BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «KIVILCIMLANMAK»
Temukaké kagunané saka
kıvılcımlanmak ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
kıvılcımlanmak lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
1
Diriözler armağanı: Prof. Dr. Meserret Diriöz ve Haydar ... - Sayfa 208
Karaçay-Malkar Türkçesinde çak- (Tavkul, 2000, 166) "1. yeşermek, fılizlenmek, tomurcuklanmak 2.kabuk bağlayıp dökülmek, 3. büyümek, artmak, çoğalmak, 4. kıvılcımlanmak, çakmak, ateş almak" kelimesi de Türkçede doğmak, ortaya ...
Meserret Diriöz, M. Fatih Köksal, Ali Haydar Diriöz, 2003
2
Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 410
Kıvılcımlanmak, kıvılcımlaşmak, kıvılcımlı... KIVIRCIK, tr. kıvırmak (bk.)tan kıv-ı-r- cak/kıvırcık (ufak ufak kıvırkları* olan, kıvrılmış, ince kuyruklu koyun /bu koyunun tüyleri ufak ufak kıvrıkları oluşturur).. Kıvırcık karanlık (akşamla yatsı arası, SDD).
İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991
3
Resimli Türkçe sözlük - Sayfa 338
Harekete geçirici etken, kıvılcımlanmak (nsz) Kıvılcım saçarak yanmak, tutuşmak. kıvırcık s. I. Küçük küçük kıvrımları olan : Kıvırcık saç. 2. a. zool. Trakya'da yetişen, eti ve yapağısı beğenilen bir kıvırmak SJ9 kız koyun türü. § Kıvırcık salata (ya ...
Türk Dil Kurumu, Kemal Demiray, Muammer Bakr, 1977
4
Türkiyeʼde halk ağzından derleme sözlüğü - 3. cilt - Sayfa 967
( Kadirga -Ist.) ciltillemek [ciltillenmek (II)] Kivilcim- lanmak. (Bash6yük *Kadinham -Kn.) [ciltillenmek (II)] : (Bashöyük *Ka- dmhani -Kn.) ciltillendirmek Kivilcimlandirmak. (Bashöyük *Kadinhani -Kn.) ciltillenmek (I) Kizdirmak, öfkelen- dirmek.
5
Turcology in Turkey: selected papers - Sayfa 35
DLT ıv: 151 gik bok 'asığın sırtının riimseğinin yukan gelmesi.' (DLT ıv: 152 çik tur- 'asık oyununda asık yan yatınca çukur tarafı yukan gelmek.') [EDPT 413 çik 1, DTS1. 145 çik 1] 150. çog DS 111: 1257 çogo '1. sonmüs. ateşin kıvılcımlanması, ...
László Károly, Nurettin Demir, Emine Yılmaz, 2007
6
Safiye Erol kitabı - Sayfa 160
Kalbindeki ateş kıvılcımlanmış, 'Allah'tan iyi ne var ki...' kelâmının sırrını fısıldamıştı bir mürşid kendisine... Sonu olan, geçici olan ve yalan olanların peşinde olamazdı tabiî... O yere göğe sığmayan vaveylanız imanlı kalplerde taht kuran Allah ...
7
Yağmurlar ve topraklar: roman - Sayfa 196
radılışının bir anlık kıvılcımlanması, eriyip kayboldu tasalı üzgün bakışlarında: — Allah bugünlerde yem tüccarlarına veriyor vereceğini! Bize bir şey verdiği yok. Keratalar, nasıl da bilirler oturduklarını yerden kırlarda bir dirhem ot kalmadığını!
8
Aşk, para ve şöhret: hikâyeler - Sayfa 73
Bu, aşkımın ılık kıvılcımlanması oldu. Seni evine kadar götürmüştüm. Ilık bir mayıs akşamıydı. Güneş henüz - batmamıştı. Akşamın esmerliğinde bile gözlerin ışıl ışıl parıldıyordu. Üçüncü karşılaşmamızda aşkımı itiraf etmekten kendimi ...
9
Acemiler: roman - Sayfa 71
Balyozların her inişinde, kıvılcımlanmış taş parçaları fırlıyor. Düz kafalar, güneşde ayna gibi. Ne gölge, ne ağaç. Amerikan yapısı saç barakaların kızgınlığı, beş metreden, alev gibi çarpıyordu insanın suratına. Bir damla su için kavga ediyorlardı.
10
Son menzil: roman - Sayfa 196
Hâşim, Senihanın koyu bir intizar ateşi ile- kıvılcımlanmış gözlerine bakarak konuşmıya başladı: - _ Biliyorsun Seniha, hayatımda duran ve geçen bir çok kadın başı vardır; fakat bu kâfilenin geçit resmi, aradığıma tesadüf-etmek ümidinden ...
