Meaning of "müddeialeyh" in the Turkish dictionary

PRONUNCIATION OF MÜDDEIALEYH IN TURKISH

müddeialeyh

WHAT DOES MÜDDEIALEYH MEAN IN TURKISH?

Defendant (court)

Davalı (mahkeme)

Defendant or former name müddeialeyh, is a real or legal person who opened a lawsuit about him. The case presented to the court by the plaintiff is the party to which the claims are directed. If the court decides in favor of the plaintiff, depending on the case of the case, the defendant may be condemned to give or do something or not. However, in the criminal proceedings the defendant's term is not used. The prosecutor is called a defendant or maznun for the side against which he sue for crime on behalf of the public.

Davalı ya da eski adıyla müddeialeyh, hakkında hukuk davası açılan gerçek veya tüzel kişiye denir. Davacı tarafından mahkemeye sunulan dava dilekçesinde iddiaların yöneltildiği taraftır. Mahkemenin davacı lehine karar vermesi durumunda, görülen davanın türüne bağlı olarak davalı, bir şeyi vermeye veya yapmaya yahut yapmamaya mahkûm edilebilir. Buna karşın ceza yargılamalarında davalı tabiri kullanılmaz. Savcının kamu adına suç şüphesiyle dava açtığı tarafa sanık veya maznun denir.

Definition of müddeialeyh in the Turkish dictionary

the defendant.

müddeialeyh Davalı.

TRANSLATION OF MÜDDEIALEYH

Find out the translation of müddeialeyh to 25 languages with our Turkish multilingual translator.

The translations of müddeialeyh from Turkish to other languages presented in this section have been obtained through automatic statistical translation; where the essential translation unit is the word «müddeialeyh» in Turkish.

• Translator Turkish - Chinese: 被告
• Translator Turkish - Spanish: acusado
• Translator Turkish - English: defendant
• Translator Turkish - Hindi: प्रतिवादी
• Translator Turkish - Arabic: المدعى عليه
• Translator Turkish - Russian: ответчик
• Translator Turkish - Portuguese: réu
• Translator Turkish - Bengali: প্রতিবাদী
• Translator Turkish - French: défendeur
• Translator Turkish - Malay: defendan
• Translator Turkish - German: Beklagte
• Translator Turkish - Japanese: 被告
• Translator Turkish - Korean: 피고
• Translator Turkish - Javanese: didakwa
• Translator Turkish - Vietnamese: bị cáo
• Translator Turkish - Tamil: பிரதிவாதி
• Translator Turkish - Marathi: प्रतिवादी
• Turkish: müddeialeyh
• Translator Turkish - Italian: imputato
• Translator Turkish - Polish: pozwany
• Translator Turkish - Ukrainian: відповідач
• Translator Turkish - Romanian: pârât
• Translator Turkish - Greek: κατηγορούμενος
• Translator Turkish - Afrikaans: verweerder
• Translator Turkish - Swedish: svarande
• Translator Turkish - Norwegian: tiltalte

10 TURKISH BOOKS RELATING TO «MÜDDEIALEYH»

Discover the use of müddeialeyh in the following bibliographical selection. Books relating to müddeialeyh and brief extracts from same to provide context of its use in Turkish literature.

Meclisi Mebusan zabıt ceridesi - 3. sayı,2. cilt - Sayfa 95

Şimdi farz edelim ki, dayin mahkemeye müracaat etti ve mevaddı müstaceleden olmak üzere müddeialeyh aleyhinde bir hüküm istihsal eyledi, bu ilamı getirip mevkii icraya koydu, ihbarname gitti. O ilam gıyabidir. Mahkûmunaleyh ona itiraz ...

Turkey. Meclis-i Mebusan, 1991

Meclisi Âyan zabıt ceridesi - 1. sayı,2. cilt

NECME'ITİN MOLLA BEY (Devamla) -- Şunu da arz edeyim ki. isbat-ı müddeâdan izhar-ı aczeden müddeinin talebiyle indelitiraz müddeialeyhin yeminden nükûlüne talik ediliyor. Tabii esbâb-ı hüküm burada yok. Fakat başka suretle .ihtiyar-ı ...

Turkey. Meclis-i Âyan, 1989

Taʼtil-i Eşgal Kanunu, 1909: belgeler, yorumlar - Sayfa 144

Birinci fıkra amele istidanın sekiz gün zarfında müd- deialeyh olan şirkete tebliği vazifesini Nezarete tahmil ettiği gibi müddeialeyh olan şirkete mühim bir vazife tahmil ediyor ki, bir hafta içinde üç zat tayin etmektir. Nihayet uhdesine müteret- tib ...

Ahmet Gündüz Ökçün, 1982

Bakanların görev ve sorumları: anayasanın 47 nci maddesi ... - Sayfa 75

Bu zeylin vücudü hilafı sabit olmayan mübrez sureti musaddakası ve müd- dei' müdüriyetin meclisi idaresine ait olup ibraz olunan ve medarı ihticac bulunan defterle ve ıttılâ da müddeialeyhin Büyük Millet Meclisine takdim eylediği 15 Mayıs ...

Necip Bilge, 1956

Eski vakıf hükümlerimiz (Ömer Hilmi Efendi) ve vakıflarla ... - Sayfa 225

Ber vech-i muharrer (yazılı olduğu gibi) sulhun vukûundan (yapılmasından) sonra artık müddeialeyhe yemîn teklifine mütevellinin selâhiyyeti (yetkisi) kalmaz. Şu kadar varki mütevelli bâdessulh (sulhden sonra) müd- deâsma (davasına, ...

Aydın Tuncay, 1984

Alman: Isviçre ve Türk medeni kanunlarında evlilik dışı ... - Sayfa 66

‹Hâkim, müddeialeyh (74) cinsi münasebet zamanında esasen evli idi ise, babalığa hükmedemez.› ' Kanun ananın evliliğinden bahsetmemekte ise de, maksat zina mahsulü çocukların babalarına karşı gayri sahih nesebinin babalık A ı davası ...

Mehmet Şakir Berki, 1962

Zabıt ceridesi - 4. cilt,22. sayı - Sayfa 194

Mülk sahibi müddeialeyh gibi davet ediliyor. Hazır mahkemeye gelmîâken müdldeialeyh bundan evvelki madldelerde kanunun kendisine bahsettiği itiraz salâ.hi_vetlerini dermeyan etmişte kanunsuz olarak nazarı dikkate almmışsa veya ...

Turkey. Büyük Millet Meclisi

Yayinlari - 145-146. sayılar - Sayfa 325

Münasebeti cinsiye zamanında, müddeialeyh evli ise; hâkim, babalığa hükmedemez». Biz, sahih olmayan nesebin hükümlerini incelemeden önce, babalık dâvası sabit olduğu takdirde hâkimin kararının neleri ihtiva edebileceği hususunu ...

İstanbul Üniversitesi. İktisat Fakültesi, 1963

Ago paşaʼnın hatıratı - Sayfa 28

Bir ses; o iner müddeialeyh biner, yine çat! Bir ikinci ses... Daha sonra hâkim hükmü terazinin kay di mucibince tebliğ eder: Müddei haksızdır, müddeialeyh haklı! — Aman yarabbi! Lâkin bu Celâleddin Arif Bey Ne yaman bir adammış!

Refik Halit Karay, 1939

Avur zavur kahvesi: hikâyeler - Sayfa 132

Kayıt buyurun Mustafa Efendi, müddeialeyh nerede? Kısa boylu, şişman, kır düşmüş bıyıklı, yüksek lâstik yakalıklı, boyunbağlı bir zat: - Bendenizim efendim... dedi. lvíübaşirin araladığı kapıdan içeri girdiler. Kesilmiş gürültiiler tekrar başladı; ...

Fahri Celâl Göktulga, 1948