«KALIBINI BASMAK» এর সঙ্গে সম্পর্কিত তুর্কী বই
নিম্নলিখিত গ্রন্থপঞ্জী নির্বাচনে
kalıbını basmak শব্দটির ব্যবহার খুঁজুন। তুর্কী সাহিত্যে
kalıbını basmak শব্দের ব্যবহারের প্রসঙ্গ সম্পর্কিত বই এবং তার থেকে সংক্ষিপ্তসার।
1
Türk atalar sözü hazinesi - Sayfa 390
Kalayı basmak. (ÖÂA.) Kalbine doğmak. (ÖÂA.) Kalbine göre. (ÖÂA.) Kalbini açmak. (ÖÂA.) Kalbini kırmak. (ÖÂA.) Kalbi olmamak. (ÖÂA.) Kalburla su taşımak. (AVP.) (ÖÂA.) Kalbur üstüne gelen. (Ş.) Kaldırım kargası (EBT.) Kaldırım mühendisi.
İsmail Hilmi Soykut,
1974
2
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 565
8 mec. gösterişli dış görünüş, ör. Bunu nasıl yaparsın, kalıbından da mı utanmıyorsun? 0 kalıp gibi yatmak 1) hiç kımdaamaksızın, sağa sola dönmeksizin yatmak. 2) hastalanarak bitkin bir durumda yatağa düşmek, yatmak, kalıbını basmak bir ...
3
Örnekleriyle türkçemizin açıklamalı büyük deyimler sözlüǧü ...
KALIBI DİNLENDİRMEK : Ölmek. KALIP KIYAFET YERİNDE : İyi giyinmiş, dış görünüşü güven veren. KALIBI KALIBINA : Aynen, tıpa tıp. KALIBINI BASMAK : Bir şeyin onun dediği gibi olduğunu iddia etmek, güvenle bildirmek. «Öyle kalıp ...
Hamidoğlu Fethi Gözler,
1975
4
Resimli Türkçe sözlük - Sayfa 300
Gösterişli görünüş : Kalıbına bakarsan, aslan gibi. 4. mec. Biçim, durum : Kalıptan kalıba girmek. § Kalıba dökmek dökmecilikte ergimiş madeni kalıbın içine akıtmak. Kalıbı kıyafeti yerinde görünüşü gösterişli olan kimse. Kalıbını basmak bir ...
Türk Dil Kurumu, Kemal Demiray, Muammer Bakr,
1977
5
Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 224
Kalıbı değiştirmek/dinlendirmek: (Argo) Ölmek. Kalıbı kıyafeti yerinde: Dış görünüşü göz doyurucu, giyimi kuşamı iyi kimse. Kalıbını basmak: 1) Bir şeyi güvenle, inançla desteklemek/ doğrulamak. 2) İçtenlikle, doğruluğuna inanarak tanıklık ...
6
Türk folklor araştırmaları - 9. cilt - Sayfa 3922
Kamburu çıkmak Kara kara düşünmek Kan gütme Kalbini kırmak Karşı koymak Kaz kafalı Kaleminden çıkmak Katıla katıla ... gelmez Kaleminden kan damlamak Kalıbım dinlendirmek Kalıbını basmak Kameti azdırmak Kantarı belinde Kantere ...
7
Örnekli günlük konuşma ve deyimler sözlüğü: İngilizce/Türkçe
Put one's feet up Dinlenmek. Put one's finger on Teşhis koymak; parmak basmak (çoğunlukla, bir soruna). Put one's foot in it Pot kırmak, ... Put one's oar in Burnunu sokmak; karışmak. Put one's shirt on Bahse girmek; kalıbını basmak. Put one's ...
Peter Papi, Şükrü Alpagut,
1989
8
Deyimler, atasözleri, beyitler ve anlamdaş kelimeler - Sayfa 149
... ânı şafak öncesidir (y) [Halen gayet kötü olan bir durumun düzeleceğine inanmak] • Aptestinden şüphesi olmamak [Yapılan bir işin doğruluğuna inanmak] • Boyunca kalıbını basmak [Bir şeyin doğruluğunu tasdik etmek] • Doğduğuna inanır, ...
9
Türkçede mecazlar sözlüğü: 700 sınıfa ayrılmış 5000 madde - Sayfa 121
Boyunca kalibini basmak, hlk. bir seyin §öyle veya böyle oldugunu bütün kuwetiyle tasdik etmek. TASKINLIK Bak. Co§kunluk. TAT Bal gibi, Seker gibi, tath. lïarut gibî, ek§i. Sap gibi, tuzlu. Saman gibi, Tadi tuzu yok, Tatsiz tutsuz, рek tatsiz.
Sotherton'a gitmek içinyakın bir günkararlaştırıldı, ama Mr.Crawford'un dao gün serbest olması koşuluyla! Küçükhanımlarbukoşulu koşmayı unutmadılar. Gerçi Mrs. Norris, Henry Crawford'un o gün serbest olacağına “kalıbını basmaya” hazırdı, ...