তুর্কীএর অভিধানে "muşambalaşmak" এর মানে

তুর্কী এ MUŞAMBALAŞMAK এর উচ্চারণ

muşambalaşmak

তুর্কীএ MUŞAMBALAŞMAK এর মানে কি?

তুর্কীএর অভিধানে muşambalaşmak এর সংজ্ঞা

লিনোলিয়ামের মতো, লিনোলাম অবস্থা পেতে রান্নাঘরে ফিরে আসুন।

muşambalaşmak Muşamba gibi olmak, muşamba durumunu almak, muşambaya dönmek.

MUŞAMBALAŞMAK এর অনুবাদ

আমাদের তুর্কী বহুভাষিক অনুবাদক muşambalaşmak এর অনুবাদ 25টি ভাষায় পান।

এই বিভাগে উপস্থাপিত তুর্কী থেকে অন্যান্য ভাষার muşambalaşmak এর অনুবাদ অটোমেটিক স্ট্যাস্টিক্যাল ট্রান্সলেশনের মাধ্যমে সংগ্রহ করা হয়েছে; যেখানে অপরিহার্য অনুবাদ হলো তুর্কী এর «muşambalaşmak» শব্দ।

• তুর্কী এর অনুবাদক - চীনা: 作为油毡
• তুর্কী এর অনুবাদক - স্পেনীয়: siendo el linóleo
• তুর্কী এর অনুবাদক - ইংরেজী: muşambalaş to
• তুর্কী এর অনুবাদক - হিন্দি: होने के नाते लिनोलियम
• তুর্কী এর অনুবাদক - আরবী: muşambalaş ل
• তুর্কী এর অনুবাদক - রুশ: Будучи линолеум
• তুর্কী এর অনুবাদক - পর্তুগীজ: sendo linóleo
• তুর্কী এর অনুবাদক - বাংলা: muşambalaş করতে
• তুর্কী এর অনুবাদক - ফরাসি: être linoléum
• তুর্কী এর অনুবাদক - মালে: untuk muşambalaş
• তুর্কী এর অনুবাদক - জার্মান: muşambalaş zu
• তুর্কী এর অনুবাদক - জাপানি: リノリウムビーイング
• তুর্কী এর অনুবাদক - কোরিয়ান: 인 리놀륨
• তুর্কী এর অনুবাদক - জাভানি: kanggo muşambalaş
• তুর্কী এর অনুবাদক - ভিয়েতনামিয়: là linoleum
• তুর্কী এর অনুবাদক - তামিল: muşambalaş செய்ய
• তুর্কী এর অনুবাদক - মারাঠি: muşambalaş करण्यासाठी
• তুর্কী: muşambalaşmak
• তুর্কী এর অনুবাদক - ইতালীয়: essere linoleum
• তুর্কী এর অনুবাদক - পোলীশ: będąc linoleum
• তুর্কী এর অনুবাদক - ইউক্রেনীয়: будучи лінолеум
• তুর্কী এর অনুবাদক - রোমানীয়: fiind linoleum
• তুর্কী এর অনুবাদক - গ্রীক্‌: muşambalaş να
• তুর্কী এর অনুবাদক - আফ্রিকান: muşambalaş om
• তুর্কী এর অনুবাদক - সুইডিশ: Att vara linoleum
• তুর্কী এর অনুবাদক - নরওয়েজীয়: Å være linoleum

«MUŞAMBALAŞMAK» এর সঙ্গে সম্পর্কিত তুর্কী বই

নিম্নলিখিত গ্রন্থপঞ্জী নির্বাচনে muşambalaşmak শব্দটির ব্যবহার খুঁজুন। তুর্কী সাহিত্যে muşambalaşmak শব্দের ব্যবহারের প্রসঙ্গ সম্পর্কিত বই এবং তার থেকে সংক্ষিপ্তসার।

İstanbul kazan ben kepçe - Sayfa 78

... iki arsa gene lx;rikilerle örnek: Tınazlar gibi kavun karpuz kabukları; pırasa, lahana yapraklan; torik, palamut kafaları; yamalana ya- malana canı çıkmış, tabanları muşambalaşmış, pembe, mavi kadın çorapları; pabuç, kundura, çizme eskileri.

A. Sermet Muhtar Alus, ‎Necdet Sakaoğlu, 1995

Perṣembe adasi - Sayfa 105

Her eve bir radyo, her evin önüne Citroen marka bir otomobil koydum. Kadınların ayaklarından ter ve kirden muşambalaşmış kalın bez çorapları çıkardım. Kıçlarından yırtık, kalın donları attım. Sırtlarından eski pazen partalları sıyırıp hepsini ...

Faik Baysal, 1955

Yaşamak: günlük - Sayfa 24

Kuledibinden Tophaneye inen parke döşeli yokuşta, onu evlerden birinin kapısına dayanmış, kirden muşambalaşmış elbiseleri içinde gördüğünüz zaman. Alkolik falan mıydı? Günahına girmem. Yoksa o eşsiz cazibesini keşfedenlerin sıkı ...

Cahit Zarifoğlu, 1980

Ruşen Eşref Ünaydınʼdan Seçmeler - Sayfa 268

Onu da on günlük yorgunluktan sonra ilk defa, biraz evvel duruşuna imrendiğim rahat döşeğe tehalükle attım. (Tasvir-i eilkâr, nr. 2920, 3 Kanunıevvel 1919) KARACAHÎSAR Eski vak'alan yenik, küf kokulu, muşambalaşmış sabitelerden, biraz ...

Ruşen Eşref Ünaydın, ‎Necat Birinci, 1982

Los köftes: yedi uzun öykü - Sayfa 227

Muşambalaşmış kapak, yıkıma uğramış bir geminin kaptanı gibi, en sonraya kaldı. Sonunda o da tutuştu. Ancak onun yanışı çok daha sürekli, acıklı oldu. Sanki cızırdar, fısıldar, inilder gibi sesler çıkardı; Mahmudun annesinin yüreğini oynattı.

Avni Givda, 1972

Gerçek dışı: roman - Sayfa 56

Ancak, yakası kapkara haki gömlekle muşambalaşmış çorapları ayağımın ucuyla karyolanın altına itelerken suçüstü yakalandım. — Bırakın bana onları efendim, ben yıkarım.. dedi. — Bunlar yıkanmaz artık, atılır. Ey.. elbette, bekârlık sultanlık!

Mehmet Seyda, 1976

Esaret yılları: - Sayfa 120

Bir karyola üstünde içine ot doldurulmuş bir çuval, çok pis bir battaniye, kirden ve yağdan muşambalaşmış ve ağırlaşmış bir yatak... İşte bir hasta yatağı. Yiyecek olarak çay, süt verdiler. Hamur çorbası da verdiler. Doktorlar ilaç verdiler ama ...

Halil Ataman, ‎Ferhat Ecer, 1990

Türk Edebiyatı - 165-170. sayılar - Sayfa 54

"Hep böyle olsak" diyen gitti. Asıl niyetini tali çözümlerin yemi yaptı. İstikrarsızlığın san yapraklarına özendi. Düştü daldan. Çamurlu ayakların izleri ile mühürlendi dünyalık... Ayağa kalktım. Ellerim pantalo- numun muşambalaşmış ceplerinde.

Ahmet Kabaklı, 1987

Mapushane Çeşmesi - Sayfa 369

Muşambalaşmış çoraplarının tabanı yoktu. Yer yer çatlamış ayakları kaplumbağa kabuğuna benzer bir renk almıştı. Çuval parçalarıyle yamalanmış elbiselerine paçavra diyebilmek için, aşağı yukarı bir yıl daha kullanılması gerekliydi. Ekipbaşı ...

Adnan Veli, 1973

Kaybolan dünya: roman - Sayfa 244

Üzerinde, elbise namına, bir tek fanila vardı. Kirden simsiyah olmuş, yağlı, muşambalaşmış bir tek fanila. Fanilanın eteklerini çekmiş, apışarasında bir çengelli iğne ile bağlamıştı. Yalınayaktı. Sıska vücudu, ince bacakları ile koğuşun ortasında, ...

Mehmet Selâhattin, 1973