«ARKAYA KALMAK»に関連するトルコ語の本
以下の図書目録から
arkaya kalmakの使いかたを見つけましょう。
arkaya kalmakに関する本とトルコ語文献で使われた文脈を提供するための簡単な抜粋文。
1
Örnekleriyle türkçemizin açıklamalı büyük deyimler sözlüǧü ... - Sayfa 52
Süleyman Çelebi. ARKASINI BİRİNE (BİRİSİNE) VERMEK : Birisinin koruyuculuğuna, yardımma güvenmek. ARKAYA BIRAKMAK : Sonraya, başka bir zamana bırakmak. ARKAYA KALMAK : ilerleyememek, geride kalmak. ARKADAŞ CANLISI ...
Hamidoğlu Fethi Gözler,
1975
2
Yeni Türk lûgati - Sayfa 41
[sJ Arka tarafta geride bulunan. Artamak [fl ] Arkaya kalmak, en son bulunmak. Eskiden kalmış, fazla ol mak. Evlâdı Öldükten sonra yaşamak. Artık s | Fazla, ziyade. Artan, geri kalan. [e ] Daha, gayri, bundan ziyade. Öyleyse Elverir, kâfi, am ...
İbrahim Alâettin Gövsa,
1930
Arabamız, kaydı, yalpaladı, yola dikey konuma geldi ve kenardaki kar yığıntısına çarptıktan sonra ön tekerlekler yoldan dışarıda, arka tekerlekler yol içinde kalmak kaydıyla, tam gövde üzerine, bu yükseltiye oturdu ve öylece kaldı. Son anda ...
4
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 85
Araba arka arka gitmeye başladı, arka arkaya (ya da arkası arkasına) hemen birbiri arkasından, birbiri ardından, birbirini izleyerek, ... Artık o günleri arkada bıraktık, arkada kalmak l)hir yürüyüşte, yolda geride kalmak, geriden gelmek, ör.
5
Side'nin Roma devri heykeltraşlığı - Sayfa 91
Plinthin sol ayak altına rastlayan az bir kısmı kalmıştır. ön kısımda etek uçları, sağ ayağın burnu ve khiton kıvrımlarının aşağı ... Bunun bir kenarı kırıştırılarak kalın kıvrım rulosu meydana getirildikten sonra yarısı önde, yarısı arkada kalmak üzere ...
6
Selimiye mektupları - Sayfa 34
Çok ağır davranır, en arkaya kalmak için türlü nedenler bulurdum. Onların ve O'nun, kimi zaman askerlerle, kimi zaman da devrimci arkadaşlarından biriyle paylaştığı kelepçeleriyle, yüzlerce coplu, silahlı asker, yüzlerce polis arasında askeri ...
Oğlunun anlattıklarını ilgiyle dinliyor, pek çok konuda ona katılmıyor olsa da fikir beyan etmiyordu. Hoş fikrini söyleyecek olsa bile dikkate almayacağını da gayet iyi biliyordu. Başını gelinine çevirdi. Tabağını önünden itmiş, arkasına dayanmıştı.
8
Türk folklor araştırmaları - 9. cilt - Sayfa 3682
Arkasını al. inak. Arkasını vermek. Arkasını getirmek. Arkasını sıvazlamak. Arkasını sayan arayan er olmaz. Arkaya bırakmak. Arkasız olanın ayağına vurmuşlar vay arkam demiş, kanuna vurmuşlar yine vay arkam demiş. Arkaya kalan dona kalır ...
Parçaları Cağaloğlu'nun arka sokaklarındaki eski, harap bir handan alıp Levent'teki eve getirirdi. Masraf olmasın diye taksiye binmez; her köşe başında yere koyup dinlenmek zorunda kaldığı iki kocaman torbayı sürükleye sürükleye otobüse ...
10
Rodoplar'da Türk kalmak: hücreden hürriyete - Sayfa 458
İtiraz etmeden kuklayı geri gidecek eşyaların yanına koydum. Küçük kızım bir bana baktı, bir de Bulgar gümrükçüye. Hiç tereddüt etmeden gitti kuklasını aldı. Kuklasını arkasına saklayarak gümrükçüye gözlerinin altından bakmaya başladı.
İsmet Topaloğlu, Ünal Şenel,
2006