WAS BEDEUTET SIKTIRICI AUF TÜRKISCH
Hier klicken,
um die ursprüngliche Definition von «siktirici» auf Türkisch zu sehen.
Hier klicken,
um die automatische Übersetzung der Definition auf Deutsch zu sehen.
Definition von siktirici im Wörterbuch Türkisch
Fee, Fee, Fee. siktirici Bayağı, aşağılık, adî.
Hier klicken,
um die ursprüngliche Definition von «siktirici» auf Türkisch zu sehen.
Hier klicken,
um die automatische Übersetzung der Definition auf Deutsch zu sehen.
10 BÜCHER, DIE MIT «SIKTIRICI» IM ZUSAMMENHANG STEHEN
Entdecke den Gebrauch von
siktirici in der folgenden bibliographischen Auswahl. Bücher, die mit
siktirici im Zusammenhang stehen und kurze Auszüge derselben, um seinen Gebrauch in der Literatur kontextbezogen darzustellen.
1
Damağası: notlar, müsveddeler - Sayfa 154
Kızı gündüz gözüne, bir siktirici tabanca ile aldım çıktım. — Fena etmişsiniz! — Ben de biliyorum fena ettiğimi... Lâkin neylersin. Ar yiğidin kamçısı. Bir vakit dağlarda gezdik Üç ay kadar. "Bu kolla mavzer kullanamaz" demişler. Peşimize düşen ...
2
Amerikan Sapığı - Sayfa 471
Albüm Slammin'le sona erer, sözsüz bir parçadır ve bir sürü nefesli vardır ve dürüstçe söylemek gerekirse, sesini iyice açarsanız, dinleyene korkunç, siktirici bir baş ağrısından başka bir şey vermeyen bir parçadır, hattâ biraz mide bile ...
3
Hangi edebiyat - Sayfa 266
Niye siktirici bir televizyon programına çağnldık diye işi gücü bırakıp henüz televizyonun t'sinden habersiz birtakım cahil çocuklann oyuncağı oluruz? Gazete gazete dolaşıp, kerameti kendinden menkul fıkra yazarlanna dalkavukluk edip, adını ...
4
Sirtlan payi - Sayfa 182
İşin kötüsü, oyalanacak bir şey bulamadı mı, Miralay Ferid 'evhama' sarardı: bir kere hastalığının ona söylendiğinden çok daha ağır olduğu fikrine saplanıyor, bu fikir içinde gelişip dal budak saldıkça, 'kıymet-i harbiyesi olmayan, siktirici bir ...
5
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 183
... güçlendirici öfkelendirici eğlendirici isteklendirici renklendirici nemlendirici dinlendirici sinirlendirici seslendirici kuvvetlendirici sözlendirici tiksindirici devindirici sevindirici giydirici bezdirici mirîci kemirici pişirici çektirici siktirici eleştirici yeni ...
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz, 2004
6
Türkçede öykü-roman: seçki (antoloji) - Sayfa 442
... siktirici bir ölümle ölmenin kahrı', onu büsbütün kederlendiriyordu. Ayrıca Ruhsâr'a açıklamasının zorunlu olduğuna kesinlikle inandığı 'o kırk yıllık sırrı' söyleyip söylememekte kararsızdı, ölüme ne derece yakın olduğunu bilememek ...
7
Bilge Karasu aramızda - Sayfa 88
... kıl ve siktirici sivilceleri. Öyleyse neden ona katılmak istediklerini düşünüyor. Belki adanın sırlarını ondan öğrenmek istiyorlar... Bir bilse... Oysa küçüklerin onda gördüğü yalnızca ergenliğin hüzünlü işaretleri değil. Uzaklara bakışı, bir şeyler ...
Füsun Akatlı, Müge Gürsoy Sökmen, 1997
8
Şengül hamamı - Sayfa 106
Eski binadır, şimdi galiba birinci katı siktirici caf6-bar, bir de kelek piyanist-şantör koymuşlar. Bir gece, gene yanımda şişman Ayhan, Parisiennes' den çıktık, iki saat "cıbıl gız" seyretmişiz, emektarlar fena halde isyan halinde, yanımıza iri kıyım, ...
9
Aynanın içindekiler: Yaraya tuz basmak - Sayfa 204
Omuzlarındaki yıldızları, Toprak Ofisi'ndeki siktirici bir memur lukla değiştirmeye can atan çok babayiğit tanıyorum ben!» Cıgar asını söndürmek bahanesiyle eğilip, daha alçak bir sesle son sözünü söyledi : «— ...Mısır'daki harekâtı tâkip ettin ...
10
Yirminci yüzyıl Türk edebiyatı: Cumhuriyet, Yeniler ... - Sayfa 177
... 'kıymet-i harbiyesi olmayan, siktirici bir ölümle ölmenin kahrı', onu büsbütün kederlendiriyordu. Ayrıca Ruhsâr'a açıklamasının zorunlu olduğuna kesinlikle inandığı 'o kırk yıllık sırrı' söyleyip söylememekte kararsızdı, ölüme ne derece yakın ...
Mahir Ünlü, Ömer Özcan, 1991
