BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «HARMANIYE»
Temukaké kagunané saka
harmaniye ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
harmaniye lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Büyük Islâm Tarihi - 3. cilt - Sayfa 42
Tulayha, bir harmaniye sarılmış ve bir tarafa çekilmişti. Taraftarlarına da Zünnun adındaki melek tarafından gelecek olan vahyi beklediğini söylemişti. Tulayha'nın mühim kumandanlarından Uyeyne bin Fezârî, muharebenin kaybedilmek üzere ...
2
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 483
Türkiye'nin Ege Bölgesi'ne özgü, yalnız erkekler tarafından ve yiğitçe, kabadayıca oynanan bir zeybek oyunu. harmaniye [harmaniye] a. bütün vücudu örten, kolsuz ve kimileri kukuletalı bir çeşit üst giysisi, eş. pelerin. harmanlamak ...
3
Türk giyim, kuşam ve süslenme sözlüğü - Sayfa 128
Gerdeni püskürme benli gözleri gaayat güzel Sırma k5kül <îm gerilen zülüf tel tel ince bel Gül yanaklı gülgüli kerrlkeli mor hSreli HARMANİ, HARMANİYE, Pelerinin eski adı, bilhassa erkek pelerinin, asker pelerinin adı. ikinci Sultan Mahmudun ...
4
Tekstil terimleri sözlüǧü - Sayfa 101
cı, açıcı, vurucu ve vatka makineleri aşamalarından geçerek yabancı maddelerinden temizlendiği, elyafının harmanlanarak vatka durumuna getirildiği başlangıç süreci. HARMANİ Harmaniye de denir. Bedeni saran, uzun, kolsuz giysi, ...
Kemal Bilbaşar. Derken odamın kapısı usulca aralandı, içeriye bir gölge süzüldü. Lâmbanın ışığında geleni tanıdım. Komutana hizmet eden kızlardan biriydi. İçeri girende elini ağzına götürdü: — Sus! yaptı. Kolunda büyük bir harmaniye tutardı.
6
Firuze Cama Vuran Kelebek:
Ateşten bir harmaniye bürünmüş, önünde bir tezgah, yakan şerbetler doldurup içi yananların susuzluğunu kandırmaya çalışıyor. Belki kendini kandırıyor. Böyle böyle söndürebileceğini umuyoriçini yandıran yangını. Yanımda bir abdal derviş.
7
Kürt isyanları: (Tedip ve Tenkil)
Omuzlarını örten harmaniye, şalvarı ve Halep işi kırk düğmeli yeleği, renk uyumu içindeydi. Salona girdiğiandan itibaren,film kamerasının ışıklarıonu hedeflemiş, izliyordu. Gösterilenyeregeçtiğinde gürışıklar gözlerinin içine dolmaya başladı.
8
Ben de Halimce Bedreddinem
Anlıyorum, anlamında başını sallamış, hemen ardından da, Osmanlı askerlerinin yakıp yıktıkları köylerde kadınlarla çocukların donduklarını, bunlara bir an önce yünlü dokuma, harmaniye göndermek zorunda olduklarını söylemişti.
mızı harmaniye dikkat edin. Neden bizim Meryemimiz'in ilkbaharı temsil ettiğini biliyor musunuz?" Peter, Sinclair'in düşüncelerini elinden geldiğince yakından takip etmeye çalışıyordu. "Paskalya yüzünden mi?" "İlk Paskalya ilkbahar ...
10
Moltke'nin Türkiye mektupları - Sayfa 177
Elbiseleri kaba bir pamuklu gömlek, geniş beyaz yünlü bir harmaniye ve tıpkı Mısır heykellerindeki gibi bir iple başın etrafından bağlanmış sarılı kırmızılı ipek karışığı bir kumaş parçasından ibaret. Yanında iki arkadaşıyle genç bir Arap, ...
Helmuth Graf von Moltke, Hayrullah Örs, 1969
BABAGAN WARTA KANG NGLEBOKAKÉ ARAN «HARMANIYE»
Weruhi yèn pawarta nasional lan internasional wis ngomongaké lan kepriyé aran
harmaniye digunakaké ing babagan warta iki.
Dostlarının gözünden Ayşe Şasa
Sonra Cennet'i okuyoruz, melek kanadı ipek sayfalarda, Şeyh'ül Ekber'in bembeyaz harmaniyeye bürünmüş ince gövdesi ve Kurtuba güneşinin altın ve nurdan ... «Timeturk, Jun 14»
Aslanpençesi otunun iyileştirici özelliği
Yaprakları pelerin veya Harmaniye benzediğinden Pelin otu veya Harmaniye otu diye de anılır. Araştırmalar: Aslanpençesi otu ile yapılan araştırmalar pek yeterli ... «Posta, Nov 11»
