CHE SIGNIFICA ŞIRAKKADAK IN TURCO
Clicca per
vedere la definizione originale di «şırakkadak» nel dizionario turco.
Clicca per
vedere la traduzione automatica della definizione in italiano.
definizione di şırakkadak nel dizionario turco
All'improvviso, all'improvviso, all'improvviso. şırakkadak Ansızın, birdenbire.
Clicca per
vedere la definizione originale di «şırakkadak» nel dizionario turco.
Clicca per
vedere la traduzione automatica della definizione in italiano.
10 LIBRI IN TURCO ASSOCIATI CON «ŞIRAKKADAK»
Scopri l'uso di
şırakkadak nella seguente selezione bibliografica. Libri associati con
şırakkadak e piccoli estratti per contestualizzare il loro uso nella letteratura.
Şırakkadak bir tokat şakladı analığımın yüzünde. O da şırakkadak bayıldı. Zaten her günkü tartışmaları hep böyle başlar, «De-ha yol, al bohçanı, çek arabanı!» ile biterdi. Amma hiç de böyle bittiği yoktu. Babamın analığıma vurduğu ilk şamardı ...
2
Kavga yazıları-- - Sayfa 177
diye şırakkadak düşüp bayıldığımı yazmı- ya kadar giden bir hezeyan ve iftira sağanağı. Daha birçok muharrirlerin makalelerinden yarım, eksik cümleler alınmış, kelimeleri ve manâları tahrif olunmuş, halka bunların "Hitlerci, ırkçı ve harpçı" ...
Peyami Safa, Ali Ergenekon, 1989
3
Toplu oyunları - 2. cilt - Sayfa 49
Tamam, tamam! Bir dakika! : Terbiyesiz adam! : (AYNUR' a) Gülmüyordum ablacım... : Fazilet, çocuklaşma allah aşkına! : Nilgün, bayılacağım şimdi şırakkadak! : Fahrettin Amca, yapmayın ne olur! : Hoop! Kızlar, kızlaaar! Bir dakika susun yahu!
4
Türkçe bilen aranıyor - Sayfa 347
Kaldıramayacağı yükleri sırtlamağa çalışırlarsa, benim zaman zaman çıktığım kahvehanedeki münakaşalar türünden sözlerle dâvalarını ispat edeceklerini sanıyorlarsa, onları tiksindiren "Osmanlıcacılık" damgası döner dolaşır ve şırakkadak ...
5
Süeda Hanımın ortanca kızı: roman - Sayfa 167
Ona göre, deyip, şırakkadak kapadı telefonu. Bir yer geldi, dayanamadı. Merdivenleri yavaş yavaş, dizleri kesilerek çıkarken, sonsuz bir acıma duygusuyla sanki yüreği parçalanıyor, gözlerinden fışkıran yaşlar çenesinden süzülüyordu.
6
Deniz gubetçileri - Sayfa 85
Birdenbire boyunca dikildi, başını arkaya attı. Hamza'yla oynadığı uysal kadın maskesini bir yana fırlattı. Çevik bir davranışla mintanının göğsünü şırakkadak yırttı. Avuçlarıyle memelerini şak şak tokatlayarak «Bak bunlar ne? Çocuk muyum?
Halikarnas Balıkçısı, Şadan Gökovalı, 1982
7
Onbinlerin dönüşü - Sayfa 54
Seçildi. Herif, gözünü bile kırpmadan on lira istedi. Devir, üniversite lokantasında yirmi yedi buçuk kuruşa döner, az pilav ve bir kabak tatlısı yendiği devir olduğu için, bir çiçek için istenen on liraya, Necip az kalsın şırakkadak düşüp bayılacaktı.
8
İz Bırakmış Kıbrıslı Türkler 1. Sempozyumu: Niyazi Berkes ... - Sayfa 159
Bu gün memlekette kitap olsun makale olsun benim için bütün yayınlanma kapıları şırakkadak kapanmıştır. Çok hayret ediyorum. Cevdet Kudret te mektubuma cevap vermedi. Memlekete gelince her biri bir bahane uyduruyor. O Asaf hayvanı ...
9
Derin sular: Hikâyeler - Sayfa 17
... dedi, «bu işi kapattık artık. Evleneceksin. Hem de benim dediğimi yaparak. Bitti... O orospuyu da unut artık.» Elini cebine soktu, bozuk para şıkırtılarını masanın üs- tüne, pulu kırılan bir tavla oyuncusu gibi, sinirli, şırakkadak vurdu. GELİN 17.
10
Bombalı paket - Sayfa 101
İki tarafta sıralanan çakı gibi polisler şırakkadak selâma durdular, koşup gelenler saygıyla eğilip bavulları elimden aldılar, davul zurnanın arkasında bekleşenler bizi çiçek yağmuruna tuttular. İçimden: -Eh, bavulların sahibi hırsız olmadığımı ...
