BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «DON ÇÖZÜLMEK»
Temukaké kagunané saka
don çözülmek ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
don çözülmek lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 320
2) mec. çok korkmak don (II) a. hava sıcaklığının sıfırın altına düşerek bir süre bu durumda kalması sonucu suyun ve bitkiler üzerindeki nemin buza dönüşmesi olayı. ör. Don bitkilere zarar verir. 0 don çözülmek hava ısınarak buzlar erimeye ...
2
Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 125
Dona çekmek: Hava suyu donduracak, don yapacak ölçüde soğumak. Dona kalmak: Şaşırıp ne diyeceğini, ne yapacağını bir süre bilememek. Don çözülmek: Hava ısınarak buzlar erimeye başlamak. Don gömlek: Üzerinde yalnızca don ve ...
3
Örnekleriyle türkçemizin açıklamalı büyük deyimler sözlüǧü ...
DON ÇÖZÜLMEK : Havanm ısmmasıyle buzlar erimek. «Donlar çözülünce etrafı vıcık vıcık bir çamur deryası kapladı.» DONA ÇEKMEK : Hava, suları buz haline getirecek kadar soğumak. «Hava gece dona çekince birçok yollar trafiğe kapandı.
Hamidoğlu Fethi Gözler,
1975
4
Resimli Türkçe sözlük - Sayfa 170
Don çözülmek hava ısınarak buzlar erimeye başlamak. (Hava) Dona çekmek hava, suları donduracak kadar soğumak. donakalmak, -lir (nsz) Şaşırıp bir süre ne yapacağını, ne diyeceğini bilememek. donanım o. den. Bir geminin hareketi için ...
Türk Dil Kurumu, Kemal Demiray, Muammer Bakr,
1977
5
Türk atalar sözü hazinesi - Sayfa 363
İsmail Hilmi Soykut. Doksan (kırk, seksen) kapının ipini çekmek. (ÖÂA.) Dokuz ayın çarşambası bir araya (yere) gelmek. (Ş.) (ÖÂA.) Dokuz babalı. (AV.) (ÖÂA.) Dokuz doğurmak. (AVP.) (ÖÂA.) Dokuz keçili kürt gibi gibi kurulmak. (EBT.) Dokuz ...
İsmail Hilmi Soykut,
1974
6
Deyimler Sözlüğü: Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi
doñ bağır: Taş kalpli, taş yürekli, merhametsiz, acımasız. doñı çözülmek: Öfkesi geçmek, sakinleşmek, yatışmak. doññaradaş bolmak: Hareket etmeden durmak, hareketsiz kalmak, sesini çıkarmadan ve kımıldamadan oturmak. doñunı ...
Mehmet Kara, Mehmet Nebioğlu, Cihan Dinar,
2014
7
Bir yudum su: hikâyeler - Sayfa 64
Kader. Dağdibi'nin saç bir soba il ılınmış okuma odasında hiç birimizin böyle bir fikri yoktu. Müslim çavuş: — Tam yürüyüş havası! dedi, yeni çifteleri de tecrübe etmiş oluruz? Gece saat ondan sonra başlıyan don henüz çözülmek üzere değildi.
Gece saat ondan sonra başlayan don henüz çözülmek üzere değijdi. Fakat bir tarafı açık dağ kasabalarının yakıcı soğuğundan da eser yoktu. Belki kar ve ağaçlar, her şey ılıktı. Tarlaları birbirinden ayıranı çitler üzerınde, buz tutmuş su ...
Kenan Hulûsi, İnci Enginün,
1973
9
Türkiyeʼde halk ağzından derleme sözlüğü - 3. cilt - Sayfa 1559
(Bagyaka *Fi- nike —Ant.) donata 1. Üzeri islemeli yorgan yüzü. (Reyhanli ve Amik ovasi Türkmen- leri *Reyhanli -Hat.) 2. Sedirlere konulan bir çeçit kumas. (-Gaz.) donatma [— >donanma (I) -1] don atmak 1. Donmus topragin buzu çözülmek.
10
İktisadi çözülmenin ahlak ve zihniyet dünyası: fikir ve ... - Sayfa 98
Nitekim, Feridüddin Artar bir çok öğütler arasında "pazara geç git ve erken dön" demeyi ihmal etmemişti ("Pendnâme"den). Aynı bahis üzerine Taşköprîzade, " Mevzûâtululûm" , cilt II, s. 478. Müellife göre, çarşıda maksat hasıl olur olmaz ...