BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «CAN ALIP CAN VERMEK»
Temukaké kagunané saka
can alıp can vermek ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
can alıp can vermek lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 90
Can acısı: Vücudun herhangi bir yerinde duyulan şiddetli acı. Cana kıymak: Öldürmek. Can alacak nokta/yer: 1) Bir şeyin en önemli noktası/yeri. 2) Ölüme yol açan. Can alıcı: En önemli. Can alıp vermek: Ölüm acısı ve sıkıntısı içinde olmak.
2
Örnekleriyle türkçemizin açıklamalı büyük deyimler sözlüǧü ...
CAN ACIŞI : Vücudun herhangi bir yerinde" duyulan ve insanı harekete sevkeden ziyade acı. CAN ALACAK YER : En önemli, en esaslı nokta. «Can alacak havadisi gazeteye ulaştırmada mahirdi.» CAN ALIP CAN VERMEK : Çok aşırı sıkmtı ve ...
Hamidoğlu Fethi Gözler, 1975
3
Şair Şeref Hanım, 1808-1861 - Sayfa 163
... şarkılar Bülbül can kafesten uçmak (164) C Can alıp can vermek (106) can almak (142) Can atmak (36), (125), (146), (147) Candan geçirmek (29) Can evine kundak bırakmak (160) Can feda etmek (84) Can gibi saklamak (58) Can kafesten ...
Yusuf Mardin, Şeref Hanım, 1994
4
Türkçe bilen aranıyor - Sayfa 1016
SIKINTI— Kasvet (Bu servi ağaçları bana kasvet veriyor) • Ağırlık basmak (Beni bir ağırlık bastı, biraz dışarı çıkıp hava alayım) • Bir ... Zavallı kadın can alıp can veriyor) • Çile doldurmak (çıkarmak) [Çekilen sıkıntıların sona ermesini beklemek] ...
5
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 215
cambazhane can cambazhane [cambazhatne] b. a. Far. esk. cambazların oyunlarını gösterdikleri yer. cambazlık a. ... Ben burada can alıp verirken, o gelmiş neler söylüyor, can atmak bir şeye erişmeyi pek çok istemek, can beslemek hiç kaygı ...
6
Kıbrıs Türk atasözleri ve deyimleri sözlüğü - Sayfa 70
Can çekişsin de canı çıkmasın, (d): Sıkıntılar ve acılar içerisinde bunalıp kıvransın anlamındaki ilenç. Can korkusu kolay değil/</): Can vermenin çok büyük acılar ve sıkıntılar gerektirdiğini yaşamanmsa çok güzel olduğunu vurgulamak için söylenir. ... Can alıp can vermek, (d): Çok sıkıntılı ve güç durumda bulunmak. Cirilenip ...
Mustafa Gökçeoğlu, Harid Fedai, 1988
7
Kağnı gölgesindeki it - Sayfa 132
Delikanlı hırsız değilse “Sen evini 4geçindiremezsin" diye ona kız veren olmazmış. ' . Kurban olduğum Allahın bir hikmeti işte, her ... .Sana düşen, can pazarında can alıp can vermek değil mi ? Al şu silâhı, adımıza kullan.. ' Bana bir silâh verdi ...
8
Türkçede organ isimleriyle kurulmuş deyimler - Sayfa 176
... ve güçsüz olmak (A.D.S.) Can acısı: Vücudun bir yerinde duyulan şiddetli acı (A.D.S.) Can acıt-: Elem ve ıstırap vermek, ... şeyin en önemli yeri (A.D.S.) Can alacak yerini bil-: Bir şeyin en önemli, en duyarlı yerini bilmek (Ö.D.S.) Can alıp ver-: ...
9
Deyimler, atasözleri, beyitler ve anlamdaş kelimeler - Sayfa 247
... tuttuğu yol, dilimizi şifa bulmazcasına yatağa düşürecektir) • Yüzünden* kan damlamak [Çok sıhhatli olduğu yüzünden anlaşılmak] • Turp gibi [Sıhhatli] • Dizine* derman geldi (Bu ilâçlarla, ... Sıkıntı 248 Sıkıntı zavallı kadm can alıp can veriyor) •
10
Sun'ullâh-ı Gaybı̂ dı̂vânı: inceleme-metin - Sayfa 188
Cân-ı 'âlemsin libâs-ı âdemîde sen bugün Kadrini fehm eylemezsefi sayılursın çârpâ K/48 On sekiz bin 'âlemün cânâ misâli ... Muhabbeti hayat olarak telakki edersek; cân alıp cân satmayı da nefes alıp vermek olarak mutalaa edebiliriz. Çünkü ...
BABAGAN WARTA KANG NGLEBOKAKÉ ARAN «CAN ALIP CAN VERMEK»
Weruhi yèn pawarta nasional lan internasional wis ngomongaké lan kepriyé aran
can alıp can vermek digunakaké ing babagan warta iki.
Kanayan kardeşlik
Kardeş kardeşe kan alıyor, kan veriyoruz. Can alıp can vermek gibi bir şey” dedi ve ekledi: “Gördüm Anneyi. Türkiye- Suriye-Irak sınırının kıyıcığına sıkışmış, ... «Cumhuriyet, Sep 15»
