トルコ語でFERAH FERAHはどんな意味ですか？
トルコ語辞典で«ferah ferah»の
元の定義を見るをクリックします。
トルコ語辞典でのferah ferahの定義
広い広々とした広々とした広々とした広々とした客室です。 幸運、幸運、簡単に。 /最低。 ferah ferah Bol bol, geniş geniş. / İyiden iyiye, haydi haydi, rahatlıkla. / En aşağı.
トルコ語辞典で«ferah ferah»の
元の定義を見るをクリックします。
«FERAH FERAH»に関連するトルコ語の本
以下の図書目録から
ferah ferahの使いかたを見つけましょう。
ferah ferahに関する本とトルコ語文献で使われた文脈を提供するための簡単な抜粋文。
1
Kadına melodram yakışır: Türk melodram sinemasında kadın ...
Ferah (Ferah Nur): Filmdeki diğer kişiler gibi Ferah da, gerçek yaşamdaki ismiyle anılır. Filmsel anlatıda Ekrem'in sahibi olduğu Büyük Saz'da alaturka şarkı söyleyen Ferah, genç, sarışın, güzel bir kadındır. Müşterilerin beğenisini kazanan bir ...
2
And Silk and Love and Flame:
FERAH AYİNİ (RITE OF FERAH) Dünyanın bir yerinde, burada, bir göl öylece duruyor. Mavi eflatun birsabah Dünyanın biryerinde kendini yavaş yavaş kuruyor. Bir kadın, bendenbiraz küçük, ılık ılık,bana dünyayı, sabahınhayretini anlatıyor: (Bir ...
3
Sivas'ta âşıklık geleneği - Sayfa 267
... Gafur ismi var ikin Ağlama ey gönül gül ferah ferah Esmasında Settar ismi var iken Akıtma gözyaşı sel ferah ferah Eğer umar isen Hak'tan cenneti Sofiye yalvarıp etme minneti Gece gündüz terk eyleme sünneti Beş vakit farzını kıl ferah ferah* ...
Doğan Kaya, Ruhsatı̂, 1994
After returning home to her small apartment on the West side of the city, Ferah had a very difficult time falling asleep. Although exhausted from having worked a doubleshift, images of Sebastian clouded her mind. Instead of fighting herself in ...
5
İstanbul için şehr-engiz - Sayfa 197
Bu yerin uzunluğu ferah ferah birbuçuk ok menzili, genişliği de neredeyse bir ok menzili tutardı. Bu yerin çevresinde, Rumların oyunları izlemek için oturdukları tamı tamına otuz, hatta belki de kırk sıra ve bu sıraların yukarısında ise, oyunlar ...
Yıldız Meriçboyu, Yapı Kredi Bankası, 1991
6
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 389
Ar. 1 (bir işten) çekilme, vazgeçme, gen durma. 2 huk. (bir mülkü) resmi olarak başkasına verme, tapuda başkasının üstüne geçirme. 0 ferağ etmek huk. (bir mülkü) tapuda başkasının üstüne geçirmek ferah (I) s. Far. 1 yeterince geniş olan, bol, ...
