Tegesé saka "bastırak" ing bausastra Basa Turki

PANGOCAP SAKA BASTIRAK ING BASA TURKI

bastırak

APA TEGESÉ BASTIRAK ING BASA TURKI?

Definisi saka bastırak ing bausastra Basa Turki

alat kanggo crushing and compressing materials kayata kerikil, pasir, lan uruf ing dalan konstruksi.

bastırak Yol yapımında çakıl, kum, c uruf gibi maddeleri ezmeye ve sıkıştırmaya yarayan alet.

PERTALAN SAKA BASTIRAK

Weruhi pertalan saka bastırak menyang 25 basa nganggo Basa Turki pamertal multi basa kita.

pertalan saka bastırak saka Basa Turki menyang basa liyané kang kasuguhaké ing perangan iki kajupuk saka pertalan statistik otomatis; ing ngendhi inti unit pertalan yaiku tembung «bastırak» ing Basa Turki.

• Pamertal Basa Turki - Basa Cina: 压制
• Pamertal Basa Turki - Basa Spanyol: suprimir
• Pamertal Basa Turki - Basa Inggris: suppress
• Pamertal Basa Turki - Basa India: दबाना
• Pamertal Basa Turki - Basa Arab: قمع
• Pamertal Basa Turki - Basa Rusia: подавлять
• Pamertal Basa Turki - Basa Portugis: suprimir
• Pamertal Basa Turki - Basa Bengali: দমন করা
• Pamertal Basa Turki - Basa Prancis: supprimer
• Pamertal Basa Turki - Basa Malaysia: menindas
• Pamertal Basa Turki - Basa Jerman: unterdrücken
• Pamertal Basa Turki - Basa Jepang: 抑えます
• Pamertal Basa Turki - Basa Korea: 억제
• Pamertal Basa Turki - Basa Jawa: bareng-bareng nyuda
• Pamertal Basa Turki - Basa Vietnam: đàn áp
• Pamertal Basa Turki - Basa Tamil: ஒடுக்க
• Pamertal Basa Turki - Basa Marathi: दडपणे
• Basa Turki: bastırak
• Pamertal Basa Turki - Basa Italia: reprimere
• Pamertal Basa Turki - Basa Polandia: tłumić
• Pamertal Basa Turki - Basa Ukrania: пригнічувати
• Pamertal Basa Turki - Basa Romawi: suprima
• Pamertal Basa Turki - Basa Yunani: καταστολή
• Pamertal Basa Turki - Basa Afrikaans: onderdruk
• Pamertal Basa Turki - Basa Swedia: trycka
• Pamertal Basa Turki - Basa Norwegia: undertrykke

BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «BASTIRAK»

Temukaké kagunané saka bastırak ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening bastırak lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.

Karapınar, 26-27 Ekim 2000: - Sayfa 221

... "Karapınar Giyimleri ve Gelin Başlan" - "Karapınar'da Guyşurgu- (Guruşgu-Kuşur), Bastırık- (Bastırak-Bastı- rılmak)", 28 Aralık 1993, s.4. - "Karapınar'da Guyşurgu- (Guruşgu-Kuşur), Bastırık- (Bastırak-Bastı- rılmak)2", 29 Aralık 1993, s.4.

Yusuf Küçükdağ, 2001

Bizim köy 1975 - 2. cilt - Sayfa 28

Bunda yalnızca pilav ve üstüne yahni, bastırak olarak da üzüm hoşafı verilir. Hacıya gidecek olanlar genellikle büyük yemek veriyorlar. Hacıya gideceklerin yakınları köyü gezerek gördüklerini çağrıyorlar öğleye doğru. Çağrıyı alanlar tek tek ya ...

Mahmut Makal, 1976

Türkçede kelime teşkili hakkında bir anket ...: T.d.t.c. ... - 1. cilt - Sayfa 59

ık, sarmaşık, kayık, kuşak, dayak, bastırak, ilik (düğme iliği) v. s. 3) Aksiyon ve aksiyonun eser ve neticesi isimleri: Acık (acıklı), dayan ık (dayanıklı, dayanıksız), yakışık (yakışıklı, yakışıksız), yaraşık, -üfürük, öksürük, aksırık, ısırık, ...

Ahmet Cevat Emre, 1933

Osmanlı Devleti'nin kuruluş döneminde hükümdarlık ... - Sayfa 208

Mehmed I., vezir-i azamı Bayezid Paşa'yı isyanı bastırak ile görevlendirdi. Paşa, beraberinde şehzade Murad olduğu halde Börklüce üzerine yürüdü. Onu ve asileri yakalamayı başardı. ve Ayasuluğ'a getirdi. Asiler Börklüce'nin gözü önünde ...

Aydın Taneri, 1978

Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 230

... yaldırak Yıldırak yıldırak kaydırak çıngırak şırak şırak şırak tırak tırık tırak bıtırak acımtırak siyahımtırak sarımtırak beyazımtırak kırmızımtırak yeşilimtırak ekşimtırak mavimtırak morumtırak yabantırak bastırak firak inf İrak iştirak şakrak şen 230.

Belgin Tezcan Aksu, ‎Abdurrahman Tariktaroğlu, ‎Efrasiyap Gemalmaz, 2004

The Turkish hayat house - Sayfa 251

... baskı: door handle (Bolu), baskıç: stair (Izmir), başlangıç: stair (Denizli), başırık: bolt of a door (Bursa). bastak: stair (Ankara, Bolu, Çanakkale, Çankırı), bastır: stair (Kastamonu), bastırak: bolt of a door (Nevşehir, Niğde). başlık: column capital.

Doğan Kuban, 1995