BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «AKKEFAL»
Temukaké kagunané saka
akkefal ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
akkefal lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Kültür ansiklopedisi - 2. cilt - Sayfa 122
indeks A Abaküs 45 Adison 44 Afganistan 52,57 Afrika 32,59,88 AGAH Efendi 20 Agnostisizm 31 AHMET Vefik Pasa 20 Aiskhylos 20 Akciğerler 91 Akdeniz 52 Akdeniz Bölgesi 39 Akhalar 101 Akkan 91 Akkefal 19 Akord 10 Akropolis 101 ...
2
Türkçe-İngilizce teknik terimler sözlüğü - Sayfa 18
Akkefal — bleak. Ak kelebek — Black-veined white. Akkor (akkor halinde) — Glowing, incandes- cent, red glowing, white lead, white hot white heat, ~ akım deşarjı Glow current discharge. ~ aletle tahtaya resim çizme Akkor ampul 19 Akortla ...
3
Sözcükbilime giriş - Sayfa 235
... Akhisar, akkan, akkarınca, akkavak, akkefal, akkelebek, Akkışla, akkor, Akkuş, akkuyruk, akmadde, akmantar, Akpınar, Akpürçek, aksakal, Aksaray, aksedir, Akseki, Aksöğüt, aksülamel, aksülü- men, Akşehir, aktavşan, aktöre, Akyazı, akyel, ...
4
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 43
b. a. hayb. iri başlı, ağız parçaları çok gelişmiş, ısırıcı böcekler topluluğu. akkavak b. a. bitb. söğütgillerden, düz ve ak kabuklu, yapraklarının alt yüzü ak tüylü, üstü parlak olan bir kavak türü. akkefal b. a. T. Yun. hayb. sazangillerden, gri renkli ...
5
Resimli Türkçe sözlük - Sayfa 13
akkan b.a. Lenf damarlarında dolasan içinde alyuvarlar bulunan sarımsı sıvı, "lenf. akkefal b.a. T. Yun. zool. Sazan balığı familyasından bir cins tatlı su balığı. akkor b. s. Işık saçacak beyazlığa varıncaya değin ısıtılmış olan : Akkor kömür.
Türk Dil Kurumu, Kemal Demiray, Muammer Bakr, 1977
6
Konuşma dili ve Türkçenin söyleyiş sözlüğü: bir deneme - Sayfa 56
... akrobatlik akrobat'tik akkarincalar 'akkarïncftatay akromatik akroma'tic akkavak 'akkavak akromatin akroma'tm akkefal 'akcefal akromatopsi akromatop'si akkelebek 'akcelebec akropol akro'pol akkor ак'кэу akrosti§ akros'ti/ akkorluk аккэгЧик ...
7
Türkçe sorunları kılavuzu - Sayfa 14
"Akit"le karışmaması için düzeltme işaretiyle yazılmalı. AKKA (=AvrupaKonvansiyonel Kuvvetler Antlaşması) <AKKA'ya <AKKA' dan akkan, akkarınca, akkavak, akkefal, akkelebek, akkor Akkışla'ya, Akkışlalı < Akkışlalılara Akkuş'a <Akkuş'tan, ...
8
Yeni Türk lûgati - Sayfa 17
Akkâın [i] Haç yolu levecisi. hücca; kafilesinde hizmetkâr. Akkefal [i] 2ına benzer bir nevi balık. Aklaımak [f | Ağartmak, leyaz etmek. Bir beyaz tışan koymak. Temize çıkarmak. yüzünü ağartmak. Alnında Kefalbalı dü- iktizasınca, akılca, akla göre.
İbrahim Alâettin Gövsa, 1930
9
Yeni imlā kilavuzu - Sayfa 58
... -kdi aksam aktüalite akça pakça akit (akdeden) aksamak aktüel akçe akkefal aksan akustik akçıl akkor Aksaray akümülatör Akdağmadeni akkuyruk aksata akvam 'ni aklamak aksatmak akvarel akdem aklan akse akvaryum Akdeniz aklanmak ...
10
Dil kılavuzu - Sayfa 16
okkannca" agaç kemiren karinca, beyaz karinca, divik, termit akkanncalar0 beyaz kanncalar, termitler akkavak Akkaya akkefal akkelebek akkin Akkijla ak kirpani (kirli ak) akkor° mütesehhip, nanbeyza (fiz.) akkons/ mütesehhip, nanbeyza akkor ...
