BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «ÇOCUĞUMSU»
Temukaké kagunané saka
çocuğumsu ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
çocuğumsu lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Tek adam: Mustafa Kemal - 1. cilt - Sayfa 357
Ticaret ve dalaverecilik hakkında hiç bir anlayışı olmayan Mustafa Kemal'i eski ve karışık bir levazımcı sürükler. Ama biz burada bu olay üstünde fazla durmayı lüzumsuz bulduk. Kaldı ki Mustafa Kemal bu dolandırılışını, çocuğumsu bir saflıkla ...
Şevket Süreyya Aydemir, 1998
Nitekim bir eliyle ağzını kapatıverdi hemen; çocuğumsu. Dursun Fakihe, açığa çıkarmak istemediği gizlisini bildirmiş bir suçlunun gözleriyle baktı. Dursun Fakih irkildi bir. Elyazarın gözlerini daha önce yanlış mı görmüştü acaba.. O gül suyuna ...
Mustafa Necati Sepetçioğlu, 1974
3
Tek adami: Mustafa Kemalʾin hayata - 3. cilt - Sayfa 288
Bu sual sorulurken tabiî orada dinleyici değildim ama. zavallı, fakat babacan, deryadil Dr. Nâzım'ın yüzünün aldığı hem şaşkın, hem çocuğumsu ifadeyi tahmin ediyorum. Çünkü ben de bu suali ona, 1921 de Moskova'da ve hatıralarını rica ...
Şevket Süreyya Aydemir, 1966
Onun dost yüzü, çocuğumsu gülüşü, her gittiğim yerde ve her karşılaştığım tehlike karşısında bana yoldaşlık etti. Bu temiz ve insanlığın en cömert, en zengin kalpli ve en kabiliyetli çocuklarından biri olan kahraman arkadaşımın hatırası bir ...
Norina oturdu, ceketini kollarından sıyırdı ve sırayla sandalyenin arkalığı arasına sıkıştırdı. Az uyumuş görünüyordu, çünkü gözlerinin altında Fabio'nun her zaman hoşuna gitmiş olan siyah gölgeler vardı. Bu gölgeler, Norina'nın kız çocuğumsu ...
Onun dost yüzü, çocuğumsu gülüşü, her gittiğim yerde ve her karşılaştığım tehlike karşısında bana yoldaşlık etti. Bu temiz ve insanlığın en cömert, en zengin kalpli ve en kabiliyetli çocuklarından biri olan kahraman arkadaşımın hatırası bir ...
7
Cambridge Learner's Dictionary English-Turkish with CD-ROM
2 typical of a child çocuksu, çocuğumsu, çocuk ruhlu childish handıoriting • childishly adverb çocukça • childishness noun [U] çocukluk chi Idless /'t faıldlas/ adjective A childless person has no children. çocuksuz childlike /'tjaıldlaık/ adjective ...
Cambridge University Press, 2009
8
Türk ulus-devlet kimliği - Sayfa 66
... gerçek esprinin yokluğu, değersiz adi yayınların yayılışına ölçüsüz nefret, sevgi veya eleştiri ve övme parolaları gibi görüntüler olduğunu" söyler. Böylece, kitlelere yönelik çocuğumsu davranış biçimi diye ifade edilen "puerilizm," 66 Prof.
9
Dört duvar: Roman - Sayfa 80
Sakallı yüzünde çocuğumsu bir gülümseme belirmişti. Ancak, emekli öğretmenin içeriye girmesi ile uyandı. — Uyuyor muydunuz ?» Asım efendi, esniyerek : • — Tilki uykusu,» dedi. «Keşke hiç uyanma baydım,» diye kendi keo. dine mırıldandı.
10
İstanbulun bir yüzü - Sayfa 9
Nasılsın bakayım pilicim, (daima bana böyle hitap ederdi) nerelerdesin? Ben, hâlâ şımarık ve neş'eli gülüyor, susuyordum; bilmem nedendi, acaba alışkanlık mı, ne zaman bu adamla kar- şılaşsam hemen sokulmak, okşanmak, çocuğumsu, ...
BABAGAN WARTA KANG NGLEBOKAKÉ ARAN «ÇOCUĞUMSU»
Weruhi yèn pawarta nasional lan internasional wis ngomongaké lan kepriyé aran
çocuğumsu digunakaké ing babagan warta iki.
Mehmet Ekmen
Sanki özellikle aldatılmak için kurulmuş, programlanmış saf çocuğumsu mazlum bir parti imajını veriyorlar. AB'ye girmek için yıllarca milleti aldattılar. «Gazete İstanbul, Okt 15»
Modern Zamanlar ve Pedofili veya Çocuğunuz Neye Bakıyor?
Bir yandan çocuğumsu bedenler arzu nesnesi kılınıyor, öte yandan çocukların cinselliği gıdıklandıkça gıdıklanıyor. Sadece görsel hipnozla yapılmıyor bu. «TurkishNY, Sep 14»
