APA TEGESÉ EKSTRAFOR ING BASA TURKI?
Klik kanggo
deleng deifinisi asli saka «ekstrafor» ing bausastra Basa Turki.
Klik kanggo
deleng pertalan otomatis saka definisi ing Basa Jawa.
Definisi saka ekstrafor ing bausastra Basa Turki
Ekstra Kriwikan sing ditenun nganggo benang sing dileret ing sakubenge rok, tangan, sandhangan saka sandhangan. ekstrafor Giysilerin etek, kol, yaka parçalarına, perdelerin ucuna geçirilen seyrek dokunmuş keten şerit.
Klik kanggo
deleng deifinisi asli saka «ekstrafor» ing bausastra Basa Turki.
Klik kanggo
deleng pertalan otomatis saka definisi ing Basa Jawa.
BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «EKSTRAFOR»
Temukaké kagunané saka
ekstrafor ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
ekstrafor lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Tekstil terimleri sözlüǧü - Sayfa 73
İ EKSTRAFOR EĞİRME MAKİNESİ Gereken bükümü vererek fitilleri iplik haline getiren makine. EĞİRMEK Yün, pamuk vb. lifleri bükerek iplik yapma işlemi. EĞİRMEN İplik eğirme aygıtlarının halk arasındaki adı. EĞİRTMEÇ ...
2
İmlâ kılavuzu - Sayfa 106
106 eginik-ekstrafor eginik e$si ekUpûkia egirunek eh ekme egrinti ehemmiyet ekmek E§irdir ehemmiyetli ekmekçi egirme ehemmiyetsiz ekmekçilik,-gi e$irmek ehil.-hli ekmeklik,-gi afirmen ehU ekol,-lü e§itici ehlibeyt ekolali e$iticilik,-gi ehlidil ...
Atatürk Kültür, Dil, ve Tarih Yüksek Kurumu (Turkey), 1988
Astarlıkkumaş, tela, ekstrafor, düğme, fermuarbilmem ne, bir yığınşeyaldı.Aceleciydi, telaşlıydı, konuşkandı. Giderkençantasını unuttu, hiçses etmedim. Kadın çıkar çıkmaz çantasını karıştırdım. İçindeki ruju nasıl o kadar çabucak alıp kasaya ...
4
Hayat aile ansiklopedisi: kadin, ev, saǧlik - 1. cilt - Sayfa 212
Ölcü in- ce, düz bir blûz üzerinden alinmalidir. Ölcü alinirken, bei yeri, tarn olarak belli olmasi için. ekstraforla, ya da seritle tesbit edilir. Ölcüsü dir. Bu bakimdan, ölcülere çok dik- kat etmek gerekir. Ahnacak ölcüler sunlardir: Gögüs Çevresi.
„Vi skalnok betale ekstrafor, at det gårhurtigt!“ „Okay,fint, det skal jegnok sige videre.“ Jeg måtte væk derfra. Jeg vidste ikke, hvor jeg skulle tage hen, eller hvad jegskulle gøre,menjeg havde ikke tænkt mig at blive der. Jeg kastede et hurtigt ...
6
Şıklığın resmi tarihi: Olgunlaşma Enstitüleri - Sayfa 36
... bir makas, bir mezura, müşterinin bel ölçüsüne uygun üç cm genişliğinde grogren kurdele, renkli bir top ekstrafor, provada kullanılacak bir miktar amerikanbezi ve mulaj kâğıdı, giysinin cinsine göre bir kutu ince topluiğne veya dikiş iğnesi.
7
Tutunamayanlar: roman - Sayfa 436
... ordinaryüs profesörü sakın ha sonra seni kürsüden kovarım aman annenle babanla bir olup döverim aman dediği için köşesine kıvrılan santrafor ve ekstrafor ve aynı zaman İngilizce eserlerin Fransızcadan mütercimi ve kalbinde yatan aslanı ...
Lars Frost. ind i køkkenet. Musik og dans og øl, siger Steensborg, i aften hos mig. Hele oplandet kommer. Jeg forsøger at gøre det til en tilbagevendende, årlig begivenhed, en tradition, siger han. Man må gøre lidt ekstrafor at falde til som ...
9
Eteriske Internasjonale Cooking Recipes: Essential ...
... finmalt - 1 ss svært tynne skiver kaffir lime blader - 1⁄2 kopp finsnittet vårløk - 1 kopp grovhakkede mynteblader, pluss ekstra for å tjene - 1⁄2 kopp grovhakket koriander - 1 ss revet phak phaew - skiver agurk, å tjene Marinade: - 2 ss fiskesaus, ...
10
Yağmur Hikaye Güldestesi:
... düz cepli, İspanyol paçalı pantolonu, paçasından neredeyse yarım santim sarkmış ekstraforu ve buköyün yollarına göre yapılmadığı üstünde yazılmayan ama bir bakışta anlaşılan sandaletleriyle bizim DeliSeyit doğrusuçok cafcaflıduruyordu.
