Significato di "zınk" sul dizionario di turco

PRONUNCIA DI ZINK IN TURCO

zınk

CHE SIGNIFICA ZINK IN TURCO

definizione di zınk nel dizionario turco

ZInk Quando qualcosa improvvisamente si ferma improvvisamente, dice la voce che viene fuori.

zınk Hızla giden bir şeyin birdenbire durduğu an çıkardığı sesi anlatır.

TRADUZIONE DI ZINK

Conosci la traduzione di zınk in 25 lingue con il nostro traduttore turco multilingue.

Le traduzioni di zınk verso altre lingue presenti in questa sezione sono il risultato di una traduzione automatica statistica; dove l'unità essenziale della traduzione è la parola «zınk» in turco.

• Traduttore italiano - cinese: 锌
• Traduttore italiano - spagnolo: zinc
• Traduttore italiano - inglese: zinc
• Traduttore italiano - hindi: जस्ता
• Traduttore italiano - arabo: زنك
• Traduttore italiano - russo: цинк
• Traduttore italiano - portoghese: zinco
• Traduttore italiano - bengalese: zink
• Traduttore italiano - francese: zinc
• Traduttore italiano - malese: zink
• Traduttore italiano - tedesco: Zink
• Traduttore italiano - giapponese: 亜鉛
• Traduttore italiano - coreano: 아연
• Traduttore italiano - giavanese: zink
• Traduttore italiano - vietnamita: kẽm
• Traduttore italiano - tamil: Zink
• Traduttore italiano - marathi: zink
• turco: zınk
• Traduttore italiano - italiano: zinco
• Traduttore italiano - polacco: cynk
• Traduttore italiano - ucraino: цинк
• Traduttore italiano - rumeno: zinc
• Traduttore italiano - greco: ψευδάργυρος
• Traduttore italiano - afrikaans: sink
• Traduttore italiano - svedese: zink
• Traduttore italiano - norvegese: sink

10 LIBRI IN TURCO ASSOCIATI CON «ZINK»

Scopri l'uso di zınk nella seguente selezione bibliografica. Libri associati con zınk e piccoli estratti per contestualizzare il loro uso nella letteratura.

Circle of Fire

There are some secrets sisters aren't meant to share. Because when they do, it destroys them. This stunning conclusion to Michelle Zink's Prophecy of the Sisters trilogy will make saying good-bye bittersweet for readers.

Michelle Zink, 2011

Robotikuş: - Sayfa 56

Robotikuş zınk diye durdu. İyi okudun mu burayı? Robotikuş zınk diye durdu! Hem de havada... Bir uçak havada durursa ne olur? Olanlar olur. Aynı bizde olduğu gibi... Hızla düşmeye başladık! Yere çakılacağız! - Allahım n'olur yardım et, lütfen ...

Ömer Faruk Paksu, 2014

Nevzat Atlığ: mûsikîgmizle övünmemiz için - Sayfa 144

Bu yazıdan hemen sonra, Ulunay, onur kinci, saldırgan yazılarını "zınk" diye durdurdu. (N.Atlığ, "Zınk" sözcüğünü, her hâlde metne geçmeyeceğinden emîn olarak söylemişti.) Bir ince sızı Solfej ve üslûp öğretmenliğiyle İstanbul Belediyesi ...

Ergun Balcı, 2004

Gözyaşı: - Sayfa 95

KÂİNATIN SESİ Zınk zınk! Bir ses kafamın üstünden aklıma doğru. Yaptığın yanlış der gibi vuruyor, ne ağır bir soru. Allah'ın öğrettiklerinden farklı, acaba var mı başka doğru? Yok yok! Bir ses içimden kükrüyor, kulağımın içine. Delil mi istiyorsun ...

Osman Kavalcı, 2013

İstanbul mektupları - Sayfa 210

... işareti takmış. Gayet temiz ve düzgün kıyafetli bu insanlar her yerde göğüsleri ileride ve başları dik, kendilerine itimatla dolaşıyorlar. Yere basarken bizim Tatarlar veya Türkler gibi ileri mi geri mi gitsem diye düşünmüyorlar. Zınk zınk basarak ...

Fatikh Kărimi, ‎Fazıl Gökçek, 2001

Hababam sınıfı baskında - Sayfa 39

Zınk! Önce lokomotif geçti önümden... Sonra gittikçe hızını kaybeden vagonlar... En son furgon, çakılıp kalmıştı önümde. Artık telâşın mânası yoktu. Döndüm geriye çite asılıp kalan yol arkadaşımı çektim kollarından. Kireç gibiydi benzi. «Ne oldu ...

Rıfat Ilgaz, 1972

Sait Faik Abasiyanik: sec̣me hikâyeler - Sayfa 63

Çarklar dönüyor, fakat zaman zaman, zınk diye duraklıyorlardı. O zaman Abdurrahman 'm gözleri ateşle dolu, Salih'e çevrıliyor, Salih suratını defi hacet eder gibi buruşturuyordu. Zannediyordu ki, ancak ööyle buruşturursa ne kadar kuvvet ...

Sait Faik, ‎Tarık Buğra, 1972

Yoklar - Sayfa 112

Hasan Kayıhan. MİNiBÜSTEN Rüzgârlı Sokak'ın altında indiler.. Ellerinde birer valiz, yürüdüler.. Ulus'a yaklaştıkça kalabalık artıyordu. Sağa sola ağır ağır hızlı adımlarla, zınk zınk koşuşarak gideh-gelen insanlar... Süleyman, sıkılıverdi birden.

Hasan Kayıhan, 1978

Türkçenin ezgisi - Sayfa 120

pıtt-> *pıtta-, iii. *pıtta- > pıttadan = Pıt ederek koptu. Çattadan / çatanadan kırıldı. Şıppadan geçti. Şıppadak geçti. (4) + son ünsüz ikilemesi + a + dak ile:pattadak pat, pıt, tak, tuk, dup, küt, güp, çat, cup, şap, şıp, lop, larp, zınk,... (5) + son-ünsüz ...

Ömer Demircan, 2001

Sınırdaki ölü: hikâyeler - Sayfa 81

Kentlerde, başkentlerde derneklerimiz, birliklerimiz vardır; al kırmızı levhalarda adımız yazılıdır. Ama bir araya gelince işe yaramayız. Bir de bu yanımız tam olsa, istersek dünyayı zınk durdururuz. Zınk durur dünya, sonra ne olur bilemeyiz.

Fakir Baykurt, 1979