Meaning of "taze para" in the Turkish dictionary

PRONUNCIATION OF TAZE PARA IN TURKISH

taze para

WHAT DOES TAZE PARA MEAN IN TURKISH?

Definition of taze para in the Turkish dictionary

fresh money Money from many different sources to reinforce work power.

TRANSLATION OF TAZE PARA

Find out the translation of taze para to 25 languages with our Turkish multilingual translator.

The translations of taze para from Turkish to other languages presented in this section have been obtained through automatic statistical translation; where the essential translation unit is the word «taze para» in Turkish.

• Translator Turkish - Chinese: 新资金
• Translator Turkish - Spanish: dinero fresco
• Translator Turkish - English: fresh money
• Translator Turkish - Hindi: ताजा पैसा
• Translator Turkish - Arabic: أموال جديدة
• Translator Turkish - Russian: дополнительный заемный капитал
• Translator Turkish - Portuguese: dinheiro fresco
• Translator Turkish - Bengali: তাজা টাকা
• Translator Turkish - French: argent frais
• Translator Turkish - Malay: wang segar
• Translator Turkish - German: frisches Geld
• Translator Turkish - Japanese: 新鮮なお金
• Translator Turkish - Korean: 신선한 돈
• Translator Turkish - Javanese: dhuwit seger
• Translator Turkish - Vietnamese: tiền tươi
• Translator Turkish - Tamil: புதிய பணம்
• Translator Turkish - Marathi: ताज्या पैसा
• Turkish: taze para
• Translator Turkish - Italian: denaro fresco
• Translator Turkish - Polish: świeże pieniądze
• Translator Turkish - Ukrainian: додатковий позиковий капітал
• Translator Turkish - Romanian: fonduri noi
• Translator Turkish - Greek: φρέσκο ​​χρήμα
• Translator Turkish - Afrikaans: vars geld
• Translator Turkish - Swedish: nya pengar
• Translator Turkish - Norwegian: friske penger

10 TURKISH BOOKS RELATING TO «TAZE PARA»

Discover the use of taze para in the following bibliographical selection. Books relating to taze para and brief extracts from same to provide context of its use in Turkish literature.

Artık herkes milyoner: Hürriyet sayfalarından ekonominin ... - Sayfa 126

23 ağustos 1978 Ankara, (Hürriyet) - Türk ekonomisini içinde bulunduğu darboğazdan kurtaracak ve "taze para" adıyla anılan yeni dış kredilerin gelmesinde "gecikme" olacağı yetkililerce doğrulandı. Maliye Bakanı Ziya Müezzi- noğlu'nun ...

Ercan Kumcu, ‎Şevket Pamuk, 2001

24 Ocak: bir dönemin perde arkası - Sayfa 331

TVlSAN 1980 Bankalar taze para kullanımı 35 IBRD Program kredisi kullanımı . 40 OECD ülkeleri program kredisi kullanımı 5 Toplam 80 MAYIS 1980 Avusturya 8.5 Bankalar taze para kullanımı 30.0 IBRD program kredisi kullanımı 60.0 OECD ...

Emin Çölaşan, 1985

Siyasetten sahneler - Sayfa 93

Bu şartlar içinde, bankanın size yeni ve ek kredi vermesi mümkün değildir. Çünkü böyle bir krediyi ödemenin imkânı yoktur. Bu şartlar içinde ne yapıp edip, kredi dışında yeni ve taze para bulmak gerekir. Bu paranın mutlaka kredi dışı, yani ...

Mehmet Turgut, 1990

Para ve insan - Sayfa 90

Ne var ki, gözükara küçükler ve taze para darlığı içindekiler bu anlaşmaya da uymuyorlardı. Büyük para getirenlere net % 50'ye kadar varan (bunun kaba, yani vergiden önceki tutarı % 66,6'ydı) faizler vermekteydiler. Sonunda küçüklerin en ...

Kenan Bulutoğlu, 1984

IMF istikrar politikaları ve Türkiye - Sayfa 166

l başında yapılan devalüasyonun, destek gelmediği için yetersiz kaldığını öne sürerek, bu kez taze parayı bir ön koşul olarak ... Fon'dan ve bankalardan sağlanamayan taze para doğrudan, müttefik ülkelerden sağlanacaktı.

Cevdet Erdost, 1982

Türkiye Türkçesinde niteleme sıfatları: örnekli niteleme ... - Sayfa 389

1 5; O, çok tatsız bir adamdır tatsız tuzsuz Tatsız tuzsuz bir boşluk, sessizlik sürüp gider B. Felek tavşan yürekli taze Taze ... Taze cilt; Taze kuvvet; Taze para; Orada okuduğum en taze havadis yirmi beş, otuz günlüktü H. Balıkçısı; Sabahleyin o ...

Engin Yılmaz, 2004

Özal döneminde medyan̓ın içyüzü: yazarlar kavgalar - Sayfa 32

Bulvar gazetesini toparlamak için, taze para enjekte etmek, yepyeni bir görüntüyle okuyucu karşısına çıkmak ve benim de müstear isimden vazgeçip kendi adımla bu gazetede makale yazmağa başlamam gerekiyordu. Aslında Tercüman'da ...

Nazlı Ilıcak, 2000

Cumhuriyet'i çok sevmiştim: Cumhuriyet Gazetesi'ndeki "iç ... - Sayfa 488

para" sağlayan, ona hisse veren ve Karamehmet'i kulislerde "ku- vayı millîci" ilan eden de oydu. Sabah gazetesinin sahibi Turgay Ciner'e yine "taze para" karşılığında Cumhuriyetin künyesinde yer veren de, hisse veren de yine kendisiydi.

Hasan Cemal, 2005

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 1030

Taze sürmüş çimenler nemliydi. 0 taze para var olan ve sürmekte bulunan bir işte kullanılmak üzere birçok ve farklı yerlerden sağlanan yeni para. tazelemek [ta:zelemek] (-i) a. Far. T. 1 yenisiyle ya da tazesiyle değiştirmek. 2 kimi yiyecekleri ...

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Bilimsel lokum - Sayfa 48

Kurtuldun gitti bile Ali'ciğim. İstediğin yerden liste başısın bir kere.» «O uzun vadeli yardım kardeş, geç bi kalem onu; yani yan cebime koy. Şimdi asıl önemli olan, Hükümet gibi bana da taze para gerek. Anladınız mı, taze para!..» «Anladık ya!

Nail Güreli, 1979

4 NEWS ITEMS WHICH INCLUDE THE TERM «TAZE PARA»

Find out what the national and international press are talking about and how the term taze para is used in the context of the following news items.

Yunanistan oksijen çadırında

Yunanistan'ın kavuştuğu taze para çoktan ülkeyi terk etti. Ülkenin mali ve idari reformlar kadar yatırıma, bankacılık sisteminin yeniden düzenlenmesine ve ... «Deutsche Welle, Jul 15»

Yunanistan Euro'sunu tüketti

Ekonomi uzmanlarına göre Yunanistan krizden ancak kendi para birimiyle ... olarak kabul edilmeyeceğini duyurmasıyla Yunan bankalarının tek taze para ... «Deutsche Welle, Jul 15»

Ekonomideki büyük erozyon

1994 ve 2001 yıllarındaki krizler 'mali krizdi', bazı tedbir-düzenlemeler, taze para girdisi ve oluşturulan güven ortamında bir sene zarfında telafi edildiler. «BUGÜN, Mar 15»

Yapı Kredi'den Adana'da Ekonomi Semineri

taze para girişi sağladı. Arkasından tabi bizim derecelendirmemizdeki yükselişle beraber Türkiye yeni ve çok değişik bir konjonktüre geçmiş oluyor" diye konuştu ... «Haberler, Dec 12»