तुर्क में AĞIZ BIRLIĞI ETMEK का क्या अर्थ होता है?
ध्यान दें: परिभाषा का तुर्कमें स्वचालित अनुवाद किया गया है। तुर्क में «ağız birliği etmek» की
मूल परिभाषा देखने के लिए क्लिक करें।
हिन्दी में परिभाषा का
स्वचालित अनुवाद देखने के लिए क्लिक करें।
तुर्कशब्दकोश में ağız birliği etmek की परिभाषा
किसी के मुंह में होना किसी विषय पर सहमत होने के लिए, एक वादा करने के लिए, उसी तरह बोलने के लिए ağız birliği etmek Bir konuda anlaşarak aynı şekilde konuşmak, söz birliği etmek. / Bir konuda anlaşarak aynı biçimde konuşmak, söz birliği etmek.
ध्यान दें: परिभाषा का तुर्कमें स्वचालित अनुवाद किया गया है। तुर्क में «ağız birliği etmek» की
मूल परिभाषा देखने के लिए क्लिक करें।
हिन्दी में परिभाषा का
स्वचालित अनुवाद देखने के लिए क्लिक करें।
तुर्क किताबें जो «AĞIZ BIRLIĞI ETMEK» से संबंधित हैं
निम्नलिखित ग्रंथसूची चयनों में
ağız birliği etmek का उपयोग पता करें।
ağız birliği etmek aसे संबंधित किताबें और तुर्क साहित्य में उसके उपयोग का संदर्भ प्रदान करने वाले उनके संक्षिप्त सार।.
1
Deyimler Sözlüğü: Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi
ağıran yeriñi tutmak: Çektiği sıkıntıları hatırlamak, gördüğü eziyetleri hatırlayıp ağlamak. ağır değmek: Kötü tesir etmek, fena ... İftar etmek, oruç açmak. ağızağızdan yelalar: Lâf lâfı açar, söz ya da söylenti yayıldıkça büyür. ağız alarmak: Birlik ...
Mehmet Kara, Mehmet Nebioğlu, Cihan Dinar, 2014
2
Açıklamalı Deyimler Sözlüğü:
ağız birliği (söz birliği) etmek Birden fazla kimsenin bir konuda, daha önceden anlaşarak aynı şeyi söylemeleri veya yapmaları. ağız değiştirmek Önceden söylediğini başka türlü söylemek. ağız kalabalığı etmek Konu dışı vegereksizbirşekilde ...
3
Örnekleriyle türkçemizin açıklamalı büyük deyimler sözlüǧü ... - Sayfa 19
AĞIZ AÇTIRMAK : Hep kendisi konuşmak, başkasmm konuşmasma meydan vermemek. «Tek kötü huyu, bir sohbette kimseye ağız ... AĞIZ BİRLİĞİ ETMEK : Bir konuda anlaşıp işbirliği yaparak hareket etmek. «Ağız birliği etmiş gibi hep aynı ...
Hamidoğlu Fethi Gözler, 1975
4
Türkçede organ isimleriyle kurulmuş deyimler - Sayfa 323
AYNI KALIP İÇİNDE FARKLI KELİME KULLANARAK KURULAN DEYİMLER cAklı an-: Aklı gitmek (K.E.) Ağız berkit-: Ağzını ... vakar, temkin (T.S.) Ağız bir et-: Söz birliği etmek (T.S.) Ağız bir eyle-: Söz birliği etmek (T.S.) Ağız it-: Ağız yapmak, ...
5
XIII. asırdan günümüze kadar kitaplardan toplanmış ... - Sayfa 10
I Agiz bir etmek : 5öz birligi yapmak. Agiz bir edüp söylemek âsan idi yare Zahmimla geliip olsa eger hançeri yekdil 'fíalH XVI.) Agiz biriklirmek : Söz' birligi yapmak, bir rev iizerinde top- lanmak, ittifak etmek. § .. Çok kisiler düsmanlardan ve ...
6
Heves-nâme: inceleme-tenkitli metin - Sayfa 121
306 495 Ağız bir eyleyüp anımla her yâr Bu yüzden eylediler bayiı güftâr ağız (söz) birliği etmek ÖAA, C. 2, s. 439 söz birliği etmek EKE, C. 2, s. 377 ağız birliği etmek EKE, C. 2, s. 6 ağız bir etmek, BTL, C. 1, s. 98 694 Meger görüp cemâlin bir ...
Caʻfer Çelebi (Tâcı̂-zâde), Necati Sungur, 2006
7
Her yönüyle Yahyalı - Sayfa 77
... Aptal aptal. ağlayı yazmak: Nerdeyse ağlamak. ağırdan almak: Gevşek davranmak. ağrına gitmek: Zoruna gitmek. ağız açtırmamak: Konuşturmamak. ağız aramak: Belli etmeden bir şey öğrenmeye çalışmak. ağız birliği etmek: Kararlaştırmak, ...
Veli Türkmenoğlu, Sami Köşker, 1992
8
Deyimler, atasözleri, beyitler ve anlamdaş kelimeler - Sayfa 181
Siz kendi adınıza konuşun) • Çenesini tutmamak • Dilinin cezasını çekmek • Ağız ağıza vermek [Biribi- rine çok yakın duran iki kişinin gizli gizli konuşması] • Ağız birliği etmek (Ağızları bir olmak) [Aynı şeyi söylemeyi kararlaştırmak] (Bu iş için ...
9
Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 21
Ağız açtırmamak: Kendisi konuşup başkasını konuşturmamak, hep kendisi konuşmak. Ağız ağıza vermek: Baş başa gizlice konuşmak. Ağız aramak: Birini konuşturup belli etmeden gerekli bilgiyi edinmeye çalışmak. Ağız birliği etmek: Bir ...
10
Büyük lûgat ve ansiklopedi: ek - Sayfa 147
Ağıt etmek, {ağıt tutmak veya ağttlamak), ölünün ardından makamla Övgü söylemek. ... ağız biriktirmek de denir), bir konuda anlaşarak işbirliği yapmak, birlikte hareket etmek: Mahalleli ağız birliği etmiş, bakkaldan şikâyet için bir mazbata ...
