তুর্কীএর অভিধানে "şakakları ağarmak" এর মানে

তুর্কী এ ŞAKAKLARI AĞARMAK এর উচ্চারণ

şakakları ağarmak

তুর্কীএ ŞAKAKLARI AĞARMAK এর মানে কি?

তুর্কীএর অভিধানে şakakları ağarmak এর সংজ্ঞা

মন্দিরের চুল উজ্জ্বল, উজ্জ্বল।

ŞAKAKLARI AĞARMAK এর অনুবাদ

আমাদের তুর্কী বহুভাষিক অনুবাদক şakakları ağarmak এর অনুবাদ 25টি ভাষায় পান।

এই বিভাগে উপস্থাপিত তুর্কী থেকে অন্যান্য ভাষার şakakları ağarmak এর অনুবাদ অটোমেটিক স্ট্যাস্টিক্যাল ট্রান্সলেশনের মাধ্যমে সংগ্রহ করা হয়েছে; যেখানে অপরিহার্য অনুবাদ হলো তুর্কী এর «şakakları ağarmak» শব্দ।

• তুর্কী এর অনুবাদক - চীনা: 灰色的寺庙
• তুর্কী এর অনুবাদক - স্পেনীয়: templos grises
• তুর্কী এর অনুবাদক - ইংরেজী: gray temples
• তুর্কী এর অনুবাদক - হিন্দি: ग्रे मंदिरों
• তুর্কী এর অনুবাদক - আরবী: المعابد الرمادية
• তুর্কী এর অনুবাদক - রুশ: серые храмы
• তুর্কী এর অনুবাদক - পর্তুগীজ: templos cinza
• তুর্কী এর অনুবাদক - বাংলা: ağarmak মন্দির
• তুর্কী এর অনুবাদক - ফরাসি: tempes grises
• তুর্কী এর অনুবাদক - মালে: kuil ağarmak
• তুর্কী এর অনুবাদক - জার্মান: grauen Schläfen
• তুর্কী এর অনুবাদক - জাপানি: 灰色の寺院
• তুর্কী এর অনুবাদক - কোরিয়ান: 회색 사원
• তুর্কী এর অনুবাদক - জাভানি: candhi ağarmak
• তুর্কী এর অনুবাদক - ভিয়েতনামিয়: đền màu xám
• তুর্কী এর অনুবাদক - তামিল: ağarmak கோயில்கள்
• তুর্কী এর অনুবাদক - মারাঠি: ağarmak मंदिरे
• তুর্কী: şakakları ağarmak
• তুর্কী এর অনুবাদক - ইতালীয়: tempie grigie
• তুর্কী এর অনুবাদক - পোলীশ: szare świątynie
• তুর্কী এর অনুবাদক - ইউক্রেনীয়: сірі храми
• তুর্কী এর অনুবাদক - রোমানীয়: temple gri
• তুর্কী এর অনুবাদক - গ্রীক্‌: γκρι ναούς
• তুর্কী এর অনুবাদক - আফ্রিকান: grys slape
• তুর্কী এর অনুবাদক - সুইডিশ: grå tempel
• তুর্কী এর অনুবাদক - নরওয়েজীয়: grå templer

«ŞAKAKLARI AĞARMAK» এর সঙ্গে সম্পর্কিত তুর্কী বই

নিম্নলিখিত গ্রন্থপঞ্জী নির্বাচনে şakakları ağarmak শব্দটির ব্যবহার খুঁজুন। তুর্কী সাহিত্যে şakakları ağarmak শব্দের ব্যবহারের প্রসঙ্গ সম্পর্কিত বই এবং তার থেকে সংক্ষিপ্তসার।

Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 337

Şaka kaldırmak/kaldırmamak: Yapılan şakaları hoş karşılamak/karşılamamak. Şaka maka (derken) : Ağırlığını duymaksızın, ... Şakakları ağarmak/beyazlanmak: Şakaklarındaki saçlar ağarmak/ kırlaşmak. Şalvar gibi: (Pantolon için) Çok bol.

Asım Bezirci, 1990

Türkiye Türkçesi ad işletimi (biçim bilgisi) - Sayfa 454

Ş: şakası yok / şakakları ağarmak / şakağı atmak / şansı dönmek / şansı yaver gitmek / şeytan azapta gerek vb. T: takati kalmamak / takati kesilmek / takke düştü, kel göründü / talihi yaver gitmek / tan ağarmak / tan sökmek / taş çatlasa / taş ...

Kerime Üstünova, 2008

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 986

(bir kimse) kendisine yapılan şakaları hoşgörüyle karşılamak (ya da karşılayamamak), şakaya katlanmak (ya da ... 0 şakakları ağarmak şakaklarında kı saçları kırlaşmak.. şakalaşmak (nsz; -le) birbirine şaka yapmak şakasız be. ciddi bir ...

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Kaybolan ses - Sayfa 9

(Bu sırada şakakları tamamiyle ağarmış, yüzü vaktinden önce ihtiyarlamış, mahzun ve yorgun halli bir adam, Şefik, arkasında koyu renk bir elbise, şapkası elinde, gürültü etmiye- rek soldaki kapıdan girmiş, etrafına bakarak Nihal'le Zeki- ye'yi ...

Ali Süha Delilbaşı, 1946

Edebiyatçılarımız ve Türk edebiyatı - Sayfa 66

O zaman artık bir daha aynaya hiç bakmasam bile, gözümün her iliştiiğ yerde kendimi ağarmış saçlarla ve buruşmuş şakaklarla göreceğim... (Bu sırada şakakları tamamıyle ağarmış, yüzü ' vaktinden önce ihtiyarlamış, mahzun ve yorgun halli ...

Mehmet Behçet Yazar, 1938

Türk Edebiyatı - 279-290. sayılar - Sayfa 73

İşte "timsah" kelimesi, bir neslin -şimdilerde saçtan ağarmaya, dökülmeye başlamış bir delikanlı neslin kendi tarihiyle ... tüketip sinn-i kemâlin gıcırdayan basamaklarına terfi ettiler; Belî, artık genç değiller, kırışmış alın çizgileri, ağaran şakakları, ...

Ahmet Kabaklı, 1997

Uçurtma Avcısı:

Emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür. Her şeye rağmen arkasında bıraktığı Hasan'ın hatırasından kopamaz. Uçurtma Avcısı arkadaşlık, ihanet ve sadakatin bedeline ilişkin bir roman.

Khaled Hosseini, 2014

Emekliler: üç uzun öykü ya da üç kısa roman - Sayfa 28

Şöyle iki tutam, şakakları ile bir renkte ağarmış, bakımlı, özenle taranmış, ablak yüzünü uzunlaştıran, incelten, üstelik genel görünüşüne bir soyluluk veren, sert, kurnaz, sivri bakışlarını bile yumuşatıp totlılaştıran, 'kendini bildi bileli görmeğe a- ...

Avni Givda, 1981

Geri dönülmeyen yol: roman - Sayfa 23

Uzun boylu, açık kumral saçları, mavi gözleri şakaları... Leylanın kalbi burkuluyor, o ... Babası o zamanlar ellibeş yaşlarında, irice, uzun boylu, esmer, şakakları biraz ağarmış ama hâlâ dinç, yaşına göre yakışıklı bir adamdı. Yalnız alnı biraz dar, ...

Naile Turhan, 1979

Ankara Mahpusu - Sayfa 18

Lâvabonun üstünde asılı duran aynada şakakları ağarmış, bakışları ölgün, yüzü solgun bir erkek gördü. «Mezardan çıkmış bir cesede benziyorum. Kalbimde ve sırtımda hep o hapishaneyi mi taşıyacağım... Artık hiç bir zaman eski Vasfi ...

Suat Derviş, 1968