BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «DEFOLMAK»
Temukaké kagunané saka
defolmak ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
defolmak lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Deyimler Sözlüğü: Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi
Defolmak, savuşmak, uzaklaşmak. 2. Darmadağın olmak. 3. Güme gitmek, boşa gitmek, boş yere yok olmak, boşuboşuna ölmek, hiç uğruna ölmek. gümegitmek: 1.Defolmak, savuşmak, uzaklaşmak. 2.Güme gitmek, boşagitmek, boşyereyok ...
Mehmet Kara, Mehmet Nebioğlu, Cihan Dinar,
2014
Hani aldırmasalar bâri, «defol git!» dediler... Dedim: «Artık kime âidse defolmak, ogider.» Kollarından tutarak hepsiniattım birbir; Söyleyin varsa kabâhat, acabâbende midir? Gelelim şimdi kumarbazları tehdîde. Evet, Bütün evlerde ışıksız ...
3
Cambridge Learner's Dictionary English-Turkish with CD-ROM
... or putting them where they should be düzenlemek, her şeyi yerli yerine koymak The children are not very good at clearing auıay their toys. clear off phrasal verb UK informal used to teli someone to go away immediately defolmak: 'Defol git!
Cambridge University Press,
2009
4
Tarama dergisi: Osmanlıcadan Türkçeden söz karşılıkları
Iramak, Defolmak, tebaüt etmek. Iranmak, ihtizaz etmek. Iratmak, Defetmek, tehir etmek. Iravul, Pistar. Irci, Muganni. Irdam, tstihkak. Irg, §ans, tali. Irga, Kefil, nehr [nehir]. Irgalamak, Tahrik etmek, Tehziz etmek. Irgalanmak, Hareket etmek.
5
Cosmopolite's Journey: Episodes from a Life - Sayfa 247
Scowling I said: 'Put that bottle back at once and defol, defolmak [get off] .' A naked man in front of him, scowling and angrily shouting was apparently too much for him, for he put the 247 An Episode of My Travels: Myriam: 1979.
6
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 939
1) aldırma, değer verme, önem verme! 2) defet, kov! siktırici s. ka. işe yaramaz, aşağılık, bayağı, adi. siktirmek (nsz) mec. ka. defolup gitmek. 0 siktirip gitmek mec. ka. (istenmeyen kişi) alıp başını gitmek, defolmak. silah [sila:h]fl. Ar. 1 saldırmak ...
7
Langenscheidt Pocket Turkish Dictionary: Turkish-English, ... - Sayfa 72
-Inl interment, burial. define [i] buried treasure: treasure. defined [.-..] treasure hunter. defne [x.) BOT sweet bay. laurel. defnetmek [x..] to bury, to inter. defolmak (x..] to piss off. to clear out. to go away. [ defter 1. notebook; 2. register, inventory; 3.
8
Gençliğim eyvah - Sayfa 113
Bir ses onunkin- den de baskın çıktı: - "Defoooolll.. defol haddini bilmez herif!" Delikanlı'mn söylediği müdür yardımcısı, coğrafya öğretmeni idi bu. Müdür de onu -tabiatiyle- arkalayınca, "bi- zimki"ne "defolmak'tan başka yol kalmadı. Nitekim ...
9
Wypisy z literatury tureckiej okreau nowoczesnego - Sayfa 197
wynos sie ! defolmak - byc przepędzonym, oddalid sie değiştirmek - zmienid dertli - bolesny, smutny dik - uparty, nie dajacy siş przekonad dik baş / II / - uparty, zabity leb dinlemek - slyszed do kumsal: - dotyczyd doğüş « dövüş - wa'ika, ...
10
Mehmet Âkif; Islâmci bir ṣairin romani - 2. cilt - Sayfa 382
Nerede varmış, herkes açken böyle sefahat etmeler? İçeriye girmiş, sadece: Haydi yahu, yetişir içtikleriniz, dağ ılın/, demek için. Herifler sözünü dinlemiş olsalarmış bir şey yapmıyacakmış ama, sen kimsin? Sana ne oluyor? Defol demişler.
Mehmet Emin Erişirgil,
1956
BABAGAN WARTA KANG NGLEBOKAKÉ ARAN «DEFOLMAK»
Weruhi yèn pawarta nasional lan internasional wis ngomongaké lan kepriyé aran
defolmak digunakaké ing babagan warta iki.
Seferiyken oruç tutulur mu?
Anca, mesela sabah 11 'ayrıca ABD 'ye defolmak -mek üzere uçağa biniyoruz. Devamlı Batı 'ya gittiğimiz için dönem, New York 'a sırası gelmişken 7 saat, Los ... «Toplum Haber, Jun 15»
Orucu yasaklayan ülke şelâle felaketiyle boğuşuyor!
Kentte işlerine defolmak isteyen vatandaşlar sokaklarda çağlayan sularıyla mücadele etmek zorunda kaldı. Araç ve otobüslerin hem de sel basmış caddelerde ... «Toplum Haber, Jun 15»