Significato di "şamama" sul dizionario di turco

PRONUNCIA DI ŞAMAMA IN TURCO

şamama

CHE SIGNIFICA ŞAMAMA IN TURCO

definizione di şamama nel dizionario turco

Una specie di piccolo melone con una fragranza. Una pianta annuale erbacea e rettile (Cucumis dudaim), simile al kava.

şamama Güzel kokulu bir tür küçük kavun. / Kavuna benzer bir yıllık otsu ve sürüngen bir bitki (Cucumis dudaim).

TRADUZIONE DI ŞAMAMA

Conosci la traduzione di şamama in 25 lingue con il nostro traduttore turco multilingue.

Le traduzioni di şamama verso altre lingue presenti in questa sezione sono il risultato di una traduzione automatica statistica; dove l'unità essenziale della traduzione è la parola «şamama» in turco.

• Traduttore italiano - cinese: 蜜瓜
• Traduttore italiano - spagnolo: mielada
• Traduttore italiano - inglese: honeydew
• Traduttore italiano - hindi: अमृत
• Traduttore italiano - arabo: المن
• Traduttore italiano - russo: нектар
• Traduttore italiano - portoghese: melada
• Traduttore italiano - bengalese: বৃক্ষনি: সৃত মধুর নির্যাস
• Traduttore italiano - francese: miellat
• Traduttore italiano - malese: tembikai susu
• Traduttore italiano - tedesco: Honigtau
• Traduttore italiano - giapponese: 甘露
• Traduttore italiano - coreano: 단물
• Traduttore italiano - giavanese: honeydew
• Traduttore italiano - vietnamita: honeydew
• Traduttore italiano - tamil: Honeydew
• Traduttore italiano - marathi: झाडाच्या पानांवर आढळणारा गोड, चिकट द्रव
• turco: şamama
• Traduttore italiano - italiano: melata
• Traduttore italiano - polacco: spadź
• Traduttore italiano - ucraino: нектар
• Traduttore italiano - rumeno: mană
• Traduttore italiano - greco: μελιτώματος
• Traduttore italiano - afrikaans: Honeydew
• Traduttore italiano - svedese: honungsdagg
• Traduttore italiano - norvegese: Honeydew

10 LIBRI IN TURCO ASSOCIATI CON «ŞAMAMA»

Scopri l'uso di şamama nella seguente selezione bibliografica. Libri associati con şamama e piccoli estratti per contestualizzare il loro uso nella letteratura.

Halk şiirinde türkü: tanım, tasnif, inceleme, metin - Sayfa 192

Bentleri iki, bağlantıları sekiz mısradan oluşan türküler Bahçalarda Üzerlik Bahçalarda üzerlik (aman) Sende mi var güzellik Şamama da Yörük gızı şamama Başlığını vereyim bey babana Nikâhımız kıyılsın tasıtamama Elleri gınalı yârim Beller ...

Ali Yakıcı, 2007

Sersem kocanın kurnaz karısı: Keşanlı Ali destanı - Sayfa 198

(Zilha, Şamama' yı kucağına alıp Karabaşsın arkasından küçümseme ile bakar.) ŞAMAMA ŞARKISI Yavaş gel yavaş Şamama kim sen kimsin Haddini bil karabaş Ulan kirloş pasaklı Ulan şaf i suratlı Sulu salyalı ayyaş O hiç senin küf f ün mü O ...

Haldun Taner, 1971

Tunuslu Hayreddin Paşa - Sayfa 115

Hayreddin Paşa'nın Vezir-i ekberliğe tayininden biraz önce, başka bir malî rezalet daha vuku bulmuştu. Bu olay eski mültezim ve kâbız-ı mâl Nissim Şamama'nın mirası meselesi idi. 1864'te Tunus'u terkedip İtalya'ya giden Şamama, yüklü bir ...

A. Alâaddin Çetin, ‎Khayr al-Dīn Tūnisī, 1988

Çağdaş Azerbaycan aşık şiiri biçimleri: Anadolu âşık ... - Sayfa 125

Göyde bir ulduz var, adı Talıb'dı, Sen gözelin derdi meni alıpdı. Elimi sinende şahmar çalıpdı Derman dedim, buyurdular xalxala. Qurbani'yem men de bir bağ yetirdim, Onun suyun dağdan daşdan getirdim, Zehmet çekdim ter şamama yetirdim ...

Zeynelâbidîn Makas, 2000

Türk edebiyatı - 3. cilt - Sayfa 621

Zillta, btr gün, ardında Şamama adlı köpekle giyinmiş, süslenmiş, boyanmış olarak Zinekli'ye gezmeye gider. Orada sevgilisi Ali peşine düşmüş, bir sokak köpeği de Şamama'nm ardına takılmıştır. Zilha, o köpeği aearltyormuş gibi görünerek ...

Ahmet Kabaklı, 1966

Meyve kitabı - Sayfa 144

Ercişli Emrah (Saraçoğlu 1999: 260) Emrah diyer nolur meni kınama Abdal oldum dağlar çektim sineme Yâr koynunda bitmis bir çüt şamama Tezze gelmiş kır bana gönder... Ercişli Emrah (Saraçoğlu 1999: 254) Şeftali Bu meyve de halk ...

Emine Gürsoy-Naskali, ‎Dilek Herkmen, 2006

Bir an gelir-- - Sayfa 171

Şamama sahnesinde, birden elime üç kilodan ağır çeken canlı köpeği aldığımda çok hoşlanmıştım ancak, üst üste provalar ve çekimler, yakın planlar, genel planlar... Köpek çok şirin ama, başını bir o yana bir bu yana çevirip duruyor. Dizlerim ...

Gülriz Sururi, 2003

Kerkük hoyratları ve mânileri - 1-3. ciltler - Sayfa 442

Ay çıkhtı Kürdistannan Gün battı Hindistannan Bir cüt şamama seştim Dokzan dokkız bostannan Ay çıkhtı nardıvana 'Meni ettiv dıvana Hiç üregiv yanmırı Menim kimin cıvana 114 118 Ay çıkhtı lüle lüle Yar geldi güle güle Elinde ipek yağ l ığ ...

Atâ Terzibaşı, 1975

XIII. [i.e. On üçüncü] yüzyıldan beri Türkiye Türkçesiyle ...

301) § Destenbû [^a-\ '• Yıylakaç j-İLj , şamama m ân asmadır. (Cam. Fa. XVII. 79) § Destenbûy sjJz-'i [F a,] : Aksam-ı ıtrıyyattan terkip olunmuş şemmamedir ki lâden gibi elde tutup gâh ü bî-gâh istişmam ederler. Ve mutlak elde istişmama saUh ...

Ömer Asım Aksoy, ‎Dehri Dilçin, 1972

Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 2. cilt - Sayfa 1075

Şam etmek (elemek) Akşam yemeği yemek. Şam3 is. bot. Çam ağacı. Şamağacı is. bot. ba. Şam3. Şamama is. ar. Çok güzel kokulu ve tatlı, genelde yenmeyen ve süs için eve konan kavun türü. Şamama kimi a- Pembe, taze. b- Yumru, ...

Seyfettin Altaylı, 1994