«ILTIZAMCI»に関連するトルコ語の本
以下の図書目録から
iltizamcıの使いかたを見つけましょう。
iltizamcıに関する本とトルコ語文献で使われた文脈を提供するための簡単な抜粋文。
1
Mevlânâ Celâleddin, hayati, felsefesi, eserleri, ... - Sayfa 10
Mukataa ve iltizam yoluyla verilen arazi, topraksız köylü, hükûmete bile kafa tutan mukataacı, iltizamcı. Hükûmetin devşirme ordusu, uç beyleriyle emîrüsse- vâhillerin (kıyı beyleri) besledikleri asker. Vakitü-vakitsiz gelen Moğol elçileri, bunları ...
Abdülbâki Gölpınarlı, 1959
2
Hürriyet gene hürriyet - 2. cilt - Sayfa 927
Bunda iltizamcı, tahmininde hata etti mi ve toplama işini iyi beceremedi mi batardı. Çok açıkgöz olursa vergi müke- leflerine acımadan yüklenir, onları insafsızca sıkıştırır, iflâs âkıbetinden kendini kurtarırdı; fakat bu defa vatandaşlar batarlardı.
3
Yeni Türk lûgati - Sayfa 417
İltizamcı [s] Birşeyi iltizama alan. Hükûmet varidatından bazılarının tahsilini üzerine alan, mültezim. İltizamen [h] İltizam suretile, iltizam tarikile. İltizami [s] İltizama mensup. Almalı, vermeli gibi lüzum beyan eden siga. İlzam [i] Mubahasada delil ...
İbrahim Alâettin Gövsa, 1930
4
Balkan Transitions to Modernity and Nation-States: Through ... - Sayfa xv
havuz heterochtones hisse hoca iltizam, iltizamcı inan kadi, kadı kafana kaime kalauz kalfa kaza kefil kiracı kırcalıs knez knez, knjaz knezove, kocabaşı koine kokona kondika konkuma, kunkuma koumparos (GR), kum (BG) ktētor kuruş, guruş, ...
5
I. Tertip Düstûr kılavuzu: 1839 - 1908 - Sayfa 298
İltizamcı, kesenekçi, kesimci, devlete ait bir geliri götürü olarak üstüne alıp toplayan (eskiden). mülûk-âne : hükümdar gibi, hükümdara yakışacak yolda. mümeyyiz : 1. Temyîz eden, seçen, ayıran. 2. Bir dâirede yazıcıların yazdıkları yazıları ...
Mehmet Hakan Sağlam, 2006
6
Mevlânâ dîvân-ı kebîr - 6. cilt - Sayfa 520
İltizamcı, yâni bu hakkı tahminî bir değerle satın alan, satın aldığı bölgedeki, yahut köydeki tarlalara hasat zamanı adamlarını yollar, onda birini alır, satardı. Mahsul iyi olur, yahut verdiği para az olursa kâr ederdi. Fakat mahsul olmasa da, ...
Jalāl al-Dīn Rūmī (Maulana), Abdülbâki Gölpınarlı, 2007
7
İstanbul şehreminleri - Sayfa 595
Mültezim: İltizam eden, bir şeyi veya kimseyi lüzumlu sayıp taraflık gösteren; iltizamcı, kese- nekçi, kesimci, evlete ait bir geliri götürü olarak alıp toplayan. Mümânaat: Engel olma, önleme. Mümarese: Alışma, alışkanhk.yatkınlık, el yatkınlığı.
Osman Nuri Ergin, Ahmed Nezih Galitekin, 1996
8
Mevlânâ'dan sonra Mevlevîlik - Sayfa 254
Abdürrahim Dede (ölm. 1831) ve Osman Salâhaddin Dede zamanında arakıyye giyenler şunlardır: «Haseki Mustafa Ağa oğlu Huseyn, İltizamcı İsmail Ağa oğlu, Yan- yalı Mehmed Şerif Efendi zevcesi. Halet Efendi etbaindan Salih Efendi oğlu, ...
Abdülbâki Gölpınarlı, 1983
9
İslâm ansiklopedisi: Gelibolu - Haddesenâ - Sayfa 202
Bu istisnaî uygulama zamanla kural haline gelmiş, iltizamcı lıktan zengin olan garibler ortaya çıkmıştır. XVI. yüzyılın ortalarından itibaren padişahların sefere çıkma işini terketmele- rinden sonra garib yiğitler serdâr-ı ekre- min emri altında ...
Türkiye Diyanet Vakfı, İSAM Türkiye Diyanet Vakf ıİslâm Araştrımalar ıMerkezi, 1996
10
Yayinlari - 167. sayı - Sayfa 218
Buna rağmen, bu iltizamcı sınıf, bilerek veya bilmiyerek ihtilâli hazırlamıştır. Bu hazırlama ameliyesi de senet terakümü neticesinde vukua gelmiştir. Teraküm, birikme merkezliğini Paris yapıyor. "Paris levhası - Tab- leau de Paris" ismindeki ...
İstanbul Üniversitesi. İktisat Fakültesi, 1965
