Tegesé saka "alev gibi parlamak" ing bausastra Basa Turki

PANGOCAP SAKA ALEV GIBI PARLAMAK ING BASA TURKI

alev gibi parlamak

APA TEGESÉ ALEV GIBI PARLAMAK ING BASA TURKI?

Definisi saka alev gibi parlamak ing bausastra Basa Turki

kanggo murub kaya semangat dadi padhang, dadi apik.

alev gibi parlamak Canlı, ışıl ışıl olmak.

PERTALAN SAKA ALEV GIBI PARLAMAK

Weruhi pertalan saka alev gibi parlamak menyang 25 basa nganggo Basa Turki pamertal multi basa kita.

pertalan saka alev gibi parlamak saka Basa Turki menyang basa liyané kang kasuguhaké ing perangan iki kajupuk saka pertalan statistik otomatis; ing ngendhi inti unit pertalan yaiku tembung «alev gibi parlamak» ing Basa Turki.

• Pamertal Basa Turki - Basa Cina: 闪耀像火焰
• Pamertal Basa Turki - Basa Spanyol: para brillar como una llama
• Pamertal Basa Turki - Basa Inggris: to shine like flame
• Pamertal Basa Turki - Basa India: लौ की तरह चमक
• Pamertal Basa Turki - Basa Arab: لتلمع مثل لهب
• Pamertal Basa Turki - Basa Rusia: чтобы сиять, как пламя
• Pamertal Basa Turki - Basa Portugis: para brilhar como uma chama
• Pamertal Basa Turki - Basa Bengali: শিখা মত Parla Mak
• Pamertal Basa Turki - Basa Prancis: à briller comme la flamme
• Pamertal Basa Turki - Basa Malaysia: parla Mak seperti api
• Pamertal Basa Turki - Basa Jerman: wie Flammen leuchten
• Pamertal Basa Turki - Basa Jepang: 炎のような輝き
• Pamertal Basa Turki - Basa Korea: 불꽃 처럼 빛나는
• Pamertal Basa Turki - Basa Jawa: parla Mak kaya semangat
• Pamertal Basa Turki - Basa Vietnam: để tỏa sáng như ngọn lửa
• Pamertal Basa Turki - Basa Tamil: சுடர் போன்ற Parla mak
• Pamertal Basa Turki - Basa Marathi: ज्योत सारखे parla MAK
• Basa Turki: alev gibi parlamak
• Pamertal Basa Turki - Basa Italia: a brillare come una fiamma
• Pamertal Basa Turki - Basa Polandia: błyszczeć jak ognia
• Pamertal Basa Turki - Basa Ukrania: щоб сяяти , як полум´я
• Pamertal Basa Turki - Basa Romawi: să strălucească ca flacără
• Pamertal Basa Turki - Basa Yunani: να λάμψει σαν φλόγα
• Pamertal Basa Turki - Basa Afrikaans: om te skyn soos die vlam
• Pamertal Basa Turki - Basa Swedia: att lysa som eld
• Pamertal Basa Turki - Basa Norwegia: å skinne som flamme

BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «ALEV GIBI PARLAMAK»

Temukaké kagunané saka alev gibi parlamak ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening alev gibi parlamak lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.

Langenscheidt Pocket Turkish Dictionary: Turkish-English, ... - Sayfa 371

371 flare [flea] 1. v/i. titrek titrek yanmak; alev gibi parlamak; ~ up birden alev- lenmek; fig. iifkelenmek, parlamak; fig. patlak vermek, ba§gostermek; 2. n. titrek alev ya da i§ik; i§aret fi§egi. flash [fleej") 1. n. i§ilti, panlti; gosteri§; radyo v.b.; haber, ...

Resuhi Akdikmen, 2006

Fransızca-türkçe: resimli büyük dil kılavuzu ... - Sayfa 532

FlambOİement n.m. Alevlenme, parlama. Flamboyant,o adj. Mevle- nen, parlıyan, tutuşan. Flamboyer v.n. Alev saçmak' alevlenmek. Fig. Alev gibi parlamak. Flamlne n.m. Etki Romalılarda : yalnız bir ilâhın ibadetine memur papas, flamin. kılıç.

Reşat Nuri Güntekin, ‎Ali Süha Delilbaşı, ‎Nurullah Ataç, 1935

İngilizce-Türkçe çağdaş iş dünyası sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 353

FLASH / v / alev gibi parlamak; caka yaparak göstermek. - a beam of light on sth. bir şey üzerine kuvvetli ışık tutmak; - a sudden light upon a mystery bir sırra anîden ışık tutmak; - news across the wortd dünya çapında flaş haber. FLASHBACK ...

Ender Gürol, ‎Ali Kılıçlıoğlu, 1994

Derleme sözlüğü ve kavramlar dizini - 1. cilt - Sayfa 1248

ALEM alem> egïence ALEV alev alaf (l)-1, alamaç-1, alamak, alamas, alambaç, alambas.alanbaç, alav (l) , alavaç, ... yilavi; ( birden parlayip çabuk geçiveren * ) alazlama (lll)-2, balafur, fanaz (l), par (ll), parlafur, parlangiç, pink (lll), pirik (l), ...

Tomris Tunç, 1995

Antik Yunan Uygarlığı-3

Ok bir alev gibi yakıyordu yüreğini genç kızın Parlak gözleriyle İason'a bakmaktan alamıyordu kendini Kaygıyla dolu yüreği göğsünde hızla çarpıyordu. Kafasında artık başka düşünce yoktu, ruhu isekül olmuştu bu güzel acıyla. Yün eğirmekle ...

André Bonnard, 2014

Muhabir: 12 Eylül Kuşları

Alev'in üzerinde düzgün fiziğini sergileyen siyah mini bir elbise vardı. Bakımlı pırıl pırıl parlayan teni adeta bronz gibi olmuştu, tüm albenisini sergilercesine çıkıp gelmişti. Omuzlarına kadar dökülen simsiyah saçları, siyah mini elbisesi ve pırıl ...

Mustafa Yoker, 2011

Büyük lûgat ve ansiklopedi: ek - Sayfa 300

Makarnalık sert buğday tanelerinin kabuğunun (perikarp) altındaki glüten bileşimi olan cam gibi parlak tabakaya denir. ... (D ALEV i. Yanan maddelerin veya gazların çeşitli şekillerde görünen parlak ve ışıklı dili: Mum alevinin son çırpınışları ...

Safa Kılıçlıoğlu, 1985

Cambridge Learner's Dictionary English-Turkish with CD-ROM

flaming building 2 ibrighti very bright in colour or light parlak, parıl panlflaming red hair 3 iânnoyedi UKinfor- mal used to ... bright light parlama, alev, parlak ışık flared /flead/ adjective wide at the bottom (etek) evaze; (pantolon) bol/ispanyol ...

Cambridge University Press, 2009

Türk kelimelerinin önsesleri [yazan] Vecihe Hatiboǧlu ... - Sayfa 29

"alev" anlamımda, bir çok Anadolu bölgesinde yalazı, yalazım gibi kelimelerin de kullanıldığını görüyoruz(SDD). Anadolu ağızlarında, "parlak, ışıklı, cilâlı" anlamında "y-" sesi ile başlıyan yığınlarca kelime bulunmaktadır: yalap yalap "parıl parıl, ...

Vecihe Kilicoğlu, 1961

Türk kelimelerinin önsesleri - Sayfa 29

"alev" anlamımda, bir çok Anadolu bölgesinde yalazı, yalazım gibi kelimelerin de kullanıldığını görüyoruz(SDD). Anadolu ağızlarında, "parlak, ışıklı, cilâb" anlamında "y-" sesi ile başbyan yığınlarca kelime bulunmaktadır: yalap yalap "parıl parıl, ...

Vecihe Hatiboğlu, 1961