BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «EĞINMEK»
Temukaké kagunané saka
eğinmek ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
eğinmek lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 219
Derin, yarın, yakın, esin sözcüklerinin oluşumunda görülen in, ın ekleri gibi eğ-in/eğin- EĞİNİK, tr, eğinmek (bk.)ten eğ-i-n-ik/e- ginik (eğilmiş olan, eğilen, eğikleşen).. EĞİNMEK, tr, eğmek (bk.)ten eğ-i-n- mek/eğinmek (bir nesneye karşı içten ...
İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991
2
Divanü lûgat-it-Türk tercemesi - 4. cilt - Sayfa 146
III, 130-4; çıj — = binilmek veya yüklenmek istenen yagırlı hayvan eğinmek. Bk: cijtür — . Krş. : Rad., Şor. — şocı—; Rad., Kg.—şuşı — . II, 9-15 ; — dı II, 9-11 ; — ar II, 9-15; çık — = çıkmak. Bk: tafık— . [Rad.; Caf.; Müh.; Id., Hou.]. II, 18-6; — dı II, ...
Maḥmūd Kāshgarī, Besim Atalay, 1986
3
Türk köylü dansları - Sayfa 79
Dam bir gezintiyle başlar ve sonra dansçılar çömelerek hep beraber, za- mandaş hareketlerle hamur yoğurmak, ekmek yapmak, yün taraklamak, yün eğinmek, halı dokumak, saç taramak, yüz yıkamak, bıyık burmak, aynaya bakmak gibi çeşitli ...
4
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 347
2 bir şeye karşı eğilimi olan. eğinmek {-e) bir şeyi sevmeye, istemeye ya da yapmaya içten yönelmek eğirmek (-i) pamuk, yün gibi şeyleri iğ ile bükerek iplik durumuna getirmek eğirotu, -nu b. a. bitb. yüanyasbğıgillerden, akarsu kıyıları ve ...
5
Sade Türkçe kılavuzu - Sayfa 160
TEMAYÜL ETMEK Eğilmek, eğinmek, gönül yatırmak. TEMAYÜZ ETMEK Kendini göstermek, sivrilmek. TEMBİH ETMEK 1. Uyandırmak, uyarmak. 2. Ismarlamak. 3. Yönerge vermek, yönermek. TEMDİT ETMEK Uzatmak, sürdürmek.
6
Yeni yazım (imlâ) kılavuzu - Sayfa 100
... -ğni efkârıumumiye eğindirik efkârlanmak eğinik eflâk, -ki eğinmek Eflâk'ı eğinti eflatun eğirmek eflatunî eğirmen efrat eğitbilim efriz eğitici efsane eğitim efsanevî eğitmek efsun eğitmen Ege eğlek egemen eğlemek egoist, -ti eğlence egoistlik ...
7
Yeni imlā kilavuzu - Sayfa 99
... -ki eğin, -ğni ebucehilkar- edepli Eflak'kı eğinç puzu, -nu edepsiz eflatun eğin dirik ebülyoskop, eder eflatunî egingen -pu edevat, -tı efrat eğinik ecdat edi efrencî eğinim ece edibane efrenciye eğinmek eğinsek eh eklenti ektirmek eğinsemek ...
8
Resimli Türkçe sözlük - Sayfa 182
Bir yüzeyin yatay düzleme doğru eğilmesi, eğiklik, "meyil : Yamacın eğimi. eğimli s. I. Eğimi olan. 2. Bir şeyi yapmaya yönelmiş. eğinmek (-e) Bir şeyi sevmeye, istemeye ya da yapmaya içten yönelmek. eğirmek (-i) Yün, pamuk gibi şeyleri iğ ile ...
Türk Dil Kurumu, Kemal Demiray, Muammer Bakr, 1977
9
Deutsch-türkisches Wörterbuch - 2. cilt - Sayfa 494
... seelisch (sich) j-em (einer Sache) ~: bir k-ye (seУe) egin- mek (oder temayül e.) Zuneigung / meyil [yli], temayül, eginme Zunft / esnaf; Handwerkervereinigung esnaf birligi ; die Zünfte: esnaf zünftig esnafm kaidelerine uygun Zunftmeister m ...
10
Ansiklopedik terimler sözlüǧü [hazirliyan] - Sayfa 204
Eğinme, eğilim. Yöneliş. Belli bir sonuca yönelen fakat henüz etkinliğe geçmiyen etki kuvveti. TENSİON, Gerginlik. Kanın damarlara içeriden yaptığı basınç, kan baskısı. Gergin olma hali. TEN. Beden. TENKİD. Eleştirim. TENKİTÇİ DÜŞÜNÜŞ.
Burhanettin Canatan, 1966
