Meaning of "cılızlaşmak" in the Turkish dictionary

PRONUNCIATION OF CILIZLAŞMAK IN TURKISH

cılızlaşmak

WHAT DOES CILIZLAŞMAK MEAN IN TURKISH?

Definition of cılızlaşmak in the Turkish dictionary

To weaken and weaken, to weaken. To lose your strength.

cılızlaşmak Zayıf ve güçsüz düşmek, zayıflamak. / Gücünü, değerini yitirmek.

TRANSLATION OF CILIZLAŞMAK

Find out the translation of cılızlaşmak to 25 languages with our Turkish multilingual translator.

The translations of cılızlaşmak from Turkish to other languages presented in this section have been obtained through automatic statistical translation; where the essential translation unit is the word «cılızlaşmak» in Turkish.

• Translator Turkish - Chinese: 发软
• Translator Turkish - Spanish: cılızlaş a
• Translator Turkish - English: cılızlaş to
• Translator Turkish - Hindi: कमजोर हो जाना
• Translator Turkish - Arabic: cılızlaş ل
• Translator Turkish - Russian: ослабеть
• Translator Turkish - Portuguese: tornar-se fraco
• Translator Turkish - Bengali: cılızlaş করতে
• Translator Turkish - French: cılızlaş à
• Translator Turkish - Malay: untuk cılızlaş
• Translator Turkish - German: cılızlaş zu
• Translator Turkish - Japanese: 衰えます
• Translator Turkish - Korean: 쇠하다
• Translator Turkish - Javanese: kanggo cılızlaş
• Translator Turkish - Vietnamese: trở nên yếu
• Translator Turkish - Tamil: cılızlaş செய்ய
• Translator Turkish - Marathi: cılızlaş करण्यासाठी
• Turkish: cılızlaşmak
• Translator Turkish - Italian: diventare debole
• Translator Turkish - Polish: stają się słabe
• Translator Turkish - Ukrainian: ослабнути
• Translator Turkish - Romanian: deveni slab
• Translator Turkish - Greek: cılızlaş να
• Translator Turkish - Afrikaans: cılızlaş om
• Translator Turkish - Swedish: bli svag
• Translator Turkish - Norwegian: bli svak

9 TURKISH BOOKS RELATING TO «CILIZLAŞMAK»

Discover the use of cılızlaşmak in the following bibliographical selection. Books relating to cılızlaşmak and brief extracts from same to provide context of its use in Turkish literature.

Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 2. cilt - Sayfa 642

Küçülmek, cılızlaşmak fiili. Hırdalanmağ f. 1- Küçük küçük kesilmek, parçalanmak, doğranmak. 2- Parça parça olmak; ufalanmak. 3- Bozulmak (para). 4- mec. Küçülmek, cılızlaşmak, bütünlüğünü kaybetmek. Hırdalaşdırılma is. Küçültülmek fiili.

Seyfettin Altaylı, 1994

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 223

cılızlaşmak cıvıtmak (nesneler için) dayanıksız, güçsüz, cansız. ör. Ovada iki üç tane cılız ağaç vardı. 4 mec. etkisiz, güçsüz, değersiz, ör. Olayı cılız birkaç söz önleyemezdi. cılızlaşmak (nsz) 1 alız bir duruma gelmek, - "z ve zayıf düşmek 2 mec.

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Deyimler Sözlüğü: Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi

... istenmediği hâldebirinin peşini bırakmayan, bıktırıp usandıran. garnınısilkmek: Karnını deşmek, bıçaklamak,öldürmek. garnıñçekilmek: Karnı çekilmek, zayıflamak, cılızlaşmak. garnıñ elcuk diymek: 1. Çok acıkmak, açlıktan karnı guruldamak.

Mehmet Kara, ‎Mehmet Nebioğlu, ‎Cihan Dinar, 2014

Resimli Türkçe sözlük - Sayfa 104

Ar. I. (Eski) Kök. 2. (Eski) Gelgit olaylarında suların alçalmaya başladığı evre. cezve o. Ar. Kahve pişirmeye yarar, saplı aşağı yukarı dik silindir biçiminde kap. Cf kim. Kaliforniyumun simgesi. cılız s. Çok zayıf ve güçsüz. cılızlaşmak (nsz) I. Zayıf, ...

Türk Dil Kurumu, ‎Kemal Demiray, ‎Muammer Bakr, 1977

5. Uluslararası Türk Dil Kurultayı, 2004 - Sayfa 1679

Cılızlaşmak, sıskalaşmak, zayıflamak. 4. (Akarsu, göl için) Susuz kalmak: "Kurumuş dere gibi taşlık bir yerden geçtik." -H.R.Gürpınar. 5. (Bazı nesneler için) Yumuşaklığını yitirmek, sertleşmek. kemikleri sayıl- çok zayıflamak, (kemik maddesi ...

Türk dil kurumu, 2004

Türkiye Türkçesinde kökler - Sayfa 26

... gelmek, 3- cılızlaşmak), yama (l- bozuk, yırtık ya da delik bir yeri kapamaya yarayan parça, 2- deride geniş leke) ve yama- (yamalamak), yasa (devletin yasama gücü tarafından herkesçe uyulmak için konulan her türlü kural, kanun, .

Kâmile İmer, 1976

Hulasa: okçuluk ve atçılık : Kitâb fı̂-ilmi'n-nüşşâb, ... - Sayfa 228

... ziyade, fazla artuk 1b7, 19b3, 43b2, 48b4, 49b4, 64b3, 65b9, 82b9 artukcı: terk eden, vazgeçen 4b6 artur-: üzerine ilave etmek a. -dılar 15a3 aru: güzel; temiz krş. an 70a9, 75a2 aruk: zayıf, alız 71bl anık anıkla-: zayıflamak, cılızlaşmak a.

Hüseyin bin Ahmet Erzurumî, ‎H. İbrahim Delice, 2003

Türk lehçeleri grameri

rtaklaşma ifade eden gövdelerini yapan bu ekin (Tat. urtaklık yünelişi "ortaklık yönelişi") örnekleri şunlardır: böriş- "buruşmak", korış- "solmak", avış- "eğilmek", biriş- "yenilmek", kalış- "bırakmak, terk etmek", biteş- "cılızlaşmak", ...

Ahmet Bican Ercilâsun, 2007

Kitab-ı ġunya: inceleme, metin, indeks, tıpkı basım - Sayfa 433

I) zayıflamak, cılızlaşmak a. sa 107a. 3 arulık ( JJ j I) temizlik (bkz. arılık) a. 44a. 1 1 arusuz ( j I) pis, kirli (bkz. arısuz) a. 5a. 14 'arza (A <*k jt.) sunma, gösterme 'arza kıl- 1 . teklif etmek, davet etmek 'a. 137b. 3, 142b. 3 2. öğretmek ...

Muzaffer Akkuş, 1995