarak vücuda yapıştırdı. Bütün paketi gözden geçirdi. En ufak ...

Patrick Süskind, 2003

Beydâvî Tefsîri (Muhtasar) - 1.Cild:

Doksan dokuz sayfa onun aleyhinde gözün alabildiğince açılır. Bir de kendisinde kelime-i şehadet bulunan bir kart çıkarılır. Doksan dokuz sayfa terazinin bir kefesine, kart da diğer kefesine konulur. O sayfalar hafif, kart ise ağır gelir.” Denildi ki: ...

Doç. Dr. Şadi EREN, 2014

İslâm siyası̂ düşüncesinde değişme ve süreklilik: II. ... - Sayfa 9

... risâle-i nefisenin nefi bütün ümmete 'âmm u şamil olmak üzre lisan-i Osmanîye tercümesini arzu ettim ve zikr u yâd olunacağı zaman ismi dile hafif gelmek için tercümenin Bekâ-yı Saltanat-ı Osmaniye namıyla tevsimini münasip gördüm.

İsmail Kara, 2002