Tegesé saka "fırıl f ırıl" ing bausastra Basa Turki

PANGOCAP SAKA FIRIL F IRIL ING BASA TURKI

fırıl f ırıl

APA TEGESÉ FIRIL F IRIL ING BASA TURKI?

Definisi saka fırıl f ırıl ing bausastra Basa Turki

Soko saya lan ngowahi kanthi cepet.

fırıl f ırıl Bir şey sürekli ve hızla dönerek.

PERTALAN SAKA FIRIL F IRIL

Weruhi pertalan saka fırıl f ırıl menyang 25 basa nganggo Basa Turki pamertal multi basa kita.

pertalan saka fırıl f ırıl saka Basa Turki menyang basa liyané kang kasuguhaké ing perangan iki kajupuk saka pertalan statistik otomatis; ing ngendhi inti unit pertalan yaiku tembung «fırıl f ırıl» ing Basa Turki.

• Pamertal Basa Turki - Basa Cina: 婆娑
• Pamertal Basa Turki - Basa Spanyol: dar diversión smth de avería
• Pamertal Basa Turki - Basa Inggris: give smth fun of breakdown
• Pamertal Basa Turki - Basa India: चक्करदार
• Pamertal Basa Turki - Basa Arab: تعطي متعة شىء من الانهيار
• Pamertal Basa Turki - Basa Rusia: вихревой
• Pamertal Basa Turki - Basa Portugis: rodopiando
• Pamertal Basa Turki - Basa Bengali: ভাঙনের প্রস্তুত হত্তয়া মজা দিতে
• Pamertal Basa Turki - Basa Prancis: se faire plaisir smth de panne
• Pamertal Basa Turki - Basa Malaysia: Berkilau
• Pamertal Basa Turki - Basa Jerman: geben smth Spaß Aufschlüsselung
• Pamertal Basa Turki - Basa Jepang: 旋回
• Pamertal Basa Turki - Basa Korea: 소용돌이
• Pamertal Basa Turki - Basa Jawa: menehi fun soko risak
• Pamertal Basa Turki - Basa Vietnam: Whirling
• Pamertal Basa Turki - Basa Tamil: பழுதடைதலின் smth வேடிக்கை கொடுக்க
• Pamertal Basa Turki - Basa Marathi: यंत्रातील बिघाड च्या ते चांगलं बालसाहित्य मजा देणे
• Basa Turki: fırıl f ırıl
• Pamertal Basa Turki - Basa Italia: vorticoso
• Pamertal Basa Turki - Basa Polandia: wirując
• Pamertal Basa Turki - Basa Ukrania: вихровий
• Pamertal Basa Turki - Basa Romawi: învolburat
• Pamertal Basa Turki - Basa Yunani: δίνουν αφάνταστα διασκεδαστικό βλάβης
• Pamertal Basa Turki - Basa Afrikaans: gee aanhebben pret uiteensetting
• Pamertal Basa Turki - Basa Swedia: virvlande
• Pamertal Basa Turki - Basa Norwegia: hvirvlende

BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «FIRIL F IRIL»

Temukaké kagunané saka fırıl f ırıl ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening fırıl f ırıl lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.

İki Rüzgar Bir Hortum

Sosan Taghdis, Elham Kazemi. İkinci rüzgâr, birinci rüzgârın ellerini bırakmaya çalıştı ama yaparmadı. "Ellerimi sırmsıkı tutan sensin. Beni rahat bırakması gereken de sensin!" diye bağırdı. - Fırıl fırıl dönerek sarı ve / turuncu yaprakları olan bir ...

Sosan Taghdis, ‎Elham Kazemi, 2014

Kavganın Şafağı

Lapalapa karyağıyor, rüzgâr iri kar taneciklerini havaya savuruyordu. Kentin üzerinde duyulan uzun ve ... Yüreğim tertemiz ve pırıl pırıldı. Serpuşov'da ... Derkenayağım kaydı, çevremdeki her şey fırıl fırıl dönmeye başladı. Adamakıllı bitkin ...

İvan Popov, 2014

Medcezir: Üstün Buluş - Sayfa 204

Alper'in rengi kaçtı... Tansiyonu yukarı fırladı... Başı fırıl fırıl... Gözleri iri iri... Baktığı yerde çakan şimşekler... Fondaki müziğin, içerideki insanların, Kübra'nın sesi uğuldayarak gelmekte... Sadece dudaklarını titreten ölgün bir mırıldanma: ”Bitti.

Ebubekir Erdoğdu, 2015

Gaziantep ağzı: Sözlük ve kullanılmıyan kelimeler - Sayfa 275

(D. D.) f ıhar e, fıhâre: Fukara, fakir. f ıkramak : Yoğurt, hamur gibi şeyler ekşiyip kabarmak. Yoğurt fıkramış § Fıkramak : Yoğurt ... fırçı: Fırça. f ırçılamak : Fırçalamak. f ırdoley : Çepeçevre. Bahçenin etrafına fırdoley kavak ... (T. D.) fır fır : Fırıl fırıl.

Ömer Asım Aksoy, 1946

Resimli Türkçe sözlük - Sayfa 206

Fırıl fırıl. fırfır a. Giysi, perde gibi şeylerin kenarlarına dikilen kırmalı ya da büzgülü süs, -farbala. fırıldak o. I. Rüzgârla dönen tekerlek biçimindeki çocuk oyuncağı. 2. mec. Dolap, düzen, hile. § Fırıldak çevirmek düzenle is yürütmek. Fırıldak gibi ...

Türk Dil Kurumu, ‎Kemal Demiray, ‎Muammer Bakr, 1977

Hayalgücünün merkezine seyahat - Sayfa 365

Hepsi de zihninde fırıl fırıl dönen görüntülere dönüşürken altın mızrağını savurarak Murşili'ye doğru koşmaya başladı. Kalabalık şaşkınlık içinde yolundan çekiliyor, donup kalmış muhafızlar yerlerinden hareket bile edemeden olanları ...

Ayşegül Nergis, 2005

İnci:

Ne olabileceğine dair ihtimalleri, bir bir zihninden geçirdiği, fırıl fırıl dönen iri gözlerinden anlaşılıyordu. *** Ayçaakangözyaşlarını silmek içinkâğıtmendil aranırken Esmabir mendil uzattı. Esra da ablasını seyrediyordu.Ayça gözlerinikuruladı.

Nazım İNTEPE, 2014

Germinal:

Her yanından iri ter damlaları süzülürken, nem yüzünden ürperiyordu. Yüzeye yaklaşıyorlardı, sular artık ... Artık hareketlerinin bilincinde değildi. Gözlerini kaldırdığında, lamba ışıklarının sarmal bir biçimde fırıl fırıl döndüğünü görüyordu.

Émile Zola, 2014

Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 341

Tuııntcr azcc emtressement et in- ıjtıietude-] Fırıl fırıl (t. z.) Çabuk ve fasılasız dönüp dolaşmağı tasvir ve taklit eder tabr: fırıl fırıl dönüyordu. / / articıde qui s'eırıploie pour repe'ter et qui signifie un toıın.oie- ment rupide-] Fırın (/. s.) İçinde ekmek ve ...

Ali Seydi, ‎Mihran, 1929

Kedi kitabı - Sayfa 89

Bir göz gibi süzüyor beni camlardan gece, Dönüyor etrafımda bir sürü kambur cüce, Fırıl fırıl, Fırıl fırıl... Söndürün lâmbaları, uzaklara gideyim; Nurdan bir şehir gibi ruhumu seyredeyim, Pırıl pırıl, Pırıl pırıl... Sussun, sussun uzakta ölümüme ...

Gökhan Akçura, 2003