Tegesé saka "gözünü yıldırmak" ing bausastra Basa Turki

PANGOCAP SAKA GÖZÜNÜ YILDIRMAK ING BASA TURKI

gözünü yıldırmak

APA TEGESÉ GÖZÜNÜ YILDIRMAK ING BASA TURKI?

Definisi saka gözünü yıldırmak ing bausastra Basa Turki

Ndelok mripat. ajrih

gözünü yıldırmak Bkz. gözünü korkutmak.

PERTALAN SAKA GÖZÜNÜ YILDIRMAK

Weruhi pertalan saka gözünü yıldırmak menyang 25 basa nganggo Basa Turki pamertal multi basa kita.

pertalan saka gözünü yıldırmak saka Basa Turki menyang basa liyané kang kasuguhaké ing perangan iki kajupuk saka pertalan statistik otomatis; ing ngendhi inti unit pertalan yaiku tembung «gözünü yıldırmak» ing Basa Turki.

• Pamertal Basa Turki - Basa Cina: 恐吓眼
• Pamertal Basa Turki - Basa Spanyol: para intimidar a los ojos
• Pamertal Basa Turki - Basa Inggris: to intimidate the eye
• Pamertal Basa Turki - Basa India: आँख भयभीत करने के लिए
• Pamertal Basa Turki - Basa Arab: لتخويف العين
• Pamertal Basa Turki - Basa Rusia: запугать глаз
• Pamertal Basa Turki - Basa Portugis: para intimidar o olho
• Pamertal Basa Turki - Basa Bengali: চক্ষু ভয় দেখান
• Pamertal Basa Turki - Basa Prancis: pour intimider l´oeil
• Pamertal Basa Turki - Basa Malaysia: untuk menakut-nakutkan mata
• Pamertal Basa Turki - Basa Jerman: um das Auge einzuschüchtern
• Pamertal Basa Turki - Basa Jepang: 目を威嚇します
• Pamertal Basa Turki - Basa Korea: 눈 을 위협 하는
• Pamertal Basa Turki - Basa Jawa: kanggo meden-medeni mripat
• Pamertal Basa Turki - Basa Vietnam: để đe dọa mắt
• Pamertal Basa Turki - Basa Tamil: கண் அச்சுறுத்தும்
• Pamertal Basa Turki - Basa Marathi: डोळा दम
• Basa Turki: gözünü yıldırmak
• Pamertal Basa Turki - Basa Italia: per intimidire l´occhio
• Pamertal Basa Turki - Basa Polandia: zastraszyć oko
• Pamertal Basa Turki - Basa Ukrania: залякати очей
• Pamertal Basa Turki - Basa Romawi: a intimida ochi
• Pamertal Basa Turki - Basa Yunani: να εκφοβίσει το μάτι
• Pamertal Basa Turki - Basa Afrikaans: vir die oog intimideer
• Pamertal Basa Turki - Basa Swedia: att skrämma ögat
• Pamertal Basa Turki - Basa Norwegia: å skremme øyet

BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «GÖZÜNÜ YILDIRMAK»

Temukaké kagunané saka gözünü yıldırmak ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening gözünü yıldırmak lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.

Üstadın ölümü - Sayfa 176

Çocuğunu mektebe başlatırken gözünü yıldırmak için baba tarafından hoca efendiye yüksek sesle söylenen: "Eti senin, kemiği benim!" sözü ile, "Kızını dövmeyen, dizini döver!" kelamı, zamanın yegâne ve mücerrep pedagoji hakikati idi. "Kadın ...

Kemal Tahir, ‎Sevengül Sönmez, 2006

Fransızca-türkçe: resimli büyük dil kılavuzu ... - Sayfa 345

Göz yıldıran. Demoralisateur,trice adj. et n. Ahlâk bozucu. Fütur verici, kuvvei maneviye kırıcı, göz yıldırıcı. DemoralISatlOrl n.f. Ahlâk bozma; fütur verme; kuvvei maneviye kırma, göz yıldırma. Ahlâk bozukluğu; yeis, fütur; kuvvei maneviye ...

Reşat Nuri Güntekin, ‎Ali Süha Delilbaşı, ‎Nurullah Ataç, 1935

Sabahsız Gece:

Halkın gözünü yıldırmak, buralardan kaçırtmak istiyorlardı. Kolay terkedebilir mi insan yaşadığı toprakları? Evin, bağın, bahçen,tarlan, akrabaların herkes veherşey burada... Nasıl gidilir bırakılıp da? Nereye gidilir? Türkiye'yegöçedenleri de ...

Vildan Serdar, 2013

Şehzade Selim:

Malkoçoğlu sözlerimizi dinleseydi çoktan İsmail'in tahtını başına yıkardık. Ama azlığız diye tutturdu.” “İyi demiş,elinizdeki az bir kuvvetleŞah İsmail'i yenmekkop koyu bir hayal,fakat onunyapığı gibibirkaç baskınla gözünü yıldırmak mümkün.

Yavuz Bahadıroğlu, 2001

Deyimler Sözlüğü: Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi

Gözünü korkutmak, yıldırmak. 2. Gereken cezayı vermek, cezalandırmak. gözünioymak: Gözünü oymak, ciğerini sökmek, bir kimseyi büyük zararlara uğratmak, gereklicezayı vermek, cezalandırmak. gözüniyeñsesinden çekmek: Gözünü oymak ...

Mehmet Kara, ‎Mehmet Nebioğlu, ‎Cihan Dinar, 2014

Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 174

Gözünün yaşına bakmamak: Acımamak, ağlayıp sızlamasına aldırmamak. Gözünü oymak: Çok kötülük etmek. Gözünü toprak doyursun: Ne kadar verirsen ver gözü doymaz, ancak ölünce toprakla doyar. Gözünü yıldırmak: Bak. Gözünü ...

Asım Bezirci, 1990

Karagöz - 3. cilt - Sayfa 584

160 Gözünü açmak, II. 444 Gözünü ayırmamak, III. 488 Gözünü oymak, II. 475; - III. 116 Gözünü patlatmak, II. 327, 328, 490 Gözünü sevdiğim, III. 107 Gözünü sevdiğim sillesi, III. 452 Gözünü yıldırmak, III. 534 Gözünün gördüğü yere gitmek, ...

Cevdet Kudret, 1970

Genel Türk tarihi - 2. cilt - Sayfa 339

A. Yıldırma ve Yıpratma Türkler savaşa, önce düşmanın maneviyâtını bozmakla başlıyorlardı. ... Öte yandan, Türk birliklerinin yaptıkları keşif seferleri ve akınlar da bir bakıma düşmanın gözünü yıldırmak ve yıpratmak amacını güdüyordu.

Hasan Celâl Güzel, ‎Ali Birinci, 2002

Türk kültürlü halklarda halk inançları: Türk halk ... - Sayfa 109

Kurdun gözü olduğu gibi gözün kurdu da vardır. Gözünün kurdunu kılmak" korkutmak, cesareti kırmak, pısırık hale getirmek anlamında olup, Bursa'da "Gözünü yıldırmak" şeklinde yaşamaktadır. Hakkâri yöresinde bazı aşiretlerde kurda silahla ...

Yaşar Kalafat, 2007

Osmanoğullarının son padişahı Sultan Vahideddin gurbet ... - Sayfa 30

Sultan Vahideddin sarayın içinde kendisinden başka horoza tahammül edemiyor, yaver Zeki Bey, vakitli vakitsiz öten bu Afrika horozunun gözünü yıldırmak için her cebinde "başka bir çeşidini taşıdığı tabancalarından birinin dipçiğiyle bu ...

Tarık Mümtaz Göztepe, 1968

BABAGAN WARTA KANG NGLEBOKAKÉ ARAN «GÖZÜNÜ YILDIRMAK»

Weruhi yèn pawarta nasional lan internasional wis ngomongaké lan kepriyé aran gözünü yıldırmak digunakaké ing babagan warta iki.

PKK'nın intiharı

Birileri dostları PKK'ya bombayla ölümle bu toprakları korkutmayı yıldırmayı ... Bugün devletin ve halkın gözünü yıldırmak için kör bir mahalle kurtarma savaşına ... «Odatv, Agus 15»

'Türkiye son 10 yılda çok mesafe aldı'

Bir bildiriyle, muhtırayla, darbe teşebbüsleriyle milletin gözünü yıldırmak ... Molotof kokteyli, taş atana, gözünün içine yumurta fırlatana da sabredeceksin. «Posta, Des 12»