WHAT DOES GÖZ UCUYLA SÜZMEK MEAN IN TURKISH?
Click to
see the original definition of «göz ucuyla süzmek» in the Turkish dictionary.
Click to
see the automatic translation of the definition in English.
Definition of göz ucuyla süzmek in the Turkish dictionary
to look at, to see, to know, or to take care of. göz ucuyla süzmek Iyice tanımak, bilmek veya dikkat çekmek amacıyla hafif kısık gözle incelemek, bakmak.
Click to
see the original definition of «göz ucuyla süzmek» in the Turkish dictionary.
Click to
see the automatic translation of the definition in English.
10 TURKISH BOOKS RELATING TO «GÖZ UCUYLA SÜZMEK»
Discover the use of
göz ucuyla süzmek in the following bibliographical selection. Books relating to
göz ucuyla süzmek and brief extracts from same to provide context of its use in Turkish literature.
Parlak siyah çizmelerini giyerken göz ucuyla AhmetBey'i süzmeyi ihmaletmez. Yabancı otuz yaşlarında, uzun boylu, pehlivan yapılı,geniş omuzlu, başındakikara kuzu kalpağı ile heybetli görünen bir adam. Buz gibi havanın etkisi ile üşüyen ...
2
Argo kitabı - Sayfa 229
Cizi yapmak: Ucu sivri biçakla hafifçe kendini yaralamak. "Kafam bozuldu, kendime iki cizi yaptim". Çapraz bakmak: Kötü nazarla bakmak ya da göz ucuyla süzmek, yan bakmak. "Namus ehline çapraz bakanin günesi kararsin" . Çarpik kelam ...
Mehmet Arslan, Mikhail Mikhaĭlov, 2004
3
Belki Defne - Sayfa 173
Defne'yi gözucuyla süzerek. Defne onu duymazhktan geldi; ondan yana bakmadan çay fin- cani, seker çikardi, fincana çay bosaltti. Aralannda kopmaya ha- zir bekleyen kavganin, Meto'nun bu imah sözleri üzerine söyle bir palazlanip ...
4
Lilith ve Kızıl: İskender'e Giden Yol - Sayfa 155
Göz ucuyla kralı süzer. Odanın bir köşesine yönelttiği gözleri ve devamlı bir hesap içindeki duruşu ile bu adam kendisi ile ilgilenmiyor görünür. Hizmetçi istemsiz olarak kendi gözlerini kralın gözlerini yönelttiği yere doğru çevirir merakla.
5
Türk atalar sözü hazinesi - Sayfa 377
(Ş.) (ÖÂA.) Gözlerı yollarda (gözü yolda) kalmak. (ÖÂA.) Gözle yemek. (ÖÂA.) Göz nuru dökmek. (ÖÂA.) Göz önünde tutmak (bulundurmak). (ÖÂA.) Göz önüne getirmek. (ÖÂA.) Göz süzmek. (ÖÂA.) Göz ucuyla (gözünün kuyruğuyle) bakmak.
İsmail Hilmi Soykut, 1974
6
Pir Sultan Abdal - Sayfa 31
Göz uçlarından sızan ve yanaklarına doğru süzülen yaşları, Hüseyin görmezlikten geliyordu. Haydar'a bakarken kendi ... dahp giden Haydar'ı göz ucuyla süzerken, geçmiş yılları ne de kolay bir bir anımsamıştı. Haydar, omuzları çökük ...
7
Özal hikâyesi - Sayfa 143
Herkesi, koyu gözlüklerinin altından göz ucuyla süzmesi ilginçti. Kısa ve ince Davidof marka puroları zincirleme içti söyleşi boyunca. Basından yakındı.** * Önce Emniyet Genel Müdürü, sonra Ankara Valisi. ** Yalnız Cumhuriyet için, «Bir tek ...
8
Zaman denen oyuncak: mozaik : şiirler - Sayfa 101
... döne döne kıvıracak sert bir çınarın gövdesinde, ben kendimi ele vermeden bakacağım, şöyle göz ucuyla, süzerek, böyle zamanda öyle tek aleve bağlı kalmak istemem doğrusu, pan gibi sıçrayıp uzaklaşırım o alevin görüp duyamayacağı bir ...
9
Şehrin aynaları - Sayfa 139
Kapının her açılışında meleklerle şeytanlar, azizlerle sapkmlar iki ayrı yöne savrulur; ziyaretçi içeri girip de, kapı tekrar ağır ağır kapandığında, gene eskisi gibi yan yana gelip birbirlerini göz ucuyla süzmeye devam ederlerdi. Kut-sal-ev'e kendi ...
10
Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 170
Göz önüne getirmek: Tasarlamak, zihinde canlandırmak. Düşünerek biçim vermek. Göz süzmek: Göz kapaklarını birbirine yaklaştırarak anlamlı, baygın ve nazlı nazlı bakmak. Göz ucuyla bakmak: Bak. Göz kuyruğuyla bakmak. Gözü aç: Aç ...
