Tegesé saka "karaca kemiği" ing bausastra Basa Turki

PANGOCAP SAKA KARACA KEMIĞI ING BASA TURKI

karaca kemiği

APA TEGESÉ KARACA KEMIĞI ING BASA TURKI?

Definisi saka karaca kemiği ing bausastra Basa Turki

roe bone See. bangkekan

karaca kemiği Bkz. kol kemiği.

PERTALAN SAKA KARACA KEMIĞI

Weruhi pertalan saka karaca kemiği menyang 25 basa nganggo Basa Turki pamertal multi basa kita.

pertalan saka karaca kemiği saka Basa Turki menyang basa liyané kang kasuguhaké ing perangan iki kajupuk saka pertalan statistik otomatis; ing ngendhi inti unit pertalan yaiku tembung «karaca kemiği» ing Basa Turki.

• Pamertal Basa Turki - Basa Cina: 鹿骨
• Pamertal Basa Turki - Basa Spanyol: hueso de venado
• Pamertal Basa Turki - Basa Inggris: deer bone
• Pamertal Basa Turki - Basa India: हिरण हड्डी
• Pamertal Basa Turki - Basa Arab: الغزلان العظام
• Pamertal Basa Turki - Basa Rusia: олени кости
• Pamertal Basa Turki - Basa Portugis: cervos óssea
• Pamertal Basa Turki - Basa Bengali: হরিণ হাড়
• Pamertal Basa Turki - Basa Prancis: cerfs osseuse
• Pamertal Basa Turki - Basa Malaysia: tulang rusa
• Pamertal Basa Turki - Basa Jerman: Hirschknochen
• Pamertal Basa Turki - Basa Jepang: 鹿の骨
• Pamertal Basa Turki - Basa Korea: 사슴 뼈
• Pamertal Basa Turki - Basa Jawa: balung kidang
• Pamertal Basa Turki - Basa Vietnam: hươu xương
• Pamertal Basa Turki - Basa Tamil: மான் எலும்பு
• Pamertal Basa Turki - Basa Marathi: हरण हाड
• Basa Turki: karaca kemiği
• Pamertal Basa Turki - Basa Italia: cervo osso
• Pamertal Basa Turki - Basa Polandia: Jeleń kości
• Pamertal Basa Turki - Basa Ukrania: олені кістки
• Pamertal Basa Turki - Basa Romawi: cerb os
• Pamertal Basa Turki - Basa Yunani: ελάφια οστών
• Pamertal Basa Turki - Basa Afrikaans: takbokke been
• Pamertal Basa Turki - Basa Swedia: hjortar ben
• Pamertal Basa Turki - Basa Norwegia: hjort bein

BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «KARACA KEMIĞI»

Temukaké kagunané saka karaca kemiği ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening karaca kemiği lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.

Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 192

... sessizliği karaca kemiği kalça kemiği çekiç kemiği diz kapağı kemiği sağrı kemiği pazı kemiği üzengi kemiği tırnak kemiği oynak kemiği mercimek kemiği kürek kemiği dirsek kemiği elmacık kemiği aşık kemiği incik kemiği uyluk kemiği topuk ...

Belgin Tezcan Aksu, ‎Abdurrahman Tariktaroğlu, ‎Efrasiyap Gemalmaz, 2004

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 580

0 karaca kemiği »> kol kemiği. karacadansı, -nı b. a. bitb. buğdaygillerden, hayvan yemi olarak ekilen bir ot. karacaot, -tu b. a. bitb. 1 bir çöpleme türü. 2 ha. »>çörekotu. karacı (Da. ve s. ask. kara kuvvetlerine bağlı karacı (II) 581 karakol (subay, ...

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Doğu Rodop türk ağızlarının sözlüğü: turc-français - Sayfa 135

Karaca // noirâtre. garaca1 is. Karaca // chevreuil. garaca2 is. Ufak bir cins tavuk// sorte de poule menue. garaca kemi' is. Karaca kemiği, kol kemiği, dirsek // os d'avant-bras. gara"caot is. Karacaot// plante (hellehore noir). ğa"racia'r is.

Mefküre Riza Mollova, 2003

Hüseyinzâde Ali Bey - Sayfa 229

Bazu. Kolun, menkib ile mirfakymı omuzbaşı ile dirsek arasındaki kısmı (Fr. bras-partie qui s'etend de l'epauleau coude). Azm-i adut : Bazu kemiği, karaca kemiği. Kolun mezkûr kısmındaki kemik (Lai. ve beynelmilel: Humerus, Fr. humerus).

Hüseyinzâde Ali Turan, ‎Ali Haydar Bayat, 1998

Atatürk ve Türk dili 3: Atatürk devri yazarlarının Türk ... - Sayfa 2189

aciz oyluk tahtası, çatı kemiği, koymaç kemiği, uca kemiği cimcime baş çanağı kıhıf tepe, baş kâsesi derz ek yeri derz-i ... adut kol kemiği, (karaca - (eski Türkçe) muşt tarak ane Yan başı kemiği, kasık kemiği azm-ı verek oturacak yer kemiği ...

Kâzım Yetiş, 2005

Dil kılavuzu - Sayfa 296

Karacabey Karacadog karacadansi, -m kara cahil karaca kemigi kol kernigi" Karacakäy Karacaoglan karacoot, -tu Koracooren Karacatu Karacaviran karaatviz karaci° ifliroci, müfteri karaci (kara kuvvetlerinden) karacilrk" bühtan, iftira, müfterilik ...

Nijat Özön, 1985

Türkçe çocuk edebiyati - Sayfa 149

Çakal, inin ta içerlerine kadar uzandı ve orada, üzerinde bir parçacık et kalmış bir karaca kemiği bularak onu sevine sevine kemirmeye kovuldu. Dudaklarını diliyle yalarken diyordu ki: — Bu güzel yemek için çok çok teşekkürler! ^ Rudyard ...

Kemal Demiray, 1968

Bir ceviz ağacı Cem Karaca: 1 Mayıs'ın devrimcisi, işçinin ... - Sayfa 160

Hatırladığım kadarıyla bir veterinere yetiştirdik ve aylarca tedavisi sürdü. Sadece arka ayağının kemiği kalmıştı. Zamanla tedaviyle kopan o büyük et parçası yenilenerek kopan bölgeyi doldurdu. Bizim sevimli Otellomuz artık kahramanımızdı.

Genco Sabancı, 2006

Shejere-i Terākime - Sayfa 289

80b-13 Karaçik: Ögel, Karaca/Karaça adli boylarin çok oldugunu belirterek Radlof (II. eilt 162) ve Pelliot (Journal ... I 214) 81a-12 asukh Asil anlami 'ayak kemiginin oynak yeri' olan sözcük, asuk kemigi ibaresiyle a§ik kemigi, özellikle de ...

Ebülgâzî Bahadir Han (Khan of Khorezm), ‎Zühal Kargı Ölmez, 1996

Vücudumuzu Tanıyalım 2: Fen ve Teknoloji Dizisi - Koza ... - Sayfa 17

Çağlar SUNAY, Dr. Özgün KARACA. Yiyeceklerin sindirimi ağızda başlar. Dişlerimizi yiyecekleri sırmada, parçalamada ve öğütmede kullanırız. Dişler, alt ve üst çene kemiklerine bağlıdır. Dişler çene kemikleri üzerindeki çukurluklarda büyürler ...

Çağlar SUNAY, ‎Dr. Özgün KARACA, 2011