BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «BUDAKLANMA»
Temukaké kagunané saka
budaklanma ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
budaklanma lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 123
Budaklanma 1 \t. m.] İnce dal. Budaklanmak! filiz ve budak sürme, sürmek, dallanmak § Çatallaşıp müşkül olmak § Pü- rüzlenmek. [Foıtsser des bran- ches § Devenir di ff itile %S' em- brancher] Budala [t. /• ] Ahmak, bön, ebleh, aptal. [SoUe\ ...
2
Ahmet Midhat Efendi'de çalışma fikri - Sayfa 159
Sonra bir yere gittik ki orada burgu makinesi nev'inden makineler önünde bulunan işçilerin böyle parça parça kesilmiş ağaçlann budak yerlerini burguya gösterip ve o kuvvetle budaklan oydurup çıkardıklannı müşâhede ettik. Lisan bilmiyor ...
3
Revnak-ı bustan - Sayfa 43
Ve agacurj iç yüzine 14/ meyl édüp içeri gidenin ve agac üzerine bitüp asaga mäyil 15/ olup ve dirsek gibi bükilüp veyä bir kar§idan yukaru uzanmayan budaklan (A25a) 1/ keseler. Ve üvezde ve kalan budaklarda ba'zi budak olur biter ne ...
4
Türkçe ikilemeler sözlüğü: tanıklı - Sayfa 195
Nazmi olsaydı. Bırakır mıydı karısını düşmana?... tek başına dalıp dağıtıp, kızı bileğinden tutarak çekip çıkarmaz mıydı? (Kemal Tahir, Yorgun Savaşçı, s. 143) dallanıp budaklanmak Karmaşıklaşıp yayılmak; herkesin öğrenmesi. Şaka bir yana ...
5
Türk dili için (yazan) Sadri Maksudi - Sayfa 254
... kıvılcım tebeddül değişme teshil kolaylaştırma şükûfe çiçek hakikî gerçek dakik ince temevvüç dalgalanma teşaup dallanma, budaklanma iğzap darıltmak Osmanlı yazıcılarının kullandığı yabancı sözler Onlar yerine halkın kullandığı türkçe.
6
Abay yolu - 1. cilt - Sayfa 126
Seninle âlâkalı sözlerin dallanıp budaklanması artık burada bitsin... deyip olanları yumuşak bir ifadeyle yorumladı. Kunanbay şimdi anlamaya başladı. Mayır da, hatta Alşınbay da; Kunanbay, Böcey çekişmesinin sonucunu birbirlerine karşı ...
Mukhtar Omarkhanovich Auėzov, Zeyneş İsmail, Ahmet Güngör,
1997
7
Karanlıkta mum ışığı - Sayfa 216
Eğer Belediye Reisi, bugüne kadar gelen tutumunu değiştirmediyse, Hacı Arif Beyin bu bir tek cümlesi meselenin dallanıp budaklanmış da olsa yine kapanmasına yetecekti. Pek sanmıyordu dallanıp budaklandığını ama kaymakamın davranış ...
Mustafa Necati Sepetçioğlu,
1980
8
Risale-i Nur'da Küllî Kaideler - 1:
Çünkü, insan, yeryüzü hayatına gönderildiği günden bu yana nasıl ilmî açıdan terakkî etmişse, insan hayatı da dallanmış, budaklanmış, gittikçe kompleks bir hal almıştır. Bundan dolayı, tarih boyu gönderilenher peygamber temelde insan ...
9
EVRİM TEORİSİ, FELSEFE ve TANRI: - Sayfa 107
Darwin”in, canlıların ortak atadan evrimleştiklerini söyleyen teorisi, bu ortak noktadan dallanıp budaklanan bir “soy ağacı”nı ortaya çıkarıyordu. Bu yaklaşımın gündeme getirdiği sorun, insanın bu “soy ağacı”nın neresinde olduğuydu.
10
Vahşetin Çağrısı: Beyazdiş
Geniş toynakların ve dallanıp budaklanan boynuzların farkındaydılar, yine de her zamanki sabır ve dikkatlerini bir yana bıraktılar. Kısa amavahşibirmücadele oldu. Geyik heryandan kuşatılmıştı. Koca toynaklarınınbecerikli darbeleriyle onları ...