Significado de "alâkalanmak" en el diccionario de turco

PRONUNCIACIÓN DE ALÂKALANMAK EN TURCO

alâkalanmak

QUÉ SIGNIFICA ALÂKALANMAK EN TURCO

definición de alâkalanmak en el diccionario turco

Estar preocupado. Para conectarse, para ser íntimo. / Algo atractivo; disfrutar

alâkalanmak İlgilenmek. / Gönül bağlamak, yakınlık duymak. / Bir şey çekici gelmek; zevk almak.

TRADUCCIÓN DE ALÂKALANMAK

Conoce la traducción de alâkalanmak a 25 idiomas con nuestro traductor multilingüe.

Las traducciones de alâkalanmak presentadas en esta sección han sido obtenidas mediante traducción automática estadística a partir del idioma turco.

• Traductor turco - chino: alâkalan到
• Traductor turco - español: alâkalan a
• Traductor turco - inglés: alâkalan to
• Traductor turco - hindi: करने के लिए alâkalan
• Traductor turco - árabe: alâkalan ل
• Traductor turco - ruso: alâkalan в
• Traductor turco - portugués: alâkalan para
• Traductor turco - bengalí: alâkalan করতে
• Traductor turco - francés: alâkalan à
• Traductor turco - malayo: untuk alâkalan
• Traductor turco - alemán: alâkalan zu
• Traductor turco - japonés: にalâkalan
• Traductor turco - coreano: 에 alâkalan
• Traductor turco - javanés: kanggo alâkalan
• Traductor turco - vietnamita: alâkalan để
• Traductor turco - tamil: alâkalan செய்ய
• Traductor turco - maratí: alâkalan करण्यासाठी
• turco: alâkalanmak
• Traductor turco - italiano: alâkalan a
• Traductor turco - polaco: alâkalan do
• Traductor turco - ucraniano: alâkalan в
• Traductor turco - rumano: alâkalan la
• Traductor turco - griego: alâkalan να
• Traductor turco - afrikáans: alâkalan om
• Traductor turco - sueco: alâkalan till
• Traductor turco - noruego: alâkalan til

9 LIBROS DEL TURCO RELACIONADOS CON «ALÂKALANMAK»

Descubre el uso de alâkalanmak en la siguiente selección bibliográfica. Libros relacionados con alâkalanmak y pequeños extractos de los mismos para contextualizar su uso en la literatura.

Büyük lûgat ve ansiklopedi: ek - Sayfa 266

Alâkasızlık i. İlgisizlik, meraksızlık, isteksizlik: Babasının bu gevşeklik ve alâkasızlık anı, Feriha meselesinde ondan ucu Paris'e kadar giden müsadeler koparmak için çok müsaitti (P. Safa), [m] ALAKALANMAK dönşl. f. (ar. Uılâka, ilgi ve türk.

Safa Kılıçlıoğlu, 1985

Toprak reformu ve tarım reformu - Sayfa 43

Öteden beri yalnız vergi, askerlik ve adlî koğuşturma mak- sadiyle köye uğrayan memurlar, bu defa köylülerin yol, su, sağlık, tarım vesair ihtiyaçları ile de alâkalanmak durumunda kaldılar. Bu temaslar kısa bir zaman sonra köylüleri içinde ...

Ismail Hakki Sener, 1971

Nesriyatindan - 93. cilt - Sayfa 359

Dördüncü olarak, rafine şeker komisyoncusunun piyasa hakkında istenilen malûmatı en iyi şekilde elde edebilmesi için şeker piyasası ile genel bir şekilde alâkalanması lâzımdır. Bu husus geniş müstahsil ve daha ziyade alıcı kitleleri ile ...

Türkiye Şeker Fabrikaları, 1962

Çaǧdaş Türkiye Türkçesindeki fiillerin durum ekli ... - Sayfa 86

... aktardiklan yeni sürgünlere aktarmak akiskan hayata aktanrken yannlara aktaran +den ta derinden aktardiklan eski gövdelerden aktarmak ondan aktararak asillanndan aktarmak +e bana alâkalandi mi +den altin denizden alçaliyor saraplan ...

Tahir Kahraman, 1996

Yayinlari - 175-176. sayılar - Sayfa 416

Böyle olduğuna göre, ekonominin istihsal takatini hesaba katmadan sadece nakdî gelirin büyümesile alâkalanmak, yahut tam tersine talep cephesile ilgilenmeden yalnız istihsal takatini genişletmeğe çalışıp da sonunda bir kısım teçhizatı âtıl ...

İstanbul Üniversitesi. İktisat Fakültesi, 1966

22 Ṣubat - 21 Mayıs: geliyorum diyen ihtilâl - Sayfa 104

Aynı gün, İs- tanbulda bulunan İnönü, Ankaraya dönmüş ve o gece Ankara Örfi İdare Kumandanlığı mesele ile alâkalanmak ihtiyacını duyarak bir açıklama yapmıştı. Ankara Örfi İdare Kumandanlığı Atina müşaviri Orhan Erkanlınm CHP ...

Can Kaya İşen, 1964

Dilde birlik: makaleler - Sayfa 18

Bu defa dilimizi danışmak, yazmak ve geçmişimizle alâkalanmak "günahı" ile bizi ne "komünist" ne de "pantürkist"lik bahanesiyle boğabileceksiniz. Bu zengin (ganî) yazı dilimizi yadımıza salmak içün bu safhalarda bahsimiz devam edecek.

Ahmet Bican Ercilâsun, 1984

Fjalor shqip-turqisht, turqisht-shqip - Sayfa 141

Dikkat! kujdesem fl özen göstermek, ilgilenmek, alakalanmak kujdestar, -i eris 1. mubassir; 2. gözetici, bekçi, nezaretçi, koru- yucu; vasi kujdessh/ëm (i), -me (e) sf dikkatli, ihtiyatli, özenli, tedbirli kujdestari, -a disis 1. mubassir- lik; ...

Myxhahid Korça, 2007

Türkisch-deutsches Wörterbuch - Sayfa 35

Diese Ehe ist e— e rein persönliche Angelegenheit des Königs. alâkalandirmak 1. interessieren, Interesse erwecken 2. berühren, betreffen, angehen 3. Anlaß sein, daß sich jm. verliebt alâkalanmak 1. sich interessieren, Interesse haben (für), ...

Karl Steuerwald, 1988