Significado de "hacamat şişesi" en el diccionario de turco

PRONUNCIACIÓN DE HACAMAT ŞIŞESI EN TURCO

hacamat şişesi

QUÉ SIGNIFICA HACAMAT ŞIŞESI EN TURCO

definición de hacamat şişesi en el diccionario turco

vial bottle Un vial angosto utilizado para hacer un vial.

hacamat şişesi Hacamat yapmak için kullanılan ağzı dibinden dar şişe.

TRADUCCIÓN DE HACAMAT ŞIŞESI

Conoce la traducción de hacamat şişesi a 25 idiomas con nuestro traductor multilingüe.

Las traducciones de hacamat şişesi presentadas en esta sección han sido obtenidas mediante traducción automática estadística a partir del idioma turco.

• Traductor turco - chino: 拔火罐瓶
• Traductor turco - español: botella de catación
• Traductor turco - inglés: cupping bottle
• Traductor turco - hindi: सिंघी बोतल
• Traductor turco - árabe: الحجامة زجاجة
• Traductor turco - ruso: купирования бутылки
• Traductor turco - portugués: colocando garrafa
• Traductor turco - bengalí: রক্তমোক্ষক বোতল
• Traductor turco - francés: bouteille ventouses
• Traductor turco - malayo: bekam botol
• Traductor turco - alemán: Schröpfen Flasche
• Traductor turco - japonés: カッピング瓶
• Traductor turco - coreano: 부항 병
• Traductor turco - javanés: cupping botol
• Traductor turco - vietnamita: giác chai
• Traductor turco - tamil: கோப்பையிடப்படுவதை பாட்டில்
• Traductor turco - maratí: Huamamat बाटली
• turco: hacamat şişesi
• Traductor turco - italiano: bottiglia coppettazione
• Traductor turco - polaco: Bańki butelki
• Traductor turco - ucraniano: купірування пляшки
• Traductor turco - rumano: ventuze sticla
• Traductor turco - griego: βεντούζα μπουκάλι
• Traductor turco - afrikáans: Geuttrek bottel
• Traductor turco - sueco: koppning flaska
• Traductor turco - noruego: kopping flaske

10 LIBROS DEL TURCO RELACIONADOS CON «HACAMAT ŞIŞESI»

Descubre el uso de hacamat şişesi en la siguiente selección bibliográfica. Libros relacionados con hacamat şişesi y pequeños extractos de los mismos para contextualizar su uso en la literatura.

Sünnete Göre Günlük Hayat:

Sahabiler Peygamberimizden öğrendikleri üzere, değişik yara ve hastalıklara karşı mutlaka hacamat uygularlardı. Asım bin Ömer ... Cabir bin Abdullah radıyallâhü anh o adama, 'Oraya bir hacamat şişesi takmak istiyorum' dedi. O adam, Cabir ...

Mehmed Paksu, 2015

Türk folklor araştırmaları - 17. cilt - Sayfa 7817

ARAŞTIRMALARI 7817 ACEMET (HACAMAT) Bu da gövdeden kan çıkarmak İçin başvurulan yollardan biridir. Halk Hacamatı (Acemet) olarak kullanır. Bunun İçin Hacamet şişesi veya olarak kullanır. Bunun İçin Hacamat şişesi veya pamuk ...

İhsan Hinçer, 1976

Sahih-i Müslim Tercüme ve Şerhi 5: - Sayfa 72

Câbir: - Oraya bir hacamat şişesi takmak istiyorum, cevabını verdi. Adam: - Vallahi bana sinekler konuyor yahut elbise ilişiyor da eziyet veriyor ve bana güç geliyor, dedi. Câbir onun bundan tiksindiğini görünce şunu söyledi: - Ben Resûlullah”ı ...

Ahmet Davudoğlu, 2014

Fal kitabı: melhemeler ve Türk halk kültürü - Sayfa 235

Kuru ve kanlı hacamat olmak üzere iki türlü hacamat vardır. Kuru hacamat şu şekilde yapılmaktadır: Hacamat şişesinin içine bir miktar alkollü pamuk konur. Hasta oturur veya yüzükoyun yatar vaziyetteyken şişe içindeki pamuk tutuşturulur ve ...

Şeref Boyraz, 2006

Takma adlar: naylon adlar, argolar, gardrop sözcükler - Sayfa 59

3 şişe çekmekte, vantuz koymakta usta olan; ineğin sütünü son damlasına değin sağan; içkievi işleten (kadın). (örn.) kellifelli, kesici. (yap.) hacamat şişesi! hacı nuri 1 hap yap para yap deyimini benimsemek. 2 kendine dindar süsü veren; ...

Y. Kenan Karacanlar, 1977

Osmanlıca - 2. cilt - Sayfa 203

... halb (sağmak), <-&□ mıhleb (yırtıcı hayvan pençesi) - ^i*" halb (pençelemek, parçalamak), <J>* mıgzel (iğ, iplik eğirecek âlet) - <Jj^ gazi (eğirmek), ?r* mihcem (hacamat şişesi, boynuzu; çekip emmeye yarayan âlet) - ^^ hicâmet (kan almak, ...

Faruk Kadri Timurtaş, 1964

Türk hiciv edebiyatında Ziya Paşa - Sayfa 335

Eşeği boyayıp babasına satan Kayserililer gibi, koca deveyi merkeb yerine saydırır ve bu kadar muhsinâttan sonra, bir de meşreb-i pâkizesi, rezm-gâh ve kıtâ- la meyi ve rağbet eylese o gözbağcı kalem hacamat şışesi gibi kan saçmağa başlar ...

Mustafa Apaydın, 2001

Kırgız sözlüğü: sözlük 25000 sözü içine almaktadır - Sayfa 591

ongko; 2. hacamat sisesi: ventouse (tp.); ompo koy-: hacamat §i§esi koymak. Omur I 1 uyalgandan ceti omurum cerge kirdi: utanmaktan yerin di- bine 'batti. Omur П, kon. = nomur. Omur- III, alt-üst etmek, yikmak; tübönön omur-: kökünden ...

Konstantin Kuzʹmich I︠U︡dakhin, 1945

Osmanlıca grameri: eski yazı ve imlâ, Arapça, Farsça, Eski ... - Sayfa 203

... (sağmak), <-J* mıhleb (yırtıcı hayvan pençesi) - «^1»- halb (pençelemtk, parçalamak), «Jj** mıgzel (iğ, iplik eğirecek âlet), - Jj^ gazi (eğirmek), ^ mihcem (hacamat şişesi, boynuzu; çekip emmeye yarayan âlet) - hicâmet (kan almak, hacamat), ...

Faruk K. Timurtaş, 1964

Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 215

... yer meşesi palamut meşesi paravan menteşesi hacamat şişesi Afrika menekşesi Frenk menekşesi Cezayir menekşesi saray menekşesi deniz menekşesi müzik köşesi konuk köşesi bahçe domatesi sırık domatesi pandispanya gazetesi fısıltı ...

Belgin Tezcan Aksu, ‎Abdurrahman Tariktaroğlu, ‎Efrasiyap Gemalmaz, 2004