Bedeutung von "kucak çocuğu" im Wörterbuch Türkisch

AUSSPRACHE VON KUCAK ÇOCUĞU AUF TÜRKISCH

kucak çocuğu

WAS BEDEUTET KUCAK ÇOCUĞU AUF TÜRKISCH

Definition von kucak çocuğu im Wörterbuch Türkisch

Schoßjunge Das Kind, das nicht laufen kann, das Kind auf dem Schoß.

kucak çocuğu Yürüyemeyen, kucakta gezdirilen çocuk.

ÜBERSETZUNG VON KUCAK ÇOCUĞU

Erfahre, wie die Übersetzung von kucak çocuğu auf 25 Sprachen mit unserem mehrsprachigen Übersetzer Türkisch lautet.

Die Übersetzungen von kucak çocuğu auf andere Sprachen, die in diesem Bereich vorgestellt werden, sind zustande gekommen durch automatische statistische Übersetzung, wobei die Basiseinheit der Übersetzung das Wort «kucak çocuğu» in Türkisch ist.

• Übersetzer Deutsch - Chinesisch: 腊儿
• Übersetzer Deutsch - Spanisch: los niños de vuelta
• Übersetzer Deutsch - Englisch: Lap children
• Übersetzer Deutsch - Hindi: गोद बच्चों
• Übersetzer Deutsch - Arabisch: الأطفال اللفة
• Übersetzer Deutsch - Russisch: Круг дети
• Übersetzer Deutsch - Portugiesisch: crianças Lap
• Übersetzer Deutsch - Bengalisch: ভাঁজ শিশু
• Übersetzer Deutsch - Französisch: enfants Lap
• Übersetzer Deutsch - Malaysisch: kanak-kanak pusingan
• Übersetzer Deutsch - Deutsch: Lap Kinder
• Übersetzer Deutsch - Japanisch: ラップ子供
• Übersetzer Deutsch - Koreanisch: 랩 어린이
• Übersetzer Deutsch - Javanisch: anak puteran
• Übersetzer Deutsch - Vietnamesisch: con Lap
• Übersetzer Deutsch - Tamil: மடியில் குழந்தை
• Übersetzer Deutsch - Marathi: शर्यतीच्या मुलाला
• Türkisch: kucak çocuğu
• Übersetzer Deutsch - Italienisch: bambini Lap
• Übersetzer Deutsch - Polnisch: dzieci okrążeń
• Übersetzer Deutsch - Ukrainisch: Коло діти
• Übersetzer Deutsch - Rumänisch: copii tură
• Übersetzer Deutsch - Griechisch: Lap παιδιά
• Übersetzer Deutsch - Afrikaans: Lap kinders
• Übersetzer Deutsch - Schwedisch: Varv barn
• Übersetzer Deutsch - Norwegisch: Lap barn

10 BÜCHER, DIE MIT «KUCAK ÇOCUĞU» IM ZUSAMMENHANG STEHEN

Entdecke den Gebrauch von kucak çocuğu in der folgenden bibliographischen Auswahl. Bücher, die mit kucak çocuğu im Zusammenhang stehen und kurze Auszüge derselben, um seinen Gebrauch in der Literatur kontextbezogen darzustellen.

Bir Zamanlar Gömbe:

Ben bir kucak çocuğu olduğumdan anamın edip battıklarının tanığıydım. Sözgelimi bana söylediği ninnileri anımsıyorum. Ağıt gibiydi. Ayağında sallamak için beni çekip alır, yatırırdı. Sallanmaya koşut ağıt başlardı. İkide bir uyutulmaktan ...

Halil İbrahim Balkaş, 2015

Son Mavi Çiçek: Geçmişe, bugüne ve geleceğe açılan bir ... - Sayfa 31

Uzun süredir artık kucak çocuğu olmadığım söyleniyordu. Saçlarımı okşarken ağır ağır anlayamayacağımı düşünür gibi konuştu. Oysa ben çoktan her şeyi anlamıştım. Anlatılmayanları bile... Çocuklar olayların bilgisini doğrudan kalpleriyle ...

Nilgün Serimoğlu, 2013

Yıldızlar Işıyacak:

Usumuz ermeye başladığında öğrenmiştik dışımızdaki dünyanın kaynadığını. Savaşçı olarak yetiştiriliyorduk çünkü ve savaş olmasa babamızın bir alp olamayacağını düşünebiliyorduk. Kucak çocuğu olmaktan çıkıp da buzulda kaymadan ...

Halil İbrahim Balkaş, 2015

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 155

Türk abecesinin ikinci harfi olan 'b"nin adı. be (D) ünl. tkz. ey, hey, yahu. ör. Dur be, yapma'. Be Hm. berilyum elementinin kimyasal simgesi- bebe a. ha. 1 çok küçük çocuk, meme ya da kucak çocuğu, bebek', ör. Mehmet'in bebesi hastalanmış.

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 385

... çubuğu sayı boncuğu nazar boncuğu katır boncuğu göz boncuğu zamane çocuğu köprü altı çocuğu muhallebi çocuğu kucak çocuğu sokak çocuğu okul çocuğu bayram çocuğu mektep çocuğu sünnet çocuğu süt çocuğu orospu çocuğu tepe ...

Belgin Tezcan Aksu, ‎Abdurrahman Tariktaroğlu, ‎Efrasiyap Gemalmaz, 2004

Âdetler inançlar ve Türklerin soy kütüğü meselesi - Sayfa 53

Bazı ailelerde anne kırkına kadar baba evinde kalırdı ve burada sadece çocuğu ile meşgul oludu. ... Annenin sütü kâfı gelmediğinde veya anne hastalandığında, öldüğünde çocuğu bir başka münasip emzikli (kucak çocuğu bulunan anne) ...

Kadir İbrahimoğlu Kadirzade, ‎Ahmet Doğan, 2005

Son siǧinak: Roman - Sayfa 10

Tombul çocuk yanakları arasında her şeyi onunla kokluyor gibi ince, titrek kanadlariyle küçük, toparlak bir burun; buna mukabil boya ... Kucak çocuğu olmadığı halde İsmaili kucağına alarak bir, iki kere öptü: — Bakın, hep kendim söyledim.

Reşat Nuri Güntekin, 1961

Son hikâyeler: Esirler - Sayfa 112

Çocuk bu yaşlarda otellerde sefil oluyor. Sizi görünce aklıma geldi. Ankarada bildiğiniz çoktur. Orda bir çocuk yuvası varmış. Oraya yerleştiremez misiniz? İki yaşına gelsin, alırım. İsteseler bırakmam! Ama böyle kucak çocuğu olmaktan bir ...

Sabahattin Ali, 1966

Türkçenin gücü: Türk dilinin zenginliklerine tanıklar - Sayfa 114

... ilgi çekicidir. örneğin 'nazlı kız' için çiçeklerle ilgili bir aktarmaya başvuran gölge fesleğeni (Denizli, Bölge I), 'kucak çocuğu' için kucak gülü (Samsun, Bölge II), 'görmüş geçirmiş' kavramını yansıtmak üzere kullanılan yedi baharın yoğurdunu ...

Doğan Aksan, 1987

Sabah yolcuları - Sayfa 49

Hem sen artık büyûdün, kucak çocuğu değilsin. Neredeyse genç kız olacaksın. Hâlâ kucak mı istiyorsun? Bayramdan beri mi almadım? Demek sayıyorsun, vay canına... Peki barışıyoruz artık. Bak şimdi birlikte yazacağız, birlikte düşüneceğiz.

Feyza Hepçilingirler, 1981