Tegesé saka "ağzından çıt çıkmamak" ing bausastra Basa Turki

PANGOCAP SAKA AĞZINDAN ÇIT ÇIKMAMAK ING BASA TURKI

ağzından çıt çıkmamak

APA TEGESÉ AĞZINDAN ÇIT ÇIKMAMAK ING BASA TURKI?

Definisi saka ağzından çıt çıkmamak ing bausastra Basa Turki

Aja ngomong apa-apa.

ağzından çıt çıkmamak Hiçbir şey söylememek.

PERTALAN SAKA AĞZINDAN ÇIT ÇIKMAMAK

Weruhi pertalan saka ağzından çıt çıkmamak menyang 25 basa nganggo Basa Turki pamertal multi basa kita.

pertalan saka ağzından çıt çıkmamak saka Basa Turki menyang basa liyané kang kasuguhaké ing perangan iki kajupuk saka pertalan statistik otomatis; ing ngendhi inti unit pertalan yaiku tembung «ağzından çıt çıkmamak» ing Basa Turki.

• Pamertal Basa Turki - Basa Cina: 离开香脆口
• Pamertal Basa Turki - Basa Spanyol: Para salir de la boca crujiente
• Pamertal Basa Turki - Basa Inggris: To leave crispy mouth
• Pamertal Basa Turki - Basa India: खस्ता मुंह छोड़ने के लिए
• Pamertal Basa Turki - Basa Arab: ل ترك الفم متموج
• Pamertal Basa Turki - Basa Rusia: Чтобы оставить хрустящей рот
• Pamertal Basa Turki - Basa Portugis: Para deixar boca crispy
• Pamertal Basa Turki - Basa Bengali: crispy মুখ থেকে এর থেকে বের হতে
• Pamertal Basa Turki - Basa Prancis: Pour laisser bouche croustillante
• Pamertal Basa Turki - Basa Malaysia: Jangan keluar dari mulut
• Pamertal Basa Turki - Basa Jerman: Um knusprigen Mund verlassen
• Pamertal Basa Turki - Basa Jepang: クリスピー口を残すために、
• Pamertal Basa Turki - Basa Korea: 바삭 입을 종료하려면
• Pamertal Basa Turki - Basa Jawa: Metu saka tutuk crispy
• Pamertal Basa Turki - Basa Vietnam: Để lại giòn miệng
• Pamertal Basa Turki - Basa Tamil: மிருதுவாக வாயிலிருந்து வெளியேற
• Pamertal Basa Turki - Basa Marathi: कुरकुरीत तोंडातून बाहेर पडण्यासाठी,
• Basa Turki: ağzından çıt çıkmamak
• Pamertal Basa Turki - Basa Italia: Per lasciare bocca croccante
• Pamertal Basa Turki - Basa Polandia: Aby wyjść chrupiące usta
• Pamertal Basa Turki - Basa Ukrania: Щоб залишити хрусткою рот
• Pamertal Basa Turki - Basa Romawi: Pentru a lăsa gura crocante
• Pamertal Basa Turki - Basa Yunani: Για να αφήσετε τραγανό στόμα
• Pamertal Basa Turki - Basa Afrikaans: Om crispy mond verlaat
• Pamertal Basa Turki - Basa Swedia: För att lämna krispiga mun
• Pamertal Basa Turki - Basa Norwegia: Å forlate sprø munn

BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «AĞZINDAN ÇIT ÇIKMAMAK»

Temukaké kagunané saka ağzından çıt çıkmamak ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening ağzından çıt çıkmamak lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.

Deyimler Sözlüğü: Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi

İçi birazboş olmak, geniş gelmek, büyük olmak. lak durmak: Haşatı çıkmak,çok yorulmak,bitkin düşmek, mecali kalmamak. ... Ağzından çıt çıkmamak, suspus olmak, sesini çıkarmamak, suskunluğa bürünmek, konuşmamak. lañ bolmak: Haşatı ...

Mehmet Kara, ‎Mehmet Nebioğlu, ‎Cihan Dinar, 2014

Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 24

Ağzına tükürmek: Acı, sıkıntı, üzüntü, zarar veren bir şeye ilenmek ya da onu aşağılamak. ... Ağzına yakışmamak: Söylenmesi ayıp kaçmak, uygun düşmemek, yakışık almamak. ... Ağzından çıt çıkmamak: Hiçbir şey söylememek, susmak.

Asım Bezirci, 1990

Türkçede organ isimleriyle kurulmuş deyimler - Sayfa 122

Ağzında gevele-: Söylemek istediğini açık bir ifadeyle anlatamamak, sözü ağzında evirip çevirmek, bir türlü tam olarak ... Ağzından çıkanı kulağı işitme-: Ölçüp biçmeden, düşünüp taşınmadan konuşmak (Ö.D.S.) Ağzından çıt çıkma-:Hiçbir şey ...

Hatice Şahin, 2004

Nuhun gemisi: bu diyar baştanbaşa,3 - Sayfa 203

Karısıyla elele tutuşmuşlardı. Bütün motorları aradılar. Çocukları yoktu. Kaptanın ağzından çıt çıkmadı. Herkes bayram etti, bizim kaptan... Çocukla süngere giden arkadaşları anlattılar: Denize bir girdi miydi bir saat, iki saat çıkmak bilmiyormuş.

Yaşar Kemal, 1985

Türkiye Türkçesinde orta hece düşmesi - Sayfa 63

ağzı kilitli (kenetli) ağzına taş al- (almış) ağzı kulaklarına var- ağzına tat ver- ağzı kulaklarında ağzına tükürdüğüm ağzı ... tut- ağzından çıkanı kulağı işitme- (duyma-) ağzını yokla- ağzından çık- kesenin ağzını aç- ağzından çıt çıkma- ağzını içine ...

Lan-Ya Tseng, 2002

Yılmaz Güney efsanesi - Sayfa 95

Görünmeyen ellerce bir tür afaroz edilip, ambargo uygulanan Yılmaz Güney'in ne iş yapabileceği konuşulmaya başlandı. Dostları, yazarlık ve yönetmenliğe devam ermesini tartışırken, O sessizce dinliyordu. Dakikalarca, ağzından çıt çıkmadı.

Ahmet Kahraman, 1991

Can parası: hikayaler - Sayfa 123

Görüş günleri bile ağzından çıt çıkmadı gerekse de, gerekmese de. Sekiz yıl, Anadolu'da üç dört cezaevi, ya üç sefer açtı ağzını, ya dört. Konuşmadı fazla. Neden düştüğünü, neden yattığını anlatmadı hiç. Bilmezdi kimse. «Eğil Koca dayı ...

Fakir Baykurt, 1973

Abay yolu - 1. cilt - Sayfa 42

Bu zamana kadar ağzından çıt çıkmayan Kamısbay artık dili açıldı. Ama dili çatallıydı: - O kaynatan Kodar'la yakın olduğun için şimdi ikiniz de öleceksiniz dedi. O bunu söylediğinde, "Kamka ne söyleyecek" diye düşünmüştü ama Kamka'da ses ...

Mukhtar Omarkhanovich Auėzov, ‎Zeyneş İsmail, ‎Ahmet Güngör, 1997

Irazcanın dirliği

Anam da bekliyor, ben de bekliyorum!' Aynen böyle söyle. Ahmet'i de yanına al. 'Hepimiz bekliyoruz!' de. Bunun başka yolu kalmadı Bayram!..." Bayram, düşündü, düşündü. Uzun zaman ağzından çıt çıkmadı. Sonra, usulca, "Pekey!..." dedi.

Fakir Baykurt, 2010

Bombalı paket - Sayfa 33

Bizimkilerin ağzından çıt çıkmıyor! Eşim patladı. —Ulan kaz gibi bakacağınıza "Eyfel Kulesi" desenize! Kenan beyler dahil, bütün konuklar bastı, kahkahayı! Yanlışlığı sezdim hemen: . —Hürriyet anıtı diyecekti, heyecandan Eyfel kulesi dedi, ...

Vedat Saygel, 1980