«DAHA DAHA»に関連するトルコ語の本
以下の図書目録から
daha dahaの使いかたを見つけましょう。
daha dahaに関する本とトルコ語文献で使われた文脈を提供するための簡単な抜粋文。
Daha ileride başka birhatip ucuz dolmakalem satıyordu. Onun çevresinde ancak üç dört kişi vardı. “Leke ilacı kalemdendaha çokişe yarıyor demek...” Yanlarından dolanıp geçti. “Herkesbir yolunu bulmuş, ekmek parasını çıkarıyor. Aç kalan yok.
günlerden de cuma” diye başlardı annesi, babasının her zamanki unutkanlığından dem vurup, daha dün öğleyinne yediğini bile hatırlamayacağını söyleyerek kendini haklı çıkarmaya çalışırdı. Babası ise aynı suçlamaları annesine yöneltip, ...
Daha çok örgütlenmeler, daha etkin müdahaleler... Daha çok insanı savaşıma kazanmak,daha,daha, daha çok insanı. Doğanın yokedilmesine karşı daha çokörgütün, dahaçok katılımın, daha çok demokratlaşmanın gereği var. Doğanın ...
Bin yaşındaki kadın, burada büyük güçlükle doğrulttu başını, adama hem bakıyor hem bakamıyor gibi onu sıyırtarak gözü kalabalıklaşmaya başlayan dış caddeye yönelmiş, daha da uzakları görmeye veya anımsamaya çalışırcasına: — Sen de ...
5
İspanyol Kerhanesinde Bir Adam: - Sayfa 17
Ofiste çalışırken eteğin yırtmacından naifçe sıyrılan bir bacak plajda üstsüz yatan bir kadından çok daha fazla tahrik edebilir. Adam markasını alıp yerine tekrar oturur oturmaz, Marylin hemen alt bacağının açılmasına da özellikle dikkat ederek ...
6
Lese- und Übungsbuch Türkisch: mit Vokabular und Erläuterungen
Sonra okullar, denizler... denizlerin enginlerine gemilerle açılmalar. Deniz deniz gezmeler, dolaşmalar... gemilerde serdümencilik... daha daha çarkçıbaşılık... Gemilerin her bir işine girmişti. Haritalarda rota çizen kaptanların da işini öğrenmişti.
Ama asıl, daha daha içteki, daha daha derindeki o tatlı kıpırtı. Akşam o'nu, tüm “karar”lara karşın, gene de görecek, görebilecek olması! Korku, korku, korku.. Korku dağları beklermiş. Kentler dağ değil ki. Ama bir de bodrum katları bekler korku!
8
American Journal of Philology - 1-10. ciltler - Sayfa 175
TEXT, CRITICAL NOTES, AND EXTRACTS FROM THE SCHOLIAST. am namo rudrdya1, mil kafake kal.ukapaitre' subhaga dsuri rakte* raklavdsase* , atharvanasya duhite' 'ghore 'ghorakarmakd- rike?, amukatfi hand1 hana daha daha paca ...
Basil Lanneau Gildersleeve, Charles William Emil Miller, Benjamin Dean Meritt, 1889
9
Günler Baharı Soluklarken - (Çağ ve Nesil 5):
huzur ve itminan temininden daha ziyade, sürekli hırs ve tamahı kamçılamış obur bir “Daha yok mu?” sistemidir. Daha çok imkân, daha çok istihsal, daha çok kredi, daha çok kazanç, daha konforlu bir hayat, daha müreffeh bir yarın ve daha ...
"Ben bu sakeyi içeceğim ve sarhoşken avcı beni gelip yakalayacak; ama ben onun düşündüğünden daha akıllıyım ve bu yüzden de bu sakeden içmeyeceğim." Reddetmiş olmasına rağmen sakenin o tatlı ve baştan çıkarıcı kokusu için bir süre ...
用語«DAHA DAHA»を含むニュース項目
国内外の報道機関が語った内容や、次のニュース項目の文脈から
daha dahaという用語がどのように使われているかを調べてみましょう。
Kadının kalbi bilimsel olarak daha daha narin haberi
Kadın kalbi deyince hep hassaslığı ve kırılganlığı gelir akıllara. Ancak bu bilimsel olarak da kanıtlanmış bir gerçek. Üstelik kadınlarda kalbin damarları da daha ... «STAR, 9月 15»
Her Şey Çok Daha Güzel mi Olacak, Yoksa? Danıştay: Baraja Devam!
Hükümet bir an önce kurulsa, Bakan belli olsa da, yeni öğretim yılı hazırlıkları başlasa, yoksa bu gidişle işler daha daha da karışacak gibi görünüyor. «Eğitim Ajansı, 7月 15»
Herkes konuşur AKP zengin eder
AKP hükümetleri döneminde en zengin daha daha zengin oldu. Türkiye'nin en zengin yüzde 1'inin toplam servetten aldığı pay yüzde 39.4'ten yüzde 54.3'e ... «Cumhuriyet, 5月 15»
