BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «ERKETECILIK ETMEK»
Temukaké kagunané saka
erketecilik etmek ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
erketecilik etmek lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Türkçeʾde Eş ve Karşıt Anlamlılar Sözlüğü - Sayfa 35
rismok -feryot etmek -gidaklamak -havlamak -hay- kirmak -fêremek -kisnemeK- miyavlamok -nkla etmek -okromak ... -yan gözle bakmak. a : -cam- cilik etmek -çakiz olmok -eakoz etmek -dikiz etmek -dîkiz geçmek -dîkizlemek -erketecilik ...
Ülkü Yalım, Özcan Yalım, 1983
2
Eski İstanbul yosmaları - Sayfa 259
Evet, dedi, Kâzımla değil mi? — Evet, Kâzımla... — Biz böylelerini erkek değil adam yerine koymayız, bir vakitler Çolak Pananide Erketecilik yapardı, sonra her venklik etmiş, şimdi, de hırsızlıktan yatıyor. O zaman ben bu tâbirleri pek bilmezdim.
3
Cambridge Learner's Dictionary English-Turkish with CD-ROM
Look out - there s a car coming! look out for sb/sth phrasal verb to try to notice someone or something dikkat etmek; hazırlıklı ... erketeci 2 be on the lookout to be continuing to search for something or someone araş- ürmaya/gözetmeye/bulmaya ...
Cambridge University Press, 2009
4
Argo kitabı - Sayfa 103
Efe, Efkâr etmek, Efkâr, Eklemek, Ekmek, Ekmeklik, Eksimek, Ek- sitmek, El pesrevi, Elden gel, Elemek, Elli alti, Elli altiya kalkmak, Ena- yi, Ense, Enseci, Enselemek, Ergan etmek, Eritmek, Erkete, Erketeci, Erketelemek, Ertak, Esmek, Esnaf, ...
Mehmet Arslan, Mikhail Mikhaĭlov, 2004
Erketeci: Köse baslannda ve surada burada polis, belediye memuru gözetleyen gözcü. "Haydi sen dayan alis verise, köse basinda erketeci var" * Eritmek: Harcatmak, sarf etmek."t7/an.'A ölüsü kinah o kadar mangizi iki günde ne de çabuk ...
Osman Cemal Kaygılı, Tahsin Yıldırım, 2003
6
Türk argo sözlüğü - Sayfa 95
Dikiz geçmek, Iskandil etmek, Kitakse etmek). Dikiz geçmek (dey.), (bk. Dikiz etmek). Dikizci (i.) Hirsizlann sanatlanni gösterdikleri sirada bulunan gözcü. Dikizci gelmezse, topumuzu piyastos ederler ( = ya- kalarlar). (bk. Erketeci, Rontgenci).
7
Bir zamanlar Antalya: tarih, gözlem ve anılar : yakın ... - 2. cilt - Sayfa 427
DALGA GEÇMEK: Alay etmek. DAMLAMAK: Birden çıkagelmek. DANİSKA: En iyisi. DEHLEMEK: Kovmak. DİKİZLEMEK: Bakmak, gözetlemek. DÜMEN: Hile, dalavere. ERKETECİ: Gözcü, kollayıcı. ENSELEMEK: Yakalamak. FAKA BASMAK: ...
8
Türkçedeki yabancı sözcükler sözlüğü - Sayfa 89
Fr. (para için) değeri düşürülmüş. devalüe etmek Fr. T. eko. (para) değerini düşürmek ... 2 hırsızların koydukları gözcü, erketeci. dikizlemek (-i) arg. gizlice gözetlemek, sezdirmeden, belli etmeden bakmak. diksiyon a. Fr. 1 seslerin, sözcüklerin, ...
9
Kirveme mektuplar - Sayfa 43
... yerine göre “erketeci”likle, yerine göre göz yumarak “mano” toplayarak dünyalığını kotarmaya çalışan., bu “oyun”un tam da merkezinde şu ya da bu şekilde “madik” oynatan “yetkililer” eğer ... Şimdi doğuya hizmet etmek arzusundayız” demiş.
10
Hapishane hatiralari - Sayfa 56
Senin pencereye bir erketeci koymazsan hep beraber papazı bulduğumuz gündür, gözünü .seveyim, babacığım, göster kendini! Tamam, dedi, Rıza baba, ... Sait Bayraktara dönüp: «Bize akıl hocalığı etmek sana mı kaldı?» dese o hafiften yan ...
