"kanırmak" शब्दकोश में तुर्क का अर्थ

तुर्क में KANIRMAK का उच्चारण

kanırmak

तुर्क में KANIRMAK का क्या अर्थ होता है?

तुर्कशब्दकोश में kanırmak की परिभाषा

कुतिया (कुछ) इसे चूसो और इसे बाहर खींचो या इसे बाहर निकलने की कोशिश।

kanırmak (Bir şeyi) Eğip zorlayarak yerinden çıkarmak veya çıkarmaya çalışmak.

का अनुवाद KANIRMAK

हमारे तुर्क बहुभाषी अनुवादक के साथ kanırmak का 25 भाषाओं में अनुवाद ढूंढ़ें।.

इस अनुभाग में प्रस्तुत तुर्क इस अनुभाग में प्रस्तुत kanırmak अनुवाद स्वचालित सांख्यिकीय अनुवाद के माध्यम से प्राप्त किए गए हैं; जहां आवश्यक अनुवाद इकाई तुर्क में «kanırmak» शब्द है।

• अनुवादक तुर्क - चीनी: kanır到
• अनुवादक तुर्क - स्पैनिश: Kanir a
• अनुवादक तुर्क - अंग्रेज़ी: kanır to
• अनुवादक तुर्क - हिन्दी: करने के लिए kanır
• अनुवादक तुर्क - अरबी: kanır ل
• अनुवादक तुर्क - रूसी: kanır в
• अनुवादक तुर्क - पुर्तगाली: kanır para
• अनुवादक तुर्क - बांग्ला: kanır করতে
• अनुवादक तुर्क - फ़्रेंच: kanır à
• अनुवादक तुर्क - मलय: untuk kanır
• अनुवादक तुर्क - जर्मन: kanır zu
• अनुवादक तुर्क - जापानी: kanırへ
• अनुवादक तुर्क - कोरियन: 에 kanır
• अनुवादक तुर्क - जैवेनीज़: kanggo kanır
• अनुवादक तुर्क - वियतनामी: kanır để
• अनुवादक तुर्क - तमिल: kanır செய்ய
• अनुवादक तुर्क - मराठी: kanır करण्यासाठी
• तुर्क: kanırmak
• अनुवादक तुर्क - इटैलियन: kanır a
• अनुवादक तुर्क - पोलिश: kanır do
• अनुवादक तुर्क - यूक्रेनियन: kanır в
• अनुवादक तुर्क - रोमेनियन: kanır la
• अनुवादक तुर्क - ग्रीक: kanır να
• अनुवादक तुर्क - अफ़्रीकांस: kanır om
• अनुवादक तुर्क - स्वीडिश: kanır till
• अनुवादक तुर्क - नॉर्वेजियन: kanır til

तुर्क किताबें जो «KANIRMAK» से संबंधित हैं

निम्नलिखित ग्रंथसूची चयनों में kanırmak का उपयोग पता करें। kanırmak aसे संबंधित किताबें और तुर्क साहित्य में उसके उपयोग का संदर्भ प्रदान करने वाले उनके संक्षिप्त सार।.

Gaziantep ağzı: Sözlük ve kullanılmıyan kelimeler - Sayfa 289

Kanırdı : Olanca kuvvetiyle eğdi, büktü, kökünden yana doğ- ru çekti, söküp çıkardı. (id. Has.) § Kogurmak : Kökünden söküp çıkarmak. (Vel. İz.) Çıkıp göğsünün üstüne oturdu Kanırdı boynunu tiz hançer urdu. (Şeh. Ş.) § Kanırmak [Azeri] ...

Ömer Asım Aksoy, 1946

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 572

2 bıkmak, usanmak. kanırmak (-i) eğip bükerek, döndürüp çe- virirek, zorlayarak yerinden oynatmak, çıkarmaya ... a. bir şeyi kanırmak için yararlanılan değnek ya da herhangi bir araç, bir tür kaldıraç. kanırtmak (-i) » kanırmak. kanıt, -tı a.

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 372

tan kan-ı- r-mak/kanırmak (kök anlamı: inandırmak, kandırmak, benimsemek. Anlam genişlemesiyle: birisini inandırmaya çalışmak, saptırmak, düşüncesini değiştirip başka yöne çevirmek, yerinden oynatmak, azdırmak. Yerinden kaldırmak ...

İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991

Muhtelif yayınlar serisi - 33. sayı - Sayfa 18

Türk Standartlarında, «tutkal katı yarılmıyor ve kanırma aracının kopardığı parça araç genişliğinden biraz büyük ise ve parça üzerindeki tutkal izi de araç genişliği kadar ise ve kopan parçanın diğer kısımlarında tutkal izi yok ise, tutkal - bağı ...

Ormancılık Araştırma Enstitüsü, 1975

Türkçenin üreme yolları ve "dil devrimciliğimiz". - Sayfa 19

Bir çok eylemlerin silik kalabilecek anlamları Üreme Aygıdının 5 kapısına göre incelenirse, kolayca çözüleceği kendiliğinden anlaşılır. Örnek : Anadolu halk dilinde Kanırmak ve Kanırtmak en güçlü sözcüklerdendir. Yazı ve İstanbul dilinde ise, ...

Sadık Göksu, 1966

Resimli Türkçe sözlük - Sayfa 305

Bıkmak, usanmak : Ete kanıksamak. kanırmak (-i) (Bir şeyi) Eğip zorlayarak yerinden çıkarmak ya da çıkarmaya çalışmak : Ağacın dalını kanırmak. kanıt, -tı a. manl. Gerekli ve zorunlu scnuca ulaşan bir muhakemenin dayandığı gerçek, "delil.

Türk Dil Kurumu, ‎Kemal Demiray, ‎Muammer Bakr, 1977

Kırmızı Gözyaşları: Her fırtına büyük bir sessizlik ister

''Benim yakını, dayısıyım!'' Cenazenizi alabilirsiniz, dedi. Mahallenin erkekleri toplandı cenazenin olduğu yere doğru ilerlediler , içerde masalar vardı , her masanın üstünde bir sebepten dolayı ölen insan , her masadan yere doğru kan ırmak ...

Bekir AYAZ, 2014

Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 451

Anlaşılamayan, zor. Ganınlmag f. 1 - Kanırmak fiiline konu olmak, maruz kalmak. 2 - Çevrilmek, dönmek. Ganırma is. Kanırma. Ganırmag f. Döndürüp, çevirip zorlayarak yerinden çıkarmaya uğraşmak, burmak, katlamak, bükmek, çevirmek.

Seyfettin Altaylı, 1994

Güvercin uçuverdi: halk kültürü yazıları - Sayfa 169

(ARG 2). Develer dama çıkınca. (Gaz., Bor-Niğ.) Develer gelir Mardin'den, bak neler çıkar ardından. Deven dal mı kanırıyor? (O kadar çok kuvvetli veya zengin bir adammısın? (ÖAA) (Gaz. Ağ. 2). (Dal kanırmak. dalı çekip bedenden ayırmak.) ...

A. Esat Bozyiğit, 1998

Atatürk ve Türk dili 3: Atatürk devri yazarlarının Türk ... - Sayfa 1741

Deven dal mı kanırıyor?: Bu kadar servet ve kuvvet sahibi bir adam mısın? [dal kanırmak: Dalı çekip bedenden ayırmak.] Deveyi düze çıkarmak: İşi yoluna koyduk; pürüzleri hallettik. Yapacağımız iş artık kolaylaştı. Devrisi gün: Ertesi gün.

Kâzım Yetiş, 2005