तुर्क किताबें जो «ZILGIT YEMEK» से संबंधित हैं
निम्नलिखित ग्रंथसूची चयनों में
zılgıt yemek का उपयोग पता करें।
zılgıt yemek aसे संबंधित किताबें और तुर्क साहित्य में उसके उपयोग का संदर्भ प्रदान करने वाले उनके संक्षिप्त सार।.
1
Jean Deny Armaǧani: - Sayfa 333
... S. 259 zemljari 82 zemhedi 82 zemheri 82 zemherir 82 zerk 80 zevklenmek S. 258 zıkkım 81 zıkkımlanmak 81 zıkki 81 zılgıdı yemek 132 zılgıt 132 zılgıt çalmak 132 zılgıt etmek 132 zılgıtlamak 132 zılgıt vermek 132 zılgıt yemek 132 zılkıç 132 ...
Jean Deny, János Eckmann, Agâh Sırrı Levend, 1958
2
Turan İmparatorluğu: Türk Cumhuriyetler Birliği - Sayfa 80
Kızgınlıkla teğmene ağzına geleni söyledi ve görüşmeyi sonlandırdı. Komutandan bu şekilde zılgıt yemek, teğmen için çok onur kırıcı bir şey olmuştu. “Ne aptal bir herif bu böyle. Aptal kelimesi onu tanımlamak için kifayetsiz kalır. Dediğim dedik ...
3
Açıklamalı Deyimler Sözlüğü:
... giden birşeyi yapmayı sürdürerek uzun süre zevk almak. zeytinyağı gibi üste çıkmak Haksızlığını kabullenmeyerek hile ile ya da karşıdakini bastırarak haklı çıkmak. zılgıt yemek Azar işitmek. zırnık (bile) koklatmamak Hiçbir şey vermemek.
4
Örnekleriyle türkçemizin açıklamalı büyük deyimler sözlüǧü ...
ZILGIT VERMEK : Gözünü korkutmak, azarlamak, çıkışmak. ZILGIT YEMEK : Azarlanmak, gözü korkutulmak. «Subay teftişi atlattı ama generallerden zılgıtı da yedi.» H. Pazar'dan. «Haydi çocukken zılgıt yerdik. Ama artık bu yaştan sonra tekdir, ...
Hamidoğlu Fethi Gözler, 1975
5
Türkçe bilen aranıyor - Sayfa 917
[Azarlama, tersleme] (Ustabaşı, vaktinde gelmeyen işçiye zaparta çekti) • Zılgıt vermek (Zılgıtı veya paparayı çekmek) ... azarlamak] (Haber vermeksizin vazifesine gelmeyen memura adamakıllı bir zılgıt verdi) • Zılgıt yemek [Azarlanmak] (Biraz ...
6
Rahnama Turkish-English-Persian Dictionary - Sayfa 622
... v) oTlj ziddiyet opposition, contrast ALU, .cJ^ zikkim any bitter food е^^е>^ ZllRIt scolding >•'»!*> zils>il vermek scold, reprimand ¿*ß ^ W^.jj/j.-y zilgit yemek get a scolding jj_: _ ^3^ .
7
Resmi yazışma kuralları, noktalama işaretleri ve yazım ... - Sayfa 362
... zeytingiller zeytinlik zeytinsi zeytinyagi,-ni zeytinyagli zeytuni zibarmak zibin zihlamak zikkim zikkimlanmak zilgit zilgit vermek zilgit yemek zimba zimbalamak zimbirti zimpara zimparalamak zindik zindiklik zingadak zingir zingir zingirdamak ...
8
Anıpolitik, 1945-1960 - Sayfa 46
Bu arada Ankara'dan Washington Büyükelçisi Feridun Cemal Erkin'e de bir zılgıt gitmiş. Ben hiçbir şeyden habersiz, Büyükelçi Erkin'in öğle yemeğine gittim. O dönemde sefaret başkâtibi olan Mehmet Bay- dur beni büyükelçinin odasına aldı.
9
Örnekli günlük konuşma ve deyimler sözlüğü: İngilizce/Türkçe - Sayfa 73
Dropped Be dropped on (from a dizzy height) Papara yemek, zılgıt yemek. Drum Drum up Ele geçirmek. Tight as a drum Aşırı içkili. Dry Dry up 1 . Rolünü unutmak. 2. Sus pus olmak. Dts (kıs.) Delirium tremens Aşırı alkolün yol açtığı şiddetli ...
Peter Papi, Şükrü Alpagut, 1989
10
Moskova'da Hruşçev yılları - Sayfa 30
Hruşçev sözünü esirgemez, kırıcı şeyler söyleyebilir; karşılıkta bulunmak bir türlü, susmak ve aşağıdan almak başka türlü sıkıntılar ve sorunlar yaratabilir: İlişkileri bozmak suçlamasiyle hükümetinden zılgıt yemek tehlikesini göze alacak, ...
«ZILGIT YEMEK» पद को शामिल करने वाली समाचार सामग्रियां
इसका पता लगाएं कि राष्ट्रीय और अंतर्राष्ट्रीय प्रेस ने निम्नलिखित समाचार सामग्रियों के बारे में क्या चर्चा की है और इस संदर्भ में
zılgıt yemek पद का कैसे उपयोग किया है।
Adını Kurt ya da Çomar koyarız
Babasından beklentileri var Sadık'ın. “Matrak geçmek”, “Kazık atmak”, “Araklamak”, “Zılgıt yemek” gibi sözcükleri kullanmaya başlayıp onların yanına hayatındaki ... «Radikal, जून 15»
O fotoğrafı yarım asırdır bekliyorduk
Siyasileri, karargâhta, ancak 28 Şubat (1997) günlerinde, zılgıt yemek üzere çağrıldıklarında gördük. Aralarında gazeteciler, yargıçlar, üst düzey bürokratların da ... «HABERTURK, फरवरी 15»
REZİLLİĞİ IŞİD'DİNİZ Mİ?
Belli ki şimdiye kadar yediğiniz zılgıtlar, yattığınız ters köşeler yetmemiş. ... ve bu yaşınızda zılgıt yemek sizi üzer mi bilmem, ama ben yine de uyarmış olayım. «Ortadoğu, जून 14»
