WHAT DOES LÂSTIK GIBI MEAN IN TURKISH?
Click to
see the original definition of «lâstik gibi» in the Turkish dictionary.
Click to
see the automatic translation of the definition in English.
Definition of lâstik gibi in the Turkish dictionary
Agile as a tongue. / (For meat) undercooked, hard. lâstik gibi Çevik. / (Et için) az pişmiş,sert.
Click to
see the original definition of «lâstik gibi» in the Turkish dictionary.
Click to
see the automatic translation of the definition in English.
10 TURKISH BOOKS RELATING TO «LÂSTIK GIBI»
Discover the use of
lâstik gibi in the following bibliographical selection. Books relating to
lâstik gibi and brief extracts from same to provide context of its use in Turkish literature.
1
Cambridge Learner's Dictionary English-Turkish with CD-ROM
rubber /'rAba'V noun 1 [U] a strong material that bends easily, originally produced from the juice of a tropical tree, and used to make tyres. boots, ete lastik, kauçuk 2 |C] UK (US eraser) a small object vvhich is used to remove pencil marks from ...
Cambridge University Press, 2009
Kalbim, bir lâstik gibi, cephemle sol tarafım arasında uzuyor!.. Aman, ne oluyorum ben? Kalbim bir lâstik gibi uzuyor; ve ben, dünyanın en korkunç acısiyle, en tatlı duygusu arasında avazım çıktığı kadar bağırmak istiyorum! Dayanılmaz bir acı ...
Necip Fazıl KISAKÜREK, 2014
Avuçlarını çırpıyor, sıçrıyor, havada kıvrılarak dönüyor, bükülmüş dizleriyle yere düşüyor, otururken, lastik gibi yeniden havaya fırlıyordu. Sonra, doğa yasalarını yenmek ve kanatlanıp uçmakta inat edermiş gibi yeniden havaya, yükseğe doğru ...
an ı l ar Bir reklam filmi var, hatırlayacaksınız, bir lastik reklamı; “Kontrolsüz güç güç değildir.” İşte oradaki en son lastik var ya, gelip tam kayanın ucunda duruyor ve aşağıda göz alabildiğine bir vadi görüyorsunuz!.. Bursa'da görevli iken bir gün ...
5
Langenscheidt Pocket Turkish Dictionary: Turkish-English, ... - Sayfa 512
F tekrar tekrar soyle- mek.ba§ma vurmak;-off(;ik{ar)mak, sil(in)mek: - out Bn. sil(in)mek: - up ovarak cilalamak. silip parlatmak: - s.o. up the wrong way b-nin canini sikmak, sinirlendirmek. rub-ber 'i \Ki| n lastik. k.uicuk. sitgi; — s pi. Am. §oson ...
6
Tanımadığımız meşhurlar - Sayfa 311
Lastik Sait Bu Abdülaziz ve Abdülhamid devrinin meşhur başmuharririne niçin Lastik Sait denilmişti? Edebiyat târihleri ve meşhurların hayat tercümelerini yazan kitaplar bunu şöyle izah ediyorlar: Yaz kış ayağından çıkarmadığı lastikten dolayı ...
Hikmet Feridun Es, Selçuk Karakılıç, 2009
7
Fransızca-türkçe: resimli büyük dil kılavuzu ... - Sayfa 426
Lâstik gibi, elastikî. Fig. Yumuşak, şekil değiştirici, mütehavvil; çok geniş, gevşek : avoir une conscience elas- tique = lâstik gibi vicdanı olmak, her e- sen rüzgâra kapılmak, geniş yürekli olmak. Her tefsire müsait olmak : reglement elas- tique ...
Reşat Nuri Güntekin, Ali Süha Delilbaşı, Nurullah Ataç, 1935
8
Tanrı Kulundan Dinlediklerim
... boyunca sendeleyen kaba mantık, kaba mâna, aptal şekil, bücür kalıp gibi haklı idrâk ve ifade sıkıntılarına karşı, bu kıymetleri lâstik gibi gerip uzatamadan birdenbire koparmak ve tam karanlığa düşmek gibi bir dalâlet ve intihar ifade etmesi.
Necip Fazıl Kısakürek, 2014
Durmadan bir şeyler tıkınıyorsun? Lastik gibi sert yumurtayı ağzına tıkan Borya; — Hiç sorma. Ağır bir vergi yükü bindirdiler sırtıma, altından nasıl kalkacağımı bilemiyorum, karşılığını verdi. — Vergi yüküyle durmadan tıkınmanın ne ilgisi var?
Yevgeni Petrov, İlya İlf, 2014
10
Hedefine Ulaşmaya Çalışan Kaplumbağa (Türkçe Masal): - Sayfa 22
Ikinci zıplamasında ise Lastik gibi sallandı gergin ip, Sallanan ipe tekrar konabilmek için Tüm dikkatini toplamıĢtı ip üzerinde. Zor bela konabildi çekirge; Elindeki sırık olmazsa düĢecekti. Bir dahaki zıplayıĢında Seyirciler bakamadılar bile; ...
