BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «GICIRDAMAK»
Temukaké kagunané saka
gıcırdamak ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
gıcırdamak lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 429
gıcırdamak 429 gırtlak ör. İşleri gıcırdı. gıcırdamak (nsz) 1 gıcır gıcır diye sesler çıkarmak, gıarb etmek. 2 arg. sinir bozucu bir biçimde gülmek 3 org. {kirine) durumdan hoşnut olmadığını hafifçe azarlama yoluyla duyumsatmak, biraz azarlamak.
2
Cambridge Learner's Dictionary English-Turkish with CD-ROM
... moves. gıcırdamak, gıcırtı sesi çıkarmak creaking floorboards • creak noun [C] gıcırdama sesi • creaky adjective A creaky door, stair, ete creaks. gıcırdayan, gıcırtı sesi çıkaran o-cream /kri:m/ noun 1 [fooDl |U] a thick, yellowish-white liquid that ...
Cambridge University Press, 2009
3
Kur'an-ı Kerim Tefsiri: Hak Dini Kur-an Dili
Bunların çokluğunu anlatmak için Peygamber (s.a.v.) Efendimizin şöyle buyurduğu nakl olunmaktadır: "Gök gıcırdamaktadır. Ve gıcırdamak hakkıdır. Onda bir ayak yeri yoktur ki, bunda secde eden veya rükû'yapan bir melek bulunmasın.
Elmalılı Hamdi Yazır, 2015
4
Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 144
Bu açıklama çık'ın bir yansıma ses olduğunu kanıtlıyor. Çıkramak (gıcırdamak, Kâş.), çıkraş- mak (çokça gıcırdamak, Kâş.), çıkrat- mak (gıcırdatmak, Kâş.), çıkmak (çekerek bağlamak, ıslanmak, çekmek' le özdeş, Kâş.), çıkılmak (çıkılmak, Kâş.), ...
İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991
5
Kutadgu Bilig Grameri: fiil - Sayfa 16
DLT m. s. 275'te sıgta — «ağlamak», s. 283'te kupza — «kopuz çalmak», s. 286'da karsa — «karışlamak», s. 290'da kurğa — «kurumak». (7) Karş. DLT UT, s. 280'de tikre — «ses çıkarmak», çokra — «kaynamak», çıkra — «gıcırdamak», çikre ...
6
Divanü lûgat-it-Türk tercemesi - 4. cilt - Sayfa 147
III, 280-28 ; — dı III, 280-23, 280-24 ; — r III, 280-28 ; çıkraş — = çokça gıcırdamak, çıkırdamak. II, 209-14 ; — tı n, 209-11 ; — ur n, 209-14 ; çıkrat — = gıcırdatmak -diş, kapı, kalem gibi şeyler-. II, 334-14 ; — tı n, 334-9, 334-11 ; — ur II, 334-13 ...
Maḥmūd Kāshgarī, Besim Atalay, 1986
7
İKİ AYDA İNGİLİZCE: ELEMENTARY/INTERMEDIATE/ADVANCED
... unaware amiss shadow appear bound leap swallow tap shawl imitate quaver surprise greet goodness step hug weak murmur demet bu arada gözetlemek, gizlice seyretmek gıcırdamak, hışırdamak yumruklamak boğuk sesli, hırçın bayılmak, ...
8
Sözcük bilgisi: Intermediate - 2. cilt - Sayfa 49
... ______ kamaşmak ______ çiğnemek ______ işitmek ______ dinlemek ______ içmek ______ kırpmak ______ koklamak ______ gıcırdamak ______ duymak ______ yemek ______ yankılanmak ______ dokunmak ______ sıkmak ______ ...
Katja Zehrfeld, Ali Akpinar, 2008
9
Almanca konuşma ve uyum rehberim: - Sayfa 194
... Gen,-e genetik die Genetik[tekil] genetikhastalığı die genetische,-n Krankheit,-en genzine kaçmak verschlucken gıcırdamak knirschen gıda maddeleri das Nahrungsmittel,- gıda maddesi alerjisi die Nahrungsmittelallergie,-n gıdazehirlenmesi ...
10
İNGİLİZCE HİKAYELER & DİYALOGLAR:
... etmek yakalamak, tutmak, yetişmek papatya haykırmak, bağırmak demet bu arada gözetlemek, gizlice seyretmek gıcırdamak, hışırdamak yumruklamak boğuk sesli, hırçın bayılmak, baygınlık yabancı uzun ve rahat adımlarla koşmak görmek, ...
BABAGAN WARTA KANG NGLEBOKAKÉ ARAN «GICIRDAMAK»
Weruhi yèn pawarta nasional lan internasional wis ngomongaké lan kepriyé aran
gıcırdamak digunakaké ing babagan warta iki.
Kanlı Ekmek
Ha birde arada en küçük kardeşimi tahta ve gıcırdamaktan sesi kısılmış bir beşiğe koyup yanına alırdı.Sağ eliyle yerdi daima.Ve yine lokması bitince sağ eliyle ... «Risale Ajans, Nov 13»
Melekler Alemi.
“Sema gıcırdamaktadır! ve gıcırdamak da hakkıdır! Onda bir ayak basacak kadar yer yoktur ki, bunda secde ya da rükû halinde bir melek bulunmasın!". «Milliyet, Feb 13»
