"eline tutuşturmak" शब्दकोश में तुर्क का अर्थ

तुर्क में ELINE TUTUŞTURMAK का उच्चारण

eline tutuşturmak

तुर्क में ELINE TUTUŞTURMAK का क्या अर्थ होता है?

तुर्कशब्दकोश में eline tutuşturmak की परिभाषा

अपने हाथ प्रज्वलित

eline tutuşturmak Karşısındakinin isteyip istemediğini düşünmeksizin verivermek.

का अनुवाद ELINE TUTUŞTURMAK

हमारे तुर्क बहुभाषी अनुवादक के साथ eline tutuşturmak का 25 भाषाओं में अनुवाद ढूंढ़ें।.

इस अनुभाग में प्रस्तुत तुर्क इस अनुभाग में प्रस्तुत eline tutuşturmak अनुवाद स्वचालित सांख्यिकीय अनुवाद के माध्यम से प्राप्त किए गए हैं; जहां आवश्यक अनुवाद इकाई तुर्क में «eline tutuşturmak» शब्द है।

• अनुवादक तुर्क - चीनी: 以点燃手
• अनुवादक तुर्क - स्पैनिश: para encender la mano
• अनुवादक तुर्क - अंग्रेज़ी: to ignite the hand
• अनुवादक तुर्क - हिन्दी: हाथ प्रज्वलित करने के लिए
• अनुवादक तुर्क - अरबी: لإشعال اليد
• अनुवादक तुर्क - रूसी: чтобы зажечь рукой
• अनुवादक तुर्क - पुर्तगाली: para inflamar a mão
• अनुवादक तुर्क - बांग्ला: হাত প্রজ্বলিত করতে
• अनुवादक तुर्क - फ़्रेंच: pour enflammer la main
• अनुवादक तुर्क - मलय: untuk menyalakan tangan
• अनुवादक तुर्क - जर्मन: , um die Hand zu zünden
• अनुवादक तुर्क - जापानी: 手に点火するために
• अनुवादक तुर्क - कोरियन: 손 을 점화
• अनुवादक तुर्क - जैवेनीज़: ignite tangan
• अनुवादक तुर्क - वियतनामी: để đốt cháy mặt
• अनुवादक तुर्क - तमिल: கை எரியூட்ட
• अनुवादक तुर्क - मराठी: हात पेटणे
• तुर्क: eline tutuşturmak
• अनुवादक तुर्क - इटैलियन: per accendere la mano
• अनुवादक तुर्क - पोलिश: zapalić rękę
• अनुवादक तुर्क - यूक्रेनियन: щоб запалити рукою
• अनुवादक तुर्क - रोमेनियन: pentru a aprinde o parte
• अनुवादक तुर्क - ग्रीक: για να ανάψει το χέρι
• अनुवादक तुर्क - अफ़्रीकांस: om die hand aan die brand
• अनुवादक तुर्क - स्वीडिश: att tända handen
• अनुवादक तुर्क - नॉर्वेजियन: for å tenne den hånd

तुर्क किताबें जो «ELINE TUTUŞTURMAK» से संबंधित हैं

निम्नलिखित ग्रंथसूची चयनों में eline tutuşturmak का उपयोग पता करें। eline tutuşturmak aसे संबंधित किताबें और तुर्क साहित्य में उसके उपयोग का संदर्भ प्रदान करने वाले उनके संक्षिप्त सार।.

Tanığın Biri

Kadın koynundan Rosa'nın yumruğu büyüklüğünde bir ekmek parçası çıkarıp ağlayan çocuğun eline tutuşturuyordu. Rosa, kardeşinin avucundan gözlerini alamıyordu. “Hasan yukardaydı ama görüyordu. Kardeşinin avucundaki ekmek ...

Şükran Kurdakul, 2015

Bıyıklar konuşuyor: mizah öyküleri - Sayfa 242

_ ‹‹Al, al, hele buni da all» ' Makbuzu sokuşturacak bir yer arıyordu; eline tutuşturmak istedi, olmadı. \ " _ Hele dur... S'okayim oni cebina..» dedi. Makbuzu delikanlınıncebine sokmağa uğraşırken herkes gülüyordu. İşini bitirince, sevinçle, _ ...

Hüseyin Korkmazgil, 1971

Kör baykuş: roman - Sayfa 66

Korkumdan arkama bakamıyordum. Kayınpederimin evi önüne geldiğimde karımın kardeşini, o kahpenin küçük kardeşini eşikte oturuyor buldum. Elimi soktum, cebimden iki çörek çıkardım, eline tutuşturmak istedim, ama daha dokunmuştum ki ...

Ṣādiq Hidāyat, ‎Behçet Necatigil, 2001

Yeşil kiraz. 2 - Sayfa 127

Ya da, cezveyi elinden alıp, sen otur ben sana kahve pişirmeliyim demek ve hemen ardından, çantasındaki sürprizi eline tutuşturmak... Anasının sevincini coşkusunu paylaşmak... Belki de ona karşı gösterdiği kayıtsızlıktan ötürü, özür dilemek.

Gülten Dayıoğlu, 1995

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 932

5 karşısındaki kimsenin isteyip istemediğine bakmaksızın, bir şeyi ansızın ve gizlice ona vermek ya da eline tutuşturmak, ör. Çocuğun eline üç beş kuruş sıkıştırıp başından savmıştı. 6 kaçamayacak bir biçimde çevresini sarmak, kıstırmak, ör.

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Asmalı pencere: roman - Sayfa 42

plastiği, sokuşturuyordum eline bakırları — göz yumuyorsam da yüreğim erim erim eriyordu. Bir de benim donum monum. Gömlek falan neyse ya, donu kızın eline tutuşturmak ağırıma gidiyordu. Körpe kız, daha doğru dürüst koca donu bile ...

Mustafa Balel, 1984

Beyaz yakalılar: Hikâyeler - Sayfa 50

tutuşturdu. Rosa, kardeşinin avucundan gözlerini alamıyordu. Hasan yukardaydı ama görüyordu. Kardeşinin avucundaki ekmek parçasını kimselere belli etmeden ... Adlarının, soyadlarının yazılı olduğu kâğıtları eline tutuşturmak isterlerdi.

Şükran Kurdakul, 1972

Örtülü kimlik: İslamcı kadın kimliğinin oluşum öğeleri - Sayfa 118

çüde kendini tanımlamanın daha derin bir düzleminı de birlikte getirirler.173 Dolayısıyla eğer çözümlememizi "Bu normları bir reçete halinde kadının eline tutuşturmak da İslam ideolojisinin amacıdır" ve kadınlara " 'ideoloji aktarıcılığı' görevi ...

Aynur İlyasoğlu, 1994

Eski defterde solmuş çiçekler: öykü - Sayfa 61

Erkek'in eline tutuşturmak. .. — Sen bizim evi, benim çocukluğumu, o çirkin mahalleyi düşünmüş müydün hiç? Sabah akşam içen bir baban olduğunu aklına getirmiş miydin? Seni sevdiğim için "köylü çocuğusun, kediyi tilkilerin önüne atan ...

Selim İleri, 1982

Turkish: Basic Course - 2-3. ciltler;84. cilt - Sayfa 98

falan, falanca zerde aş (cp. aşçı) gömülmek such and such dish of sweetened rice colored with saffron cooked food to be burried in alı al moru mor düşünüp taşınmak zihni allak bullak olmak kapıya (eve) damlamak eline tutuşturmak kurulmak ...

Foreign Service Institute (U.S.), ‎Lloyd Balderston Swift, ‎Selman Ağralı, 1970

«ELINE TUTUŞTURMAK» पद को शामिल करने वाली समाचार सामग्रियां

इसका पता लगाएं कि राष्ट्रीय और अंतर्राष्ट्रीय प्रेस ने निम्नलिखित समाचार सामग्रियों के बारे में क्या चर्चा की है और इस संदर्भ में eline tutuşturmak पद का कैसे उपयोग किया है।

Restoranlar neden kapanıyor? Söz siz müşterilerde...

Kokoreci yarım ekmeğe koyup insanların eline tutuşturmak yerine turşusuyla ıslak mendiliyle peçetesiyle ahşap servis tabaklarında sunuyorum. Yemekten ... «Radikal, मार्च 15»

Eşiyle kavga ederken, elindeki tabanca ateş alan koca öldü

... çıkartarak eşine 'Seni aldattıysam al vur beni' diyerek silahı eline tutuşturmak istediği esnada silahın ateş alması sonucu göğsünde vurularak ağır yaralandı. «Bugün, सितंबर 14»

17 Aralık Operasyonu'ndaki teknik takip görüntüleri

... tutar imanından şüphesi yoktur, cenabı Allah kudretini sağ eline bahşetmiştir. ..... bizden bir çay hesabı,önemli olan o çantayı eline tutuşturmak oda başarılıyor ... «Mynet Haber, दिसंबर 13»

Beş yıldızlı sefalet

Hediye getirdiyseniz falan eline tutuşturmak muazzam ayıp. Kenara bir yere bırakmanız lazım. Hogon, aynı zamanda büyücü de. Buralarda büyü çok kullanılıyor ... «Hürriyet, अगस्त 06»