Tegesé saka "bin tarakta bezi olmak" ing bausastra Basa Turki

PANGOCAP SAKA BIN TARAKTA BEZI OLMAK ING BASA TURKI

bin tarakta bezi olmak

APA TEGESÉ BIN TARAKTA BEZI OLMAK ING BASA TURKI?

Definisi saka bin tarakta bezi olmak ing bausastra Basa Turki

Dadi akeh perhiasan kanggo ngatasi akeh karya.

PERTALAN SAKA BIN TARAKTA BEZI OLMAK

Weruhi pertalan saka bin tarakta bezi olmak menyang 25 basa nganggo Basa Turki pamertal multi basa kita.

pertalan saka bin tarakta bezi olmak saka Basa Turki menyang basa liyané kang kasuguhaké ing perangan iki kajupuk saka pertalan statistik otomatis; ing ngendhi inti unit pertalan yaiku tembung «bin tarakta bezi olmak» ing Basa Turki.

• Pamertal Basa Turki - Basa Cina: 梳理布千元
• Pamertal Basa Turki - Basa Spanyol: peinar mil paño
• Pamertal Basa Turki - Basa Inggris: to comb cloth thousand
• Pamertal Basa Turki - Basa India: कपड़े हजार कंघी करने के लिए
• Pamertal Basa Turki - Basa Arab: لتمشيط القماش ألف
• Pamertal Basa Turki - Basa Rusia: расчесывать ткань тысяч
• Pamertal Basa Turki - Basa Portugis: para pentear pano mil
• Pamertal Basa Turki - Basa Bengali: ঝুঁটি গ্রন্থি সহস্রাংশ হতে
• Pamertal Basa Turki - Basa Prancis: à coiffer mille en tissu
• Pamertal Basa Turki - Basa Malaysia: menjadi comb kelenjar seribu
• Pamertal Basa Turki - Basa Jerman: Tuch tausend kämmen
• Pamertal Basa Turki - Basa Jepang: 布千櫛します
• Pamertal Basa Turki - Basa Korea: 천 천 빗
• Pamertal Basa Turki - Basa Jawa: Kanggo dadi sewu
• Pamertal Basa Turki - Basa Vietnam: để chải vải ngàn
• Pamertal Basa Turki - Basa Tamil: சீப்பு சுரப்பி ஆயிரத்தில் இருக்க
• Pamertal Basa Turki - Basa Marathi: कंगवा ग्रंथी thousandth असेल
• Basa Turki: bin tarakta bezi olmak
• Pamertal Basa Turki - Basa Italia: a pettine stoffa mila
• Pamertal Basa Turki - Basa Polandia: czesać tkaniny tysięcy
• Pamertal Basa Turki - Basa Ukrania: розчісувати тканину тисяч
• Pamertal Basa Turki - Basa Romawi: să pieptene pânză de mii
• Pamertal Basa Turki - Basa Yunani: να χτένα πανί χιλ
• Pamertal Basa Turki - Basa Afrikaans: om lap duisend kam
• Pamertal Basa Turki - Basa Swedia: att kamma tyg tusen
• Pamertal Basa Turki - Basa Norwegia: å gre klut tusen

BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «BIN TARAKTA BEZI OLMAK»

Temukaké kagunané saka bin tarakta bezi olmak ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening bin tarakta bezi olmak lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.

Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 73

Bin(bir) ayak bir ayak üstüne: Hepsi ayakta büyük bir kalabalık. Binde bir: Çok ... Bin dereden su getirmek: Birini kandırmak için çeşitli gerekçeler öne sürmek, diller dökmek. Bindiği ... Bin tarakta bezi olmak: Aynı anda birçok işle uğraşmak.

Asım Bezirci, 1990

Örnekleriyle türkçemizin açıklamalı büyük deyimler sözlüǧü ... - Sayfa 88

«Ona bin dereden su getirerek evlenmesi icap ettiğini anlattı.» Ö. Seyfettin. BİN PİŞMAN OLMAK : Aşırı derecede pişman olmak. «Bursa'ya gitmediğine şimdi bin pişman oluyordu.» BİN TARAKTA BEZİ OLMAK : Çeşitli işlerle meşgul olmak.

Hamidoğlu Fethi Gözler, 1975

Türkiye Türkçesi ad işletimi (biçim bilgisi) - Sayfa 473

... otlamak / bileğinde altın bileziği olmak / bin tarakta bezi olmak / burnu havada olmak / burnu kaf dağında olmak vb. C: cami yıkılmış ama mihrabı yerinde / canı burnunda olmak / canını sokakta bulmak / cebinde akrep olmak / cebinde taşımak ...

Kerime Üstünova, 2008

Deyimler, atasözleri, beyitler ve anlamdaş kelimeler - Sayfa 200

SORUMLULUK MEŞGULİYET İşi başından aşkın olmak • Başını kaşımağa (kaşıyacak) vakti olmamak • Bin tarakta bezi olmak • (Bir şeyden) baş kaldıramamak (Aylardır, başını kaldırmadan yeni kitabı üzerinde çalışıyor) • (Bir şeyden) baş ...

Nejat Muallimoğlu, 1983

Türk atalar sözü hazinesi - Sayfa 347

(AVP.) (ÖÂA.) Bindiği (oturduğu) dalı kesmek. (ÖÂA.) Bini bir akçeye (paraya). (ÖÂA.) Binin yarısı beş yüz, (o da bizde yok). (AVP.) (Ş.) (ÖÂA.) Bin kalıba girmek. (ÖÂA.) Bin kat. (ÖÂA.) Bin (kere) pişman olmak. (ÖÂA.) Bin tarakta bezi var. (AVP.) ...

İsmail Hilmi Soykut, 1974

Çağdaş Türk edebiyatı: Cumhuriyet dönemi. Öyku̇, ...

Eskici ve Oğulları her iki kesimdeki hızlı değişmenin yarattığı çözülüşün içinde yaşayan bireyler olarak romana ağırlıklarını koyarlar. Müfettişler Müfettişi ile (devamı olan) Üç ... Bin tarakta bezi vardı. Birbirine yakın gözleriyle kuşku içindeydi.

Şükran Kurdakul, 1994

Hür şehrin insanları - 2. cilt - Sayfa 693

Acemi herhalde biraz, dedi, böyle kadınların bin tarakta bezi olur. Zavallının başını derde sokar. Madem ki tanıyorsunuz... Sevaptır, -söyleyin!» dedi. İşte söyledim. — Teşekkür ederim! Beyoğlu'nun hakikaten acemisiyim! Lâkin Beyoğlu'nda da ...

Kemal Tahir, 1976

Mevlânâ dîvân-ı kebîr - 5. cilt - Sayfa 460

Şu iş için biz de akılla, bin tarakta bezi olan gönülle yabancı kesildik. Aşk gerçekten de ululuktur, beyliktir; şiir de onun davuludur, alâmetidir. Çekin ha; beyimiz pek kızgındır; her seher çağı her şeyi yağmalar durur. Bırak şunu da ayrılığı anlat; ...

Jalāl al-Dīn Rūmī (Maulana), ‎Abdülbâki Gölpınarlı, 2007

Anadilimizin söz denizinde: sözcükler, ikilemeler, ... - Sayfa 109

Aynı kavrama dayanan kılını bile kıpırdatmamak deyimi ise ilgili olduğu bir konuda en ufak bir ilgi göstermemeyi, ... Kırk (bin) dereden su getirmek, kırk kapının ipini çekmek, kırk tarakta bezi olmak, kırk yılda bir, kırk yılın başı, bin derde deva, ...

Doğan Aksan, 2002

Baskın:

Öğleye doğru molavermekiçinbirhanaindiler. İkikatlı,ahşapbir bina idi. GermiyanoğullarındanMesutisimli bir ihtiyar işletiyordu. Köse, ihtiyarı eskiden tanırdı. Her tarakta bezi olduğunu bildiği için arkadaşlarını vaktinde ikaz etmeyi düşündü: “Pek ...

Yavuz Bahadıroğlu, ‎Cemil Tokpınar, 2001