«ȘEFTĂLÍ»に関連するルーマニア語の本
以下の図書目録から
șeftălíの使いかたを見つけましょう。
șeftălíに関する本とルーマニア語文献で使われた文脈を提供するための簡単な抜粋文。
1
Bir Seftali Bin Seftali
Yoksul, tozlu bir köyün kenarında kocaman, bol sulanmış bir bağ varmış, içinde de çeşit çeşit meyve ağaçları.
How doyou know he didn't just makeit allup,Şeftali Hanım? Eh?' 'Because the police come for him!' 'For picking pockets,which you and Iboth know he does,' Şukru said. But Şeftali shook her head, her breath coming short and hard in the frigid ...
3
Ghid de conversaţie român-turc
... kivi mandalina mandalina mango mango măr elma elma kırmızı yaban mersini kîrmîzî iaban mersini badem badem böğürtlen böiürtlen Hindistan cevizi hindistan gevizi papaya papaia armut armut karpuz karpuz şeftali şeftali greyfurt greifurt ...
4
Petit Futé Istanbul - Pagina 92
pêche şeftali + cher pahalı = Şeftali pahalı. Les pêches [sont] chères. Fransız + suffixe -ım (je suis) = Fransızım. Je suis Français. s La forme interrogative Voyons ici les questions sans pronom interrogatif. Dans le cas d'une phrase simple sans ...
Jean-Paul Labourdette, Clémence Bonnet, 2009
5
Şirince Meydan Muharebelerinin Mufassal Tarihçesi:
Şeftali ve vişne reçeli yaptık. Vişne reçelinin altını yakmışız, yiyemedik. Ama şeftali reçeli çok güzel oldu. 22 Temmuz Pazar: Milli Park bir cennet. Deniz pırıl pırıl. Denizden kıyıyı seyretmesi de müthiş keyifliydi. Parkta bile matematik çalıştık.
6
Ruyet-ul Gayb: "Haberci Ruyalar" - Pagina 440
ŞEFTALI Rüyada olgun şeftali aldığını görmek para kazanmak ve gayrimenkul almak demektir. Bekar bir erkek için bu rüya, zengin ve iyi huylu biriyle evlenmek demektir. Şeftalileri ağaçta görmek ise ünlü ve varlıklı bir 440 Ruyet-ul Gayb.
Şeftali Antalya'dan geldiler.” His cries wakened an echo, which died, leaving an ominous silence. Stavros circled past the peddler and entered a shaded area. There against the curb at his feet was the first unattended dead man he'd seen in ...
8
Turkish: A Comprehensive Grammar - Pagina 146
All words denoting fruits and vegetables are used interchangeably to refer either to an individual item (16) or to the type (17): (16) Dün üç şeftali yedim. 'I ate three peaches yesterday.' (17) Şuradan biraz şeftali alalım. 'Let's get some peaches ...
Aslı Göksel, Celia Kerslake, 2005
9
Gyümölcsfák Virusos, Mikoplazmás És Rickettsiás Betegségei
... kanseri 463 Kiraz (Prunus avium) Kiraz halka leke 303 Kiraz kücük meyve 292 Kiraz yapraktórpü 310 Seftali (Prunus persica) Seftali mozayik 398 Seftali rozet 418 Seftali sarilik hastaligi (mycoplasma) 621 Acrogenus rosettae Van Katwijk, ...
10
Gıda Katkı Maddelerine Yönelik TÜKETİCİ REHBERİ:
MEYVE AROMALI İÇECEK Bu gruptaki ürünler, içime hazır aromalı içecek ve suyla karışıtırılarak hazırlanan içecek tozu olarak iki grupta ele alınacaktır. a) Meyve ( Şeftali ) Aromalı İçecek AÜrünü Su, şeker (fruktoz/glikoz şurubu), asitliği ...
Prof. Dr. Fatih Gültekin, 2014
