«ÜRPERTMEK»に関連するトルコ語の本
以下の図書目録から
ürpertmekの使いかたを見つけましょう。
ürpertmekに関する本とトルコ語文献で使われた文脈を提供するための簡単な抜粋文。
1
Hz. Muhammed (S.A.V) ve İslâmiyet (İslam Tarihi)-4:
Ürperten. ve. Titreten. Müşahedeleri. Peygamberimiz Aleyhisselâm, Şevval ayından on gece geçince, Salı akşamı, Huneyn'e erişti.87 Hevâzin ve Sakîf ordularının başkumandanı Malik b.Avf, adamlarından bazılarını casusolarakileri sürmüştü.
2
Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 2. cilt - Sayfa 651
JJofa salmağ Korkutmak, korkuya düşürmek, ürpertmek. Üreyine hof salmağ İçine korku düşürmek. Hof-heter is.ar. Tehlike, korku, tehlike doğuracak şey; dert, bela. Hoflandırma is. Korkutmak, ürpertmek ~ fiili. Hoflandırmag f. Korkutmak, ür- ...
N. Sakinlerini. Sabırsızlıkla. Bekleyen. Cehennem. ve. Ürperten. Yalnızlık. eden sonra Allah TeâlâCebrail'e(aleyhisselâm) şöyle seslenir:“YaCebrail! Bana Cehennem'i getir.” Cibril tamunun yanına varıp “EyCehennem! Benimle gel.” dediğinde ...
... heyecan ve canlılık taşıyan, ifadelerle cennetin nimet ve hoşluklarını, cehennemin dehşetini tasvir ederek ve kıyameti hatırlatarak etrafında kendisini dinleyenlerin yüreklerini ürpertmek suretiyle hedef ve gayesinin gerçekleşmesine çalışan ...
Muhsin İlyas Subaşı, 2015
5
Fransızca-türkçe: resimli büyük dil kılavuzu ... - Sayfa 644
(Eskidir). Horripİlant,e adj. Tüyleri ürperten, dehşetten titreten. Horripilation n.f. Nefret vesaireden titreme, tüyler ürperme : halk arasında bu hale chair de poule = tutul, eli ve petite mort = küçük ölüm derler. Son derece sinirlenme, fazla üzülme.
Reşat Nuri Güntekin, Ali Süha Delilbaşı, Nurullah Ataç, 1935
6
İngilizce-Türkçe çağdaş iş dünyası sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 409
s - stand on end tüylerini ürpertmek; to split -s kılı kırk yarmak; to a - tıpatıp, noktası noktasına; not turn a - kılını kıpırdatmadan; wtth- out turning a - kılını kıpırdatmamak. HAIBBREADTH / adj, n / kıipayı; / n / kıl kadar mesafe. not to depart by a ...
Ender Gürol, Ali Kılıçlıoğlu, 1994
Haksızyere size iftiraattılar, cezaverdiler, acı çektirdiler. Şimdi de görevden almışlar. Çok üzüldük evladım olanlara, çok. Hele Buse kızım üzüntüden perişan oldu sizin için. Kurumuş, cansız ve fersiz Döndük, ürperten bir telaşla. ...
8
Aşkın Elif Hali: - Sayfa 85
Kara gözleriyle ürperten Islak bakışlarıyla çeken Kirli sakalıyla korkutan bir yanı vardı Belli ki hayatın zanlılarındandı O da Umudunu bir sokak ötede bırakmış Geçmişinden kalanları üç kuruşa satmış Bir parkası kalmış geriye Ve adamsı ...
9
Meclis hatıraları: Malatya milletvekili M. Bülent ... - Sayfa 466
Bakınız, bu gazetede "Ürperten Yemin" başlığıyla verilen ve üzerinde bunca tahkikata rağmen, bu şekilde verilen haber karşısında, değerli arkadaşımız "bu bir memleket meselesi, çok önemli bir konu, bunun üzerine gidilmesi lazım gelir" ...
M. Bülent Çaparoğlu, 1999
10
The Routledge Intermediate Turkish Reader: Political and ... - Sayfa 113
Political and Cultural Articles Senel Symons. güm güm güm loudly, with bangs, sound of strong steps, with loud thumps ürpertmek make one shudder, give (someone) the chills, tremble Exercise. Vocabulary baelı baeına on its own, by itself ...
用語«ÜRPERTMEK»を含むニュース項目
国内外の報道機関が語った内容や、次のニュース項目の文脈から
ürpertmekという用語がどのように使われているかを調べてみましょう。
Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi,kalıcı Bölge Kan Merkezi Olmak …
Kış şartlarının çok zorlu geçtiği Sivas'ımızda acil durumlarda Kayseri'den kan temin etmeye çalışmak düşüncesi bile bizleri ürpertmektedir. Gönüllü kan bağışı ... «Haberler, 1月 13»
YAZARA MAİL GÖNDER Hz. Peygamber (SAV) ile şifa bulmak
Kıyametin ablukası Busiri'yi derinden ürpertmektedir. O ürperdikçe Hz. Resul'ün gölgesine daha da yaklaşır. Artık O'na dokunur gibidir. Lütfedip tutmazsan o ... «Sabah, 1月 13»
