BUKU BASA TURKI KAKAIT KARO «KÖK SAPLI»
Temukaké kagunané saka
kök saplı ing pilihan bibliografi iki. Buku kang kakait dening
kök saplı lan pethikan cekak kang padha kanggo nyediyakaké panggunané ing sastra Basa Turki.
نאز. אכوאאور. يא. 5 Zebân-ı sûsen-i âzâd ü sebze-i nev-hîz Senâ-yı rif'at ü iclâle oldular gûyâ zebân: Dil, lisan. vardır. Büyük sarı çiçekli olan türüne bataklık süsen'i, melezsüsen, cüce. sûsen: Soğanlı veya kök saplı iki yada çok yıllık bir süs ...
2
Yayinlari - 156-158. sayılar - Sayfa 191
İğne yapraklı türlere ait fidanlar, ilk büyüme mevsimi sonunda kök bu* damasına tâbi tutulmazlar. ... Bu maksatla iki kişi ellerindeki kısa saplı ve bir nevi bıçak vazifesini gören küçük bir bel'i, fidan sıralarının veya şeritlerin her iki tarafında olmak ...
Ankara Üniversitesi. Ziraat Fakültesi, 1959
3
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 159
... şaraplı ıstıraplı mızraplı saplı kök saplı hesaplı şaplı mehtaplı cevaplı azaplı gazaplı kalıplı ayıplı garplı zarplı arlı ihbarlı itibarlı carlı çavdarlı rüzgârlı harlı aharlı baharlı buharlı karlı kârlı vakarlı efkârlı Madagaskarlı damarlı tımarlı tımarlı kenarlı ...
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz, 2004
4
Kök Türkler: (Kut, Küç ve Ülüg) - Sayfa 118
"neng neng sabım erser bengü taşqa urtum" (KT G 11). (Her ne sabım varsa bengü taşa kazıdım). Bu demektir ki, sab ile buduna iletilen düşüncelerin kutsallığı taş gibi sağlam ve bengü gibi ölümsüz olmaktadır. VIII. yüzyılda Kök Türklere ...
5
Turkiye seker sanayii ve seker pancari ziraati - Sayfa 154
Yaprak sapı (Petioluş) îlk sene yaprak sapı bir taraftan yaprak kursunun orta daman, diğer taraftan ise kök gövdesinin baş kısmı ile irtibat halindedir. İkinci senede ise, pancarda sak ve dallar teşekkül ettiğinden yaprak sapı, yaprak kurusu ile ...
Habil Akıltepe, Sabri Malkoç, İhsan Molbay, 1964
6
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 418
3 ağaç dallarını budamak için aşağı çekmekte kullanılan eğri uçlu, uzun saplı demir. ... olacağını, gerçekleşeceğini belirten zaman; Türkçede gelecek zaman, eylem kök ya da gövdesine -e, -ecek, -esi, -se, -meli eklerinden birinin getirilmesiyle ...
7
A Grammar of Meithei - Sayfa 284
con- thuk thuk cotjba pin pin conba phan phan conba pharan pharan conba phran phran conba law- nap nap Idwba haw- gnitj grun hawba nan- sat sat hatjba hiik- kok kok hukpa sa- phon phon saba lumbu lumbu saba sit- liri liri sitpa 'jump' 'to ...
Shobhana Lakshmi Chelliah, 1997
8
Türkiye halkının kültür kökenleri: Giriş, beslenme teknikleri - Sayfa 446
Çr, To, Gaz, Ank, Nğ, Kn, Kerkük)- Çorduk ve çok sayıda varyantı: ekinler arasında yetişen, kökü yenebilen bir çeşit kokulu ... Akkız: killi ve nemli toprakta yetişen uzun yapraklı, tüylü mor çiçekli bir bitki olup sapları soyularak yenir (Af, İz, Ba, İç).
9
Sultanların aynaları - Sayfa 140
19. yüzyıl, çap: 16.4 cm sap: 13.5 cm uzunluk: 29.5 cm Topkapı Sarayı Müzesi 2/1796 Yuvarlak saplı, iki tarafı aynalıdır. Sapın orta ... Sapın uç kısmında yer alan 3 cm uzunluğundaki büyük kök inciyi, çepeçevre mavi mineli yapraklar sarar.
10
Essential 18000 English-Estonian Medical Words Dictionary:
4700 coccygeal (kok-sij ́e-al) pertaining to the region of the coccyx; the caudal termination of the vertebral column. coccygeal (Kok-sij'e-al), mis on seotud piirkonna õnnar; saba- lõpetamise selgroo. 4701 coccyx the tailbone. õnnar tailbone.
